Zaten oyum; bir Bayburtlu, bir Ardahanlı, bir Tuncelili kadar değerli değil. Bir de seçimde oy kullanmayarak; onu daha da değersizleştirmeyin.
7 Haziran’daki seçimlerinde bir milletvekili çıkarabilmek için ortalama 80 bin oy gerekti. Bu ortalamaya karşın Bayburt’ta bir milletvekili için 22, Ardahan’da 25 ve Tunceli’de 27 bin oy yeterli oldu. Kendi seçim bölgem olan İstanbul ikinci bölgede 90 bin oy gerekirken, neyse ki bir milletvekili çıkarmak için 103 bin oy gerektiren İzmir 2. bölge seçmenleri kadar şanssız değildim. Kendi seçim bölgemdeki yaklaşık 4.1 kişinin oyu bir Bayburtlu’nun oyuna denk iken, İzmir ikinci bölgede 4.63 kişi ancak bir Bayburtlu veya yaklaşık 4 İzmirli ancak bir Ardahanlı ediyor. İllerin en azından iki milletvekili (vefat durumunda en azından bir yedeği olabilsin diye) çıkarma prensibinden kaynaklanan bu durum teknik olarak oyların “eşitsizliğini” de beraberinde getiriyor.
Her milletvekili için 80 bin oy esası ile seçim bölgelerinin yeniden belirlenmesi veya üç-dört seçim bölgesi yeniden bir araya getirilerek “oy denkliğinin” sağlanması, oyların eşitlenmesi en büyük dileğim. Önümüzdeki seçimde bu konuda bir şey yapılamayacağından dolayı buna yeni Anayasa hazırlanırken yeniden bakarız.
Ancak bu seçimde dahi her vatandaşın yapması gereken bir şey var. O da seçime giderek oy kullanmak. Bu hem vatandaşlık görevi hem de benim gibi sandığa gidip oy veren yurttaşlarına karşı bir sorumluluğu. Neden mi?
Daha önce seçimlerin hemen hepsinden önce bu konuda bir yazı yazmayı kendime bir görev bildim ve herkesi “paydayı” artırmaya çağırdım. Her kime oy verirseniz verin ama oy verin. Çünkü oy vermez iseniz, payda (yani geçerli toplam oylar) küçük kalıyor; fanatik oylar, oy oranlarını çok daha kolay değiştirebiliyor. Belki seçim bölgeleri bazında değil ama tüm Türkiye bazında gerçek tercihlerin sandığa yansımasına engel oluyor.
Düşünün 1.000 kişilik toplam bir seçmen kitlesi var ve bunların 200 tanesi blok oy. Eğer herkes seçime giderse, bu blok oyların oranı yüzde 20 olacak. Ancak toplam seçmenin 200 tanesi seçime gitmez ise bu durumda bir partiye blok oy kullanmış olanların oranı bir anda yüzde 25’e yükselmiş oluyor. Oy kullanmış olan diğer 600 seçmenin oyu tam kullanıma göre yüzde 80’den yüzde 75’e geriliyor, yani “değersizleşiyor”. Sırf bu sebeple özellikle yurt dışındaki dostlarımla; sırf benim oyum değersizleşmesin diye; ciddi tartışmalar sonrasında bazılarını oy kullanmaya ikna edebildiğime inanıyorum.
İster protesto, ister keyfiyetten dolayı oy kullanmayanların gerek dostlarına, gerekse de oy kullananlara karşı sorumluluklarından dolayı bir kez daha düşünüp, oy kullanmalarını; tatilde olanların da bu yazıyı okuduktan sonra oy kullanmak için seçim bölgelerine dönmelerinidiliyor, umuyor ve de talep ediyorum.