Altının ons fiyatı dün 1.224 dolar ile 3 yılın en düşük seviyesine indi. Kritik seviye olan 1.260 doların altına inildi ve şimdi sırada 1.150 var. Ondan sonra piyasa karar verecek
Türklerin ve Hintlilerin “klâsik” yatırım aracı altın, son 2 yılda yatırımcısını sevindirdiği gibi son 8 ayda da üzdü!
Dün 1.224 dolara kadar gerileyen altının ons fiyatı bu seviyeyi en son Ağustos 2010 yılında görmüştü. Önce altının yükselişinin nedenlerini kısaca hatırlayalım:
- Küresel krizin iyiden iyiye herkesi etkilemeye başlamasıyla altın “güvenli liman” olarak algılandı.
- Merkez Bankalarının likidite vererek krizi çözmeye çalışmaları tüm varlık fiyatlarını arttırırken altına da yaradı. Hatta altında daha fazla yaradı.
- Likiditenin yaratacağı düşünülen enflasyona karşın altın, iyi bir “korunma” aracı olacak dendi.
- 1980 yılında 850 dolar/onsu görmüş olan altın fiyatlarının enflasyonla bugüne “taşınması durumunda” 2.400 dolar olması gerektiği algısı yaratıldı!
Ana hatlarıyla özetlediğim bu sebeplerle 24 Ekim 2008’de 682 dolar olan altının ons fiyatı 6 Ekim 2011’de 1.921 dolar ile tarihi zirvesini gördü. Ekim 2012’ye kadar da 1.520 doların altına düşmeden “ilgiyi üzerinde tutmayı” başardı. 4 Ekim 2012’deki 1.795 seviyesinden bu yana düşen altın neden bu kadar kısa zamanda yüzde 31.8’e varan bir oranda; bu kadar sert; düştü.
Yazılarımı takip edenler altın ile aramdaki “husumeti” bilirler. Tam da bir husumet değildi bu. Daha çok tek taraflı bir durumdu. Zira altının etrafında yaratılan “şehir efsanelerinin” hiç birine inanmadım. Özellikle de yukarıda belirttiğim iki temel sebebin dayanağı olmadığını izliyor olmamdan dolayı.
İlki; enflasyondan korunma aracı olması! Ortada bir enflasyon yoktu. Ne ABD’de de ne de dünyanın geri kalan gelişmiş ekonomilerinde. Eğer enflasyon “yaratmayı başarmış” olsaydı Fed ard arda Bedava Para Paketi açar mıydı?
Diğeri de 1980’deki 850 dolara dayandırılan “2.400 dolar olmalı efsanesi”. Ocak 1980’de görülen bu seviyenin o tarihlerde yaşanan “Hunt Biraderlerin” gümüşte yaptıkları “manipülasyon” olduğunu bildiğimden, altının yükselişinin bu sebebe dayandırılmasına inanmadım.
Altın fiyatında yaşanan çöküşün nedenleri...
- Küresel ekonomi toparlanmaya başladığından dolayı “güvenli liman” argümanı hızla zayıfladı.
- ABD Merkez Bankası Fed’in ardından gelen ECB ve BoJ’a rağmen “enflasyondan bağışık” olma durumu zayıfladı.
- Küresel büyümeyi taşıyacağı varsayılan Çin’in de bir türlü eski yüksek büyüme oranlarını tutturamayıp büyüme hızının azalmasıyla gerileyen emtia fiyatları altın (daha da fazla gümüşü) vurdu.
- Gerek altın vadeli kontratlarında gerekse de altın fonları aracılığıyla alınmış olan “uzun pozisyonlar 1.600 dolarlar civarında “boşaltıldı”.
- Ağır darbe geçtiğimiz ay Fed’den geldi. Parasal genişlemenin sonuna gelebiliriz dedi.
- Ve nihayet son darbe de geçtiğimiz hafta yine Fed’den geldi! “Parasal genişlemenin sonuna geldik, artık bedava para vermeyi yıl sonundan itibaren azaltacağız” diyerek işi “takvime” bağladı!
- Altın spekülasyonu için kullanılan “şehir efsanelerinin” hepsi tükendi!
Kritik seviye geçildi, düşüş 1.150 dolara kadar sürebilir
Hafta başında yazdığım yazımda altın konusunda ilk defa iyimserdim!
“1.301 dolar/ons seviyesinin üzerinde haftayı kapat(a)mayan altının hafta içinde yeniden 1.280 seviyelerine geri dönmesi hatta 1.260 doları aşağı kırması durumunda 1.150’deki “hedefine” doğru yol alması ihtimali yüksek! Benim bu haftaya dair tahminim aslında altın pozitif! (Başımıza taş yağacak!) 1.305 doların aşılması durumunda 1.380 seviyelerine kadar “onurlu” bir düzeltme yaşanabilir altında!” diye yazmıştım! Ancak olmadı, olamadı ve 1.260 aşağı kırıldı!
Şimdi sırada 1.150 (+/- 10 dolar) var! Ondan sonra piyasa bir karar verecek! İhtimaldir ki bu seviyeden bir “tepki” gelecektir. Özellikle de 1.590 seviyesinden bu yana sürekli gerileyen altın da “sürekli düşemez”!
Hatta bana rağmen bile...