Merkez ne yapar? Ne yapmalı?

Haberin Devamı

Bugün Para Politikası Kurulu’nun (PPK) toplantısı var. Aynı zamanda bugün Hazine yeni bir gösterge bono ihraç edecek.

Aslında herkesin beklentisi “faiz indirim mevsiminin” radikal bir indirim ile açılacağı yönündeydi. Dünkü kapanışlara bakıldığında; 5 yıllık son ihraç edilen sabit kuponlu tahvilin getirisi bileşik yüzde 15.43, son gösterge olan 6 Mayıs 2009 vadeli tahvilin ki ise yüzde 16.33 seviyesinde. Buna karşın MB’nın gecelik faizi olan yüzde 17.25’in bileşik eşiti de yüzde 18.82. Bir buçuk yıllık gösterge bonoya göre fark 249 baz puan, beş yıllığa göre ise 339 baz puanlık bir fark var.

Bir başka deyişle bu bonoları alanlar, bono faizleri bugünkü seviyelerden daha da aşağı düşeceğini bekliyorlar ve MB’nın gecelik faizine göre ‘fırsat maliyetine’ katlanmayı tercih ediyorlar. Piyasada buna “negative carry” deniyor. Bir başka deyişle piyasalar risk primi yerine, Türkiye’ye “iskonto” yapmış durumda. Üstelik bir iki kısa süreli istisna dışında bu durum yaklaşık sekiz aydır yaşanıyor. Bu süre zarfında Hazine ve tabii ki MB yüksek faiz ödemeye devam ediyor. “Enflasyonla mücadelenin faturası” olarak...

Peki bu mücadele daha düşük faizlerle de yapılamaz mıydı? Bence yapılırdı. Sonradan söylemesi kolay denebilecek bu durum ayrı bir tartışma konusu.

Peki PPK’dan ne karar çıkar?

Piyasa katılımcılarının beklentisi 25 ya da 50 baz puanlık bir indirim olacağı yönünde. Neredeyse bu iki oran arasında ikiye bölünmüş durumdalar. MB’nın son beklenti anketinden de benzer bir tahmin çıkmıştı.

Tahmin oranlarında; bankaların hazine bölümlerinin tahminleri 50 baz puana yakınken, ekonomistler daha çok 25 baz puanlık bir indirim bekliyorlar. Aslında tahminlerin bu denli “düşük” olmasının ardındaki esas neden MB’nın geçen ay yaptığı, sebebi ve ’ne dediği’bir türlü net olarak anlaşamamış olan 25 baz puanlık indirim.

Bana göre olması gereken, MB’nın bono faizleriyle, kendi “politika faizleri” arasındaki farkı en kısa zamanda kapatacak radikal bir indirim. Bunun olamayacağını bende kabul ediyorum. Ancak en azından gösterge bono ile gecelik faiz arasındaki 250 baz puanlık farkın en azından yarısı kadar olan 125 hatta 150 baz puanlık bir indirim yapılması. Dünkü piyasalardaki kur ve bono hareketlerine bakıp; piyasanın oyununa gelir ve MB işi yine ağırdan alırsa, biz son haftalarda ayağımıza gelen çok önemli bir fırsatı daha değerlendirememiş olacağız.

***


Bu arada MB’nın beklenti anketleri için de bir not:

Ankette, ’gecelik faizlerin ne olacağı’soruluyor. Katılımcılar da doğal olarak bu soruya; MB’nın izlediği politikaları da dikkate alarak cevap veriyorlar. Yani bir tür “oyun teorisi” yaklaşımıyla ne olabileceğine cevap veriyorlar. Bu bölüme “Faizler size göre ne olmalı?” sorusu da eklenmeli. Her ikisi dengeye geldiğinde “gerçek beklenti” ortaya çıkacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR