Dünya borsaları; ABD’nin tepetaklak gitmesinden etkilenirken; TCMB de tedirgin oldu. Türbülans sırasında dolar/YTL kurları 1.15 seviyesinden, 1.18 seviyesine çıktı diye, faizleri 25 baz puan indirdi.
Dünkü yazımda; “Bu arada dünyadaki çalkantının PPK’nın faiz indirim kararını etkilemesi bence hata olur. Zira bono cephesi faiz indirimi umuduyla ayakta kaldı son bir kaç günde... Bu umudun çökmesi bonoya satış getirecek, paritedeki hareket de döviz cephesine bir alış getirirse; kısa süreli de olsa; garip bir “sarmal ile uğraşıyor olabiliriz” diye yazmıştım.
Korktuğum başıma geldi ve TCMB türbülanstan korkup faizleri 25 baz puan indirdi. Gecelik faizler yüzde 15.50’ye (bileşiği de 16.76) indirildi. Ancak bu bileşik faiz; halihazırdaki yüzde 16.30’luk bono getirilerinin üzerinde. Yani bono taşıyanlar için ‘zararına fonlama’ sürüyor. Global finansal piyasalarda ‘kan gövdeyi götürürken’ yerli yatırımcılar dışında kaç yabancı yatırımcı ‘zararına fonlamaya’ katlanacaktır?
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi bonoya kısa vadede bir satış gelebilir. En azından alışın azalması, faizlerin sınırlı da olsa yükselmesine neden olabilecektir. Zira elinde YTL bulunan yatırımcılar en azından bir ay daha TCMB faizinden paralarını değerlendirebilirler. Neden bono alsınlar ki?
Buna karşın döviz cephesinde satışla karşılaşmak, YTL’nin yeniden 1.17’lere doğru hareketlenmesi şaşırtmayacak. Dün değindiğim gibi “garip bir sarmalla” uğraşabiliriz. 1.1550 seviyesinin “teknik” dip seviyelerini oluşturması, aşağı yönlü hareketi sınırlayacaktır. Ancak faizlerin 50 baz puan yerine 25 baz puan indirilmesi kurların yukarı yönlü hareketini de sınırlayacak. YTL’nin en azından bir süre daha değerli kalmasına neden olacaktır.
TCMB enflasyonla mücadelede düşük kuru bir silah olarak görüyorsa, 25 baz puanlık indirimi açıklamakta zorlanmayacaktır. Henüz kararla ilgili açıklama gelmedi. Ancak daha önceki söylemlerinde “elektrik ve doğal gaz zamlarına rağmen enflasyonun kontrol altında olduğu” yorumunu yapan TCMB, 25 baz puanlık indirimle, daha önceki söylemlerini bir anlamda yadsımış oldu.
25 baz puan varolan enflasyon “hedefi” için doğru bir indirim olabilir. Başta ekonomistler olmak üzere; varolan hedefi “doğru” kabul edenler için, 25 baz puanlık indirim de “doğru” bir karar. Ancak benim gibi kullanılan endeksin “doğru olmadığını” ve değişmesinin şart olduğunu düşünenler içinse “hatalı” bir karar.
Zira global türbülanstan korkarak yapılan (FED’in bile 50 baz puan indirim yapması beklenirken) 25 baz puanlık indirim; Türk piyasalarını vuran bir salvo geldiğinde; hiçbir hal ve şart altında bir işe yaramayacaktır. Boşu boşuna yüksek faiz ödemeye devam ediyoruz!
Merkez Bankası türbülanstan korktu!
Haberin Devamı