Nakit de bir finansal ‘enstrümandır’!

Haberin Devamı

Finansal piyasalardaki risk yönetimi için klasik “yumurtaları aynı sepete koymamak” söylemi vardır. Adeta “şehir efsanesi” haline gelmiş olan benzer bir söylem de portföy çeşitlendirmesi yapıldığında “uzun vadede” para kaybedilmeyeceğidir.

2001’deki Türk piyasaları, 2008’deki küresel kriz bu “özdeyişlerin” her zaman haklı çıkmadığını ortaya koydu.

Varlık fiyatlarında bir düşüş yaşandığında emtia, konut, hisse senedi fiyatları aynı anda düşebiliyor. Artık piyasaların hemen hepsi bir birine bağlanmış durumda. Mısır, bakır ya da portakal suyu artık bir finansal enstrüman. Mortgage kredileri ve bunlara dayalı menkul kıymetler aracılığıyla emlâk da bir finansal enstrüman haline gelmiş durumda. Hisse senetleri, tahvil ya da mevduat zaten birer finansal enstrümandı.

Kürede yaşanan bir sorun ya da coşku tüm finansal piyasalara, tüm enstrümanlara benzer yönde yansıyor. Ülke, bölge, ürün farklı olsa da her birinin bu yansımaya tepkisi benzer oluyor. Her ne kadar yön olarak aynı olsa da bazıları az, bazıları çok, bazılar erken, bazıları ise geç tepki verebiliyor. Ancak net olan bir şey var ki o da bütün varlık piyasaları “birmiş gibi” hareket ediyorlar. Bileşik kaplar misali...

Mart 2009’dan bu yana bakın. Bir yandan emtialar yükseliyor, diğer yandan hisse senetleri, öte yandan emlak (Her ne kadar ABD’de en yavaş bunlar artsa da)... Ama az ama çok. Altın yüzde 25 artarken, bakır yüzce 150... İMKB yüzde 145 artarken, Dow Jones yüzde 65 artabiliyor. Ancak hepsi yükseliş yönündeydi. Bu rallide düşen borsa gördünüz ya da duydunuz mu hiç?

Şimdi sırada önemli bir düzeltme var. Hem de tüm dünya borsalarında, varlık piyasalarında... Son aylarda İMKB yükselirken borsa ile ilgilenenler “Hangi hisse senedini alsam” diye sorup duruyorlardı. İMKB düşmediği için de bu sorular sürüyor. “IMF gazı” da bir türlü kesilmediğinden herkes oyunu sürdürme taraftarı.

Kimse bir süre kenara çekilmeyi düşünmüyor. Sanki nakit el yakacak, sanki herkes “Şov devam etmeli” diyen Broadway yıldızı, sanki onlarsız oyun devam etmeyecekmiş gibi geliyor bazılarına. Kimse bir süreliğine “misketlerini alıp oyuna bir süre ara vermeyi” düşünmüyor.

Kimse kârını cebine koyup, “Nakit de bir finansal enstrümandır” diye düşünmüyor. Halbuki piyasalar düşerken, düşüşü nakitteyken izlemek kadar keyifli bir yatırım stratejisi olabilir mi?

Sadece borsalar düşerken mi? Kararsız kaldığınızda ya da yatırım kararlarınızda yeterince kendinize güvenmediğinizde de “nakit iyi bir finansal enstrüman” haline gelebilir. Para kaybetmektense, paranızı korumak evla değil midir?

Nakitten kastım, sermayenizin bankada cari hesapta, gecelik mevduatta ya da aynı gün nakte çevrilebilir likit fonlarda olmasıdır. Bunlardan likit fonlar bile diğer iki alternatife oranla minimum seviyede bile olsa bir risk içerir. Zira bu fonların içinde 180 güne kadar kısa vadeli de olsa Hazine bonosu bulunur. Varlık fiyatları düştüğünde bono fiyatları da her ne kadar uzun vadeliler kadar olmasa da, az da olsa gerileyecektir. Yine de gerileme en alt düzeyde olacaktır.

Belki bugün değil ama düzeltmenin sertleştiği, ya da finansal sistemde bir “kırılma” olduğu anlarda nakdin de bir enstrüman olduğunu hatırlamakta fayda var!

DİĞER YENİ YAZILAR