Obama mı? McCain mi?

Haberin Devamı

ABD’li seçmenler bugün yeni başkanlarının kim olacağına karar verecekler. Anketler demokrat aday Obama’nın önde gittiğini gösterirken, McCain’in bir “sürpriz” yapabileceği ihtimali de göz ardı edilmiyor.

Geçmişte yaşananlara bakıldığında Obama daha şanslı. Zira daha önceki seçimlere bakıldığında aynı partinin üst üste üç dönem başkanlığı kazandığı tek istisna 18. yüzyıldaymış.

Cumhuriyetçiler daha genişlemeci ve sermaye yanlısı politikalar izlerken, onların toplumda yarattıkları dengesizlikleri gidermek genelde Demokratlara düşmüş. Cumhuriyetçiler daha sertlik ve savaş yanlısı politikalar izlerken, Demokratlar daha ılımlı ve yaraları sarmaya yönelik, “tedavi edici” politikalar izlemişler. Demokratlar eğitim ve sağlık gibi sosyal politikalara öncelik vermişler, “vahşi kapitalizmi” yumuşatan taraf olmuşlar.

Hangisi seçilirse seçilsin, her iki adayı da ekonomik kriz bekliyor. Bush’un selefi şimdiden 1929 sonrası başkan seçilen Roosevelt ile karşılaştırılmaya başlandı bile. Yeni başkan, gerçekten bir “enkaz” devralacak. Her ne kadar durum 1929’da işsizliğin yüzde 23’lere yükseldiği zamanlarla kıyaslandığında bugünkü 6.1’lerdeki işsizlik o kadar da ürkütücü görünmüyor.

Diğer yandan 1929’dakinden farklı olarak kriz ABD’den başlamış olsa da tüm ülkeler meselenin çözümü için ortak hareket etmeyi benimsediler.

Her iki aday da zayıflayan ekonomiye, federal düzeyde devlet müdahalesi taraftarı. Her kim kazanırsa kazansın finansal sistemin iyileştirilmesi için üst düzeyde çaba göstermek zorunda. Her ne kadar Cumhuriyetçiler ideolojik olarak karşı olsalar da, onlar da devletin bankalardan pay alması yönünde oy kullandılar.

Obama gelir vergileriyle, sermaye ve temettü kazançlarından alınan vergileri arttıracağını McCain ise tersine, indireceğini vaat etmiş durumda. ABD piyasalarının son üç-dört günlük hareketlerine bakıldığında, sanki gönüller McCain tarafındaymış gibi. Zira “piyasa dostu” görünen Cumhuriyetçilerin piyasa ne isterse vereceği varsayımındalar. Bu arada Cumhuriyetçilerin ABD hisse senedi piyasalarına yaradığına dair yaygın inanca karşın, Dow Jones endeksinde yüzde 226.6 ile en fazla artışın, demokrat Bill Clinton zamanında olması da ilginç bir not.

McCain’in kazanması durumunda ABD piyasalarının kısa süreli, “saman alevi” tarzı bir ralli yaşama ihtimali hayli yüksek. Zira Bush tarafından hazırlanmış olan paketler kısa zamanda uygulamaya konabilir. Bürokrasi de çok büyük değişiklikler olmayabilir. Ancak yaşanan krizin bugünden yarına çözülmesi söz konusu olmadığından, McCain’e rağmen piyasalardaki iyimser hava da bir süre sonra yerini düşüşlere bırakacaktır.

Obama’nın kazanması her ne kadar iskonto edilmiş dense de ilk tepkinin piyasalarda satış yönlü olacağını düşünüyorum. Piyasaların Obama’nın kucağına fitili tutuşturulmuş bir bombayı bırakacağını düşünüyorum. Obama’nın başkanlığıyla birlikte tüm bürokrasi ve bakanlar değişecek. Yeni geleceklerin “yoğurt yiyişleri” anlaşılana kadar risk almak istemeyenler ya satacak, ya da yeni alım yapmayacaklarından piyasaların yükselmesi McCain alternatifine göre daha zor görünüyor.

Lewis Hamilton Pazar günü Formula 1’in ilk “siyahi” ve en genç şampiyonu oldu. Şimdi sıra ABD’nin ilk “siyahi” başkanında. Obama ile yaşanacak bu ilk, piyasalar tarafından pek de coşkuyla karşılanmayacak gibi görünüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR