Fed, Fitch derken geldik Merkez Bankası’nın faiz kararına. Bu kritik dönemde Merkez Bankası şapkadan tavşan çıkarır mı? Merkez’den hamle gelmezse dolarda 3.0475 test edilir. Kısa haftada borsada ‘Babacan Rallisi’ olur mu, göreceğiz.
Kurban Bayramı tatili nedeniyle bizim için kısa olacak haftaya geçtiğimiz haftadan kalan ABD Merkez Bankası (Fed) ve Fitch haberleriyle, yarın yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı damga vuracak.
Geçtiğimiz hafta yapılan toplantıda Fed faizleri değiştirmedi. Daha önceki resmi açıklamalarından farklı olarak “küresel piyasalardaki gelişmelere” vurgu yapılarak, faiz artışında sadece ABD verilerinin değil, küresel “sorumluluğun” da payı olduğu vurgulandı. Anlaşılan piyasaların Fed’e yaptığı “Faizi artırırsan, düşeriz ha” şantajı bir kez daha çalışırken, Çin’in Ağustos’un ikinci haftasında yaptığı “devalüasyon denemesi” etkili olmuş.
ABD’li mortgage’a koştu
Yellen toplantıda yüzde 2 enflasyon hedefinin olmazsa olmaz olmadığını söyleyerek bir kez daha “performans kriterlerinde” esnekliğe yerleri olduğundan dem vurmuş. Haziran ve Eylül’de gelmeyen faiz artışı ihtimaldir ki 2016 yılına sarkacak.
Ancak ABD’li tüketici pek öyle düşünmüyor. Faiz kararı sonrasında yapılan mortgage başvuruları bir hafta önceye göre yüzde 4 artmış.
Eğer bu artış devam eder ve tüketim öne çekilecek olur ise ABD verilerinde iyileşme daha fazla hissedilirse Yellen ne yapacak? Yellen, “Ekim’de faiz artışı ihtimal dahilinde. Eğer faiz artışı yaparsak, basın toplantısı da yaparız” dedi. Olağanüstü bir faiz artışı olur mu? Hiç mi hiç sanmıyorum, Yellen’inki olsa olsa “dostlar faiz artışında görsün” tavrı. “Demokles’in kılıcı” piyasaların tepesinde sallanmaya, piyasalar da Godot’u beklemeye devam edecek. Fed bir kez daha oynaklığı artıran faktör oldu bence. Bir de bunu üzerine “Fed faiz artırmıyorsa, demek ki küresel ekonomide problem var” algısı eklenince gelişmiş ülke borsalarında Cuma günü ciddi kayıplar oldu.
Gelişen ülkeler için kısa vadede bir nefes alma fırsatı verse de belirsizliğin sürdüğü bir ortamda bunun uzun soluklu olma olasılığı az.
2016’yı ıskalamayalım
Geçen hafta bankaların Merkez Bankası para piyasalarından TL ile döviz piyasalarından borçlanmaları için kullanacakları teminatlar konusunda bazı düzenlemeler yapan ve bunların “sadeleştirme yolunda” atılan adımlar olduğunu belirten MB’nin yarın yapılacak toplantıda ne gibi adımlar atacağı merak konusu.
Piyasaların (ve benim) sadeleştirmeden anladığı 7.25-10.75 arasındaki faiz bandının daraltılması. Bunun için ilk elden 7.50 olan politika faizinin geçtiğimiz hafta yüzde 8.87’ye yükselen ‘TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyetine’ ne kadar yaklaştırılıp, yaklaştırılmayacağı. En son 28 Ocak 2014’te yüzde 7.26 ile 7.50’nin altında kalmış olan bu “işgören” faizin artık politika faizi ile en azından “eşlenmesi” zamanı çoktan geçti bile. Döviz cephesindeki oynaklığın artarak devam ettiği son aylarda MB’nin 10.75 olan üst bandı sadeleştirme adına bile olsa indirmesi pek mümkün görünmediği gibi anlamlı da değil. Olsa olsa yüzde 7.50 olan politika faizi belki 100 baz puanlık artış ile 8.50’ye veya 150 baz puanlık artışla 9.00’a çıkarılabilir.
Fed’i bahane eder
Yıl sonu enflasyon hedefine ulaşılmasının artık mümkün olmadığı bir ortamda hiç değilse gelecek yılı kurtarma adına politika faizleri şimdiden bu seviyelere çıkarılmalı. Hem koridor daraltılmış hem de “sadeleştirme” yönünde anlamlı ve ikna edici bir adım atılmış olur. Bu yapılması gereken. Peki Merkez Bankası bunu yapar mı? Seçime 6 hafta kala bu adımı atmaya cesaret edebilir mi? Hiç sanmıyorum. Korkarım yine şapkadan bir tavşan çıkararak, yeni bir cinlik yaparak bu toplantıyı da savuşturacaktır. Hazır Fed de faiz artırmamışken...
Babacan ve Şimşek piyasayı kurtarır mı?
Cuma günü milletvekili aday isimleri YSK’ya teslim edildi. Normalde piyasaların çok da ilgisini çekmiyor, dolar/TL 3.00 seviyelerine yakın işlem görüyordu. Ak Parti’nin listesinde Ali Babacan ve Mehmet Şimşek isminin yer aldığının öğrenilmesiyle piyasalar moral buldu ve dolar/TL kuru 2.9785’e kadar geriledi.
Bu iki “deneyimli” ismin listelerde yer alması, bizim piyasa katılımcılarımızın moralini yükseltti, gösterge bono bileşikleri 15-20 baz puan gerilerken, BIST İstanbul 1.000 puan kadar yükseldi.
Her ne kadar piyasalar bu iki ismin yeni parlamentoda da yer alabileceği ve hükümete girebileceği umudunu yaşasa da şimdilik bu iki ismin “vitrin düzenlemesi” için alındığını düşünüyorum. Göreve gelseler bile yetkili ve etkili pozisyonlarda olacaklarından henüz emin değilim.
Nitekim dolar/TL kurunun günü yeniden 3.00 seviyesinin üzerinde kapatmış olması benzer düşüncede olanların az sayıda olmadığını söylüyor. Üstelik seçime daha 6 hafta var ve bizim piyasalarımız yeniden (ve yine) küresel piyasalarla beraber hareket edecektir. Orada da işler pek iyi değil.
Kısa haftada dolar ne olur?
Gelişen ülke para birimleri Fed’in kararına çok da umulan tepkiyi ver(e)mediler. Özellikle düşen petrol fiyatları nedeniyle “petrol bağlantılı gelişen ülkelerden” Rusya’nın para birimi Cuma günü yüzde 3.32’lik yükselişle günü kapatırken, yatırım yapılabilir notunu da kaybeden Brezilya’nın para birimi 3.9614 ile tarihi zirvesini yeniledi.
Euro/dolar paritesi Cuma günü teknik olarak önemli bir seviye olan 1.1460’dan döndü, 1.13’ün altını test ettikten sonra haftayı 1.1300’dan kapattı. Haftanın ilk yarısında 1.1260 seviyesinin altına inilecek olur ise 1.1190-1.1225 bandının test edilme olasılığı artacaktır. PPK’dan bir faiz artış kararı gelmezse (çok düşük bir olasılık) dolar/TL kurlarında pariteye bağlı olarak, 3.0475 seviyesinin test edilmesi ihtimali ortaya çıkacaktır.
Eğer parite 1.13-1.1450 bandında seyredecek olur, PPK’dan faiz artışı gelmese bile “sadeleştirmenin” alt bandın yukarı çekilmesi yönünde bir mesaj gelirse bu kez de 2.9560’lı seviyelere kadar bir geri çekilme yaşanabilir. 5 işgününe yakın devam edecek tatilde TL’nin faiz avantajından yararlanmak isteyenler sayesinde bu seviyenin görülmesi ihtimali bence yükselişe göre daha yüksek bir olasılık olarak görünüyor. BIST 100’ün “Babacan Rallisi” bu hafta başında da sürer mi? Bundan çok emin değilim. 73.350-550 bandı hafta başında kritik olacak. Bu seviyenin altında tatile gidecek olursak, piyasaların bir seçim rallisi hevesi erken kırılabilir.
Fitch’ten reform uyarısı
Ne piyasalar ne de ben; seçim öncesinde; herhangi bir not/görünüm değişimi beklemiyorduk. Karar sonrası yapılan açıklamada; yapısal reformlarda ivmenin yavaşladığına dikkat çeken Fitch, güçlü bankacılık yapısının altını çizmiş. “Uzayan seçim döneminin riskleri arttırdığına” değinilen açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın politika çerçevesini sadeleştirmesi zaman içerisinde bankanın pozitif tutarlılığına ilişkin endişelere cevap verebilir” diyerek bu hafta yapılacak PPK toplantısına da bir anlamda atıfta bulunmuş.
Haberin Devamı