Faiz indirimine dair ilk ipuçları Merkez Bankası’nın 7 Aralık’ta açıkladığı Finansal İstikrar Raporu’nda geldi. Ardından Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz; Finans Zirvesi’ndeki konuşmasında bu olasılığın arttığını bir kez daha dile getirdi. Piyasalar ya bunu yeterince “içselleştir(e)medi” ya da “fiyatlamadı”! Bunun üzerine MB hafta sonu falan demeden “mesajını” Başkan Yardımcısı Erdem Başçı’nın; geçtiğimiz Cumartesi günü Ankara’da Türkiye Ekonomi Kurumu’nda yatığı bir sunumla “net” olarak ortaya koymaya karar vermiş.
MB, bu mesajı temel senaryosundaki değişiklik olarak anlatıyor. Nedir bu değişiklik? “Baz Senaryo”dan “Senaryo I”e daha fazla yaklaşıldığını söylüyor MB. Baz Senaryo enflasyonun ve kredi talebinin kontrollü arttığı bir senaryo idi. Bu senaryo doğrultusunda MB, faizleri cari seviyesinde uzunca bir süre daha tutacak, önümüzdeki yılın son çeyreğinde de faiz artırımı gündeme gelecekti. O zamana kadar da ekonomideki ısınmayı faiz dışı araçlarla kontrol etmeyi hedefliyordu. “Senaryo I” ise basit olarak enflasyonun düştüğü, buna karşılık büyümenin hızlandığı bir alternatifti. MB’nin bu senaryodaki hareket tarzı ise politika faizlerinin düşürülmesi ve yine faiz dışı araçlarının (zorunlu karşılık oranı artışları, bunlara faiz verilmemesi ki yapıldı) daha “sert” kullanılması şeklinde olacaktı.
Perşembe günü Para Politikası Kurulu toplantısı var. Başçı, bu toplantıda Senaryo I’in tartışılacağını söylüyor. O zamana kadar da MB, piyasaları bu toplantı öncesi muhtemel faiz indirimine “alıştırmaya” çalışıyor.
Başçı’nın sunumunda alınacak önlemlerin “cari açığa” da yönelik olduğundan bahsediliyor. MB için yeni bir dönem: Kanun ile kendisine verilmiş olan fiyat istikrarını koruma görevinin yanı sıra cari açığın da dengelenmesi görevini gönüllü olarak üstleniyor . Sunumda diğer kurumların bile yapması gerekenlere değinilmiş. MB’de yeni bir dönem mi başlayacak?
Başçı’nın sunumunda faiz indirim mesajının yanı sıra kredilerdeki büyümeyi de “sınırlayacak” faiz dışı araçlardan, zorunlu karşılıkların (eğer MB’nin yeni bir sürprizi yoksa) kullanılması da gündeme geliyor. Mevduatlar için karşılık oranları artacak ancak büyük olasılıkla kısa vadeli mevduatlar için uygulanacak karşılık oranı, uzun vadeli oranlara göre çok daha fazla artacak .
Faiz indirim beklentisi dün anında “fiyatlandı”. Gösterge bono faizleri 25 baz puan gerilerken, kurlar bir ara 1.5150’lere kadar yükselse de, sonrasında paritenin de etkisiyle 1.5020’lere kadar geriledi.
Faiz indirim kararının bankaların bono kazançlarını artıracağı beklentisi, İMKB’deki banka hisselerini yükseltti. Ancak dünkü yükseliş munzam karşılık artışının yaratacağı negatif etkiyi fiyatlamış değil. Zira bu “maliyet” eğer kredi faizlerine yansıtılmaz ise; ki MB’nin asıl istediği bu; bankaların önümüzdeki yılki kârlarını azaltıcı bir etki yapacaktır. Bu şimdilik fiyatlanmıyor!
Peki 2 hafta gibi kısa bir sürede bu denli hızlı bir beklenti/senaryo/politika değişiminin arkasında ne var? PPK sonrasında MB’nin notlarına bakacağız.
Faizlerin düşürülmesi/karşılık arttırılması cari açığı kapatabilir mi? Kur cephesinde bir yükselişi beraberinde getirmez, kredi maliyetlerinde bir artış yaşanmazsa zor.
Ancak MB bu yola girecek olur ise, sonuç alana da devam edecektir.
Merkez’den faiz indirimi mi geliyor?
Haberin Devamı