Geçtiğimiz haftanın son günü ile bu haftanın ilk günü batı dünyasında; bizi ilgilendiren tarafıyla sermaye piyasalarında; tatil. Piyasa katılımcılarının bir çoğunun uzun hafta sonuyla birleştirdiği bu tatillerde likidite azalıyor, piyasalarda sert hareketler olabiliyor. Geçtiğimiz hafta da buna benzer bir havada geçti.
İngiliz askerlerinin bırakılmasına rağmen petrol fiyatlarında bir gerileme olmazken, gerilimin zirveye ulaştığı dönemde hemen hemen 660 dolar seviyelerinde sabit duran altın/ons fiyatları 675-80 dolar bandına kadar yükseldi. Benzer şekilde iç piyasada da YTL faizinden yararlanmak isteyenlerin satışlarıyla dolar kuru 1.3625’lere, bono bileşik faizleri 19.16’ya kadar geriledi,
Bugünün de bazı piyasalarda tatil olmasından dolayı hareketler daha sınırlı olabilir. Yine piyasalardaki iyimser hava nedeniyle borsalarda artış, faizlerde ve kurlarda gerileme yaşanabilir.
Peki bu iyimserlik nereden geliyor? Dünyadaki iyimserlik, yen paritesinin yeniden 119’un üzerine yükselmesinden.
Zira Japon Merkez Bankası’nın faiz artışından sonra sıkça tartışılan ve sonuna mı gelindi denilen “carry trade”lerin devam ettiği, likiditenin azalmadığı düşüncesiyle “oyun kaldığı yerden” devam ediyor.
Bir çok borsa 26-28 Şubat tarihlerindeki gördüğü zirvelere büyük oranda yaklaştı. Çin, Alman ve İMKB endeksleri ise o seviyelerinde üzerine yükseldi. Çin ve Almanya’yı yene ve yükselen euroya bağlamak mümkün. Bizde ise cumhurbaşkanlığı seçiminin bir şekilde “olaysız” geçeceğine ’inanılmaya başlanmasının’etkisi var görünüyor. Sayın Erdoğan’ın aday olması ya da olmamasına göre alınmış pozisyonlar korunurken, ola ki aday olmaz düşüncesiyle artırılan (ki yurt dışındaki toplantılarda kurmayların bunu sıkça belirttikleri konuşuluyor) yabancı pozisyonları nedeniyle geçen hafta ralliler yaşandı. Son haftalarda konuşulan ‘cumhurbaşkanlığı rallisi’ 16 Nisan’ın çok öncesinde yaşanmaya başlandı. Belki de aday! belli olduktan sonra bu rallinin kâr realizayonu bile gelecek.
AKP’nin kararının 16 Nisan’da açıklanacağını belirtilmişti. Ancak anlaşılan görüşmeler, 23 Nisan törenleri derken bu tarih 25 Nisan’a kaymaya başlamış gibi. Yine Godot’u bekleyeceğiz anlaşılan. Umarım bu denli önemli bir süreç Merkez Bankası başkanının atanma dönemine benzemez.
Bu haftaki tahminlere geçmeden önce Çin’in Şangay Borsası’yla ilgili birkaç detaya dikkat çekmek istiyorum. Çin borsasındaki yükseliş bir süre daha devam etse de; ki kısa vadeli hedef 3439; 15-25 iş günü içinde bu seviyelere gelinse de bu seviyelerde tutunabilmesi hayli zor görünüyor. Benzer zamanlama dolar/yen paritesinde de görülüyor. Malum “paranın pınarı” durumundaki yeni yakından izlemekte fayda var. Dolar/yende 119.70-90, euro/yende de 160.40 seviyelerinin (ki bu yeni zirve demek) aşılmaması durumunda, Mayıs-Temmuz döneminde piyasalarda hava ‘olumsuza’ dönebilir.
Bunlar için henüz daha zaman varken kısa vadeye bakalım. Dolar/YTL’de 1.3750’nin altına inilmesi ve haftalık kapanış olması bu hafta içinde 1.3540 ve 1.3460 seviyelerinin görülme ihtimalini artırıyor. Önümüzdeki hafta yapılacak yeni gösterge bono ihalesi öncesi büyük olasılıkla yeniden bu seviyelerin üstüne çıkılacaktır.
Her ne kadar önümüzdeki hafta ihale yapılacak olsa da, kurlardaki bu muhtemel gerileme bileşik bono faizlerini de 19.05-19 bandına kadar düşürebilir. Yine ihale öncesi bir yükseliş olması beklenmelidir. 2 Nisan’daki 19.70-19.65 arasındaki boşluğa kadar bu yükseli sürer mi onu hafta sonuna doğru anlayabileceğiz.
Paskalya keyfi!
Geçtiğimiz haftanın son günü ile bu haftanın ilk günü batı dünyasında; bizi ilgilendiren tarafıyla sermaye piyasalarında; tatil
Haberin Devamı