Merkez Bankası Perşembe günü gecelik borç alma faizlerini yüzde 11.5’ten 10.5’e (bileşik 11.07) indirdi. Borç verme faizi de 100 baz puanlık indirimle, yüzde 14’ten 13’e düşürüldü. Borç verme oranı, pratikte bir önem taşımıyor.
Zira 2008 yılı Mayıs ayından beri net borç vericisi durumunda olan MB; bankaların TL ihtiyaçlarını hergün yapılan haftalık repo ihaleleri ile karşılıyor. Piyasayı haftalık bazda likidite sağlıyor. İndirim öncesinde haftalık basit faizler 11.07 iken (bileşik 11.69) indirimin hemen sonrasındaki ihalede ortalama oran 10.78’e (bileşik 11.37) geriledi. Faiz indirimi sonrasındaki ilk haftalık repo ihalesindeki rakam da 10.22 milyara (bir önceki 2.62 milyar) ulaştı. MB’nin 100 baz puanlık indirimine karşın, haftalık ihalelerdeki düşüş, 30 baz puanla sınırlı kalmış durumda.
Daha da önemlisi gösterge bono faizlerindeki “yükseliş”. Evet yanlış okumadınız! Gösterge bonoların faizleri, MB’nin indiriminin ardından değil düşmek, yükseldi. Perşembe günü yüzde 14.07 bileşikten kapanan bono faizleri dün bir ara 14.38’e kadar çıkarken, günü 14.19’dan kapatmış durumda.
TCMB faiz indiriyor, bono faizleri düşmesi gerekirken, yükseliyor! Nedenleri çeşitli. Ancak ilk akla gelen ve belki de en önemli olan; Hazine’nin önümüzdeki günlerde artacak olan borçlanma ihtiyacı ve bunun faizler üzerinde yaratacağı baskı. Seçim döneminde artan harcamalar, IMF anlaşmasının yapılmamış olması ya da gecikmesi nedeniyle yüksek seyreden risk primi, “ardarda açıklanan” paketlerin yaratacağı yeni açıklar; hep dönüp dolaşıp Hazine’yi vuruyor ve daha da vuracak!
Şu seçim bir bitse de...
Bunlara bir de bakanların “talihsiz açıklamalar” ve özellikle de sayın Başbakan’ın sert üslubu eklenince bono faizleri “düşüşe direniyor”. Bunlar bono faizlerini etkiler mi demeyin. Tabii ki etkiliyor. Sayın Şimşek’in; işsizliğe çözüm üretmek durumunda olan bakanlardan biriyken; kriz sebebiyle işini kaybeden kocasına destek olmak üzere iş aramaya başlayan kadınları, artan işsizliğin sebebi olarak göstermesi kafalardaki soru işaretlerini büyütüyor.
“Kredi kartıyla borçlananlara dürüst gözüyle bakmayan” ya da “işçi çıkaranları bedel ödetmekle” tehdit eden Başbakan’ın tavrı ekonomik barışı olumsuz etkiliyor. Krizin yaratmış olduğu “kırılgan havada” bu tarz “gereksiz gerilimler” bile piyasa katılımcılarının kararlarını etkiliyor. Bakmayın dün faiz indirimine rağmen kurun düşmüş olmasına. Diğer gelişmekte olan ülke piyasalarında yaşananların, iç dinamiklerimizin önüne geçmesinin naçizane bir sonucuydu bu düşüş.
Peki, neden bono faizi inmiyor?
Haberin Devamı