Noel Baba Rallisi’nin bu yıl da yaşanıp yaşanmayacağı merakla bekleniyor. Ralli olmasından çok yıl sonu değerlemeleri için düşmeyen ancak sınırlı yükselen bir piyasa bekliyorum.
Yılın son 6 haftasına giriyoruz. Hareketli bir yılı hisse senetleri gelişmiş ülkelerde yeni rekorlar kırarak kapatmaya çalışıyor. Bugünlerde sıkça sorulan soru “Devam edecek mi?”
Sorunun cevabı biraz da geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası (Fed) başkan adayı JanetYellen’ın Senato’da yaptığı konuşmada yatıyor. Yellen başarılı bir sınav vermiş görünüyor. İleriye yönelik net bir şey söylemeden, gelen soruları başarıyla yanıtlayarak görevi “hak edeceğini” göstermiş durumda. Yaptığı konuşma ve soru-cevap kısmında Fed’in parasal genişlemeyi daraltmasının piyasa koşullarına ve verilere bağlı olduğunu, Fed’in ABD ekonomisinin daha güçlü hale gelmesi ve daha fazla istihdam yaratılması için çabalarını sürdüreceğini söyledi.
Yellen ve Çin kararı...
Yellen; en azından göreve başladığı dönemde; Bernanke’den farklı bir politika izlemeyeceğini üzeri kapalı bir şekilde ifade etmiş bulunuyor. Bu da piyasaların hoşuna gitmiş durumda. Yellen’in “daraltmaya” dair bir ipucu vermemesi bile özellikle ABD hisse senedi piyasalarını rekorlara taşırken, emtia piyasalarının bundan “nemalanmıyor” olması ilginç ve bence önemli!
Geçtiğimiz hafta Çin Komunist Partisi’nın almış olduğu kararlar da Asya cephesinde olumlu bir rüzgâr estirdi. İnsan haklarında daha iyi bir noktanın hedeflenmesi, “tek çocuk politikasında” eşlerden birisi tek çocuksa ikinci çocuğa izin verilmesi (eskiden eşlerin ikisi de tek çocuk olmalıymış), kamunun payının azaltılması ve bence hepsinden önemlisi özel bankalara izin verilmesi ve Renminbi’nin konvertibilitesi yönünde atılacak adımlar “devrim” olmasa da önemli adımlar. Hisse senetlerini Asya’da da olumlu etkileyen gelişme oldu.
Bazı fonlar Kasım ayı sonunu bekliyor
Yaşananlara bakarak önümüzdeki haftalarda bir “Noel Baba Rallisi olur mu?” sorusuna “neden olmasın” demek mümkün. Ancak özellikle ABD’de piyasa katılımcılarının “aşırı iyimserlikleri” bu rallinin önündeki en büyük engel gibi duruyor. Dow Jones Endeksi 16.000’e (geçtiğimiz haftayı 15.961’den kapattı) yaklaşırken piyasanın düşeceğine inananların oranı yüzde 15.5 ile 1987’den bu yana en düşük seviyesine gerilemiş. Diğer yandan “Günlük algılama endeksi-Daily Sentiment Index” ise yüzde 90 ile Mart’taki yüzde 92’nin hemen altına gelmiş durumda. Bu arada New York Borsası’nda “kredili hisse alımları için kullanılan kredi” miktarı tarihi rekor kırarken “Noel Baba Rallisi” nasıl yaşanacak ayrı bir merak konusu.
Benim beklentim bunun bir ralli olmasından çok, yılsonu değerlemeleri için düşmeyen ancak sınırlı yükselen bir piyasa şeklinde olacağı yönünde. Bu arada bazı fonlar için Kasım ayı yılsonu. Onların 31 Aralık’ı beklemelerine gerek yok. Bu fonların yöneticileri piyasalar yükselmeye devam edecek olur ise kârlarını cebe koymayı düşünebilirler. Bu da yükselişleri; düşüşe çevir(e)mese de; sınırlayabilir!
Dışardaki olumlu hava, BIST’E yansır
Dışarıdaki hava bizi de doğrudan etkiliyor. Özellikle gelişen ülkelerden daha olumsuz ayrışmış olan BIST’in bu havadan daha olumlu etkilenmesi olasılığı yüksek. Her ne kadar geçtiğimiz haftalarda yükselişler özellikle yabancı fon yöneticilerince pozisyon azaltmak için kullanılmış olsa da yıl sonu yaklaştıkça onlar da portföy değerlerinin yüksek “görünmesi” için daha az agresif olabilecekler. Daha doğrusu yükselişlere “takoz” olmayacaklardır diye düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır’da Başbakan ile Barzani’nin bir araya gelmesi, Tatlıses ile Perwer’in düeti “Barış Sürecine” katkı sağlayacak, en azından Barış sürecinin devam ettiği algısını yaratacaktır. Her ne kadar Barzani ve Perwer’in peşmerge kıyafetiyle resme girmeleri henüz daha nihai barışa zaman olduğunu gösterse de “görüşülüyor” olması bile katkı sağlayacaktır.
Kurdaki gerileme, hisse senedi cephesindeki havayı olumlu yönde değiştirecektir. BIST 100 endeksinde 74.715’in üzerine çıkabilirsek; ki bu seviyenin aşılacağını tahmin ediyorum; 75.650 seviyesine kadar bir düzeltme mümkün. Bu arada Yellen’ın basına “sızan” konuşmasıyla birlikte 72.326 ile 73.459 arasındaki “boşluk” şimdilik bekleyecek. Bu boşluk gelişmiş ülkelerdeki düzeltme ile birlikte kapanacak gibi görünüyor!
Yıl sonuna yaklaşırken gelişmiş ülkelerde değilse de gelişen ülkelerde bir “Noel Baba Rallisi” olasılığı yüksek. Sürdürülebilir mi? Yıl sonuna kadar belki ancak yeni yıla hazırlık hamleleri bu rallinin gücünü azaltacaktır!
Dolar 2 TL’nin altına iner mi?
Bizdeki sorun; Brezilya ve G.Afrika’da da olduğu gibi; kur tarafında yaşanıyor. Dolar/TL kurlarındaki oynaklığın artması özellikle fon yöneticilerini tedirgin ediyor. Geçtiğimiz hafta başındaki yazımda “ÖDolar/TL kurlarında 2.0375 seviyesinin altında kalınacağını, olası bir yükseliş durumunda ise 2.0460 seviyesinin (günlük kapanış bazında) aşılmayacağını tahmin ediyorum.” Diye yazmıştım. Geçtiğimiz Çarşamba günü, gün içinde 2.0610 seviyesine kadar yükseliş oldu, Salı günü de 2.0545’ten kapanış olsa da haftayı 2.03 seviyesinin altında kapattık. Geçtiğimiz hafta euro/dolar paritesindeki düzeltmenin 1.3530-60 bandına kadar devam etmesi olasılığı yüksek. Bu seviyelere çıkılırken dolar/TL paritesinin de önce 2.0225 ve ardından da 2.0030 seviyelerine kadar gerilemesi mümkün görünüyor. Ancak ikinci seviyenin aşağı kırılması hayli zor!