Merkez Bankası’nın önceliği değişmeli!

Haberin Devamı

Merkez Bankası, likiditenin kuruduğu bono piyasasına da bakmalı. Bonosunu satamayan yabancı yatırımcı, döviz riskini kapatmaya çalışırken ‘gereğinden fazla‘ döviz talebi yaratıyor

Bono tahvil piyasalarımız çalışmıyor! Likidite “kurumuş” durumda. Finansal piyasalar için “asıl olan” sabit getirili menkul kıymet piyasalarıdır. Bu piyasalar iyi çalışmadı mı, finansal sistemin tümü sorun yaşar. Neden derseniz, hemen her türlü finansal hesaplamanın en temel “değişkeni” faizdir. Her ne kadar faiz konusunda merkez bankaları “belirleyici” konumda olsa da hesaplamalarda kullanılan “piyasa faizleridir”. Piyasa faizlerinin de en “şeffaf” şekilde belirlendiği yer bono/tahvil piyasasıdır.

Likidite neredeyse yok!

Bu piyasada belirlenen faizler; kuru da, borsayı da doğrudan ya da dolaylı olarak şekillendirir. “Faizin” sağlıklı belirlenebilmesi için bono piyasalarının da “sağlıklı” olması gerekir. Yeterince likidite olmalı ki oluşan fiyat “gösterge” görevini görebilsin. Bizim piyasalarımız için son günlerde yaşananlara bakıldığında oluşan faizin “sağlıklı” olduğunu söylemek mümkün değil. Zira bono piyasası adeta “kurudu”. Akışkanlığı (likiditesi) neredeyse kayboldu. Merkez Bankası’nın bu konuya hiç ilgi göstermiyor olması, ilgi odağına sadece döviz piyasasını almış olması da bu durumu daha da kötüleştiriyor.

“Normal zamanlarda” günde 1.8 milyara kadar işlem gören gösterge tahvil, son haftada günlük ortalama 50 milyonluk hacmi zor geçer oldu. Geçtiğimiz Cuma günü bileşik yüzde 9.13’e “gerilediği” görülen gösterge tahvilde geçen işlem sadece 4.8 milyon TL “nominal” idi! Bir ve iki önceki gösterge tahvilde 50-60 milyonluk hacimlere ulaşılsa da bunların da faizleri 9.70 bileşik seviyelerindeydi!

Bono/tahvil piyasası yabancıların uzak ara en fazla pozisyon taşıdıkları piyasadır. Yabancılar borsadan çok faiz tarafında pozisyon almayı tercih ederler. Bu piyasa doğru dürüst çalışmaması son günlerde olduğu gibi tüm piyasaları etkiler! Merkez Bankası’nın (MB) dövize yaptığı “Tarifeli müdahalelerinin” bir türlü istenen sonucu vermemesinin temelinde bence bu yatıyor. Bonosunu satamayan yabancılar, döviz risklerini kapatmaya uğraştıklarından “gereğinden fazla döviz talebi” yaratıyorlar! Bono piyasalarındaki “likiditenin kuruması” sorunu MB’nin ilk önceliği olmalıdır. Bu konuda atılması gereken adımlar, uygulanabilecek stratejileri da bellidir...



Bu hafta yapılacak ihaleler önemli!

Hazine bugün ve yarın 4 ayrı ihale yapacak! Geçtiğimiz hafta yüzde 9.59 bileşik seviyesine kadar çıkıp, haftayı 9.36 bileşik seviyesinden kapatan 10 yıllık tahvil getirileri piyasa açısından kritik önemde. İhaleye gelen talep, ikincil piyasada hareketler için belirleyici olacak. Gösterge tahvilde geçen hafta görülen yüzde 9.55 seviyelerinin (yüzde 9.45-9.80 bandı teknik analiz açısından önemli direnç seviyesi ve bence “talep gelebilecek” bir seviye ) yeterince yükselmiş olduğunu düşünenlerin ilgi gösterip göstermeyeceği önemli olacak! Yine de her şey bono piyasasının likiditesindeki gelişmelere bağlı!

MB hafta başında bono piyasasına “likidite -ya da güven - arttırıcı” önlemler sunacak olur ise hem ihaleler, hem de haftaya umutlu başlayacak olan piyasalar rahatlar. Aksi takdirde “çift haneli” getirilere; en azından ikincil piyasada; hazır olun!

İyimser bir başlangıç olur! Ya sonra?

GeçEN hafta Bernanke’nin “bedava paranın” korkulan kadar kısa sürede bitmeyebileceği şeklinde yorumlanan sözleriyle ABD borsaları yeni yüksekler/rekorlar (S&P kapanış bazında) gördü. Bizim piyasalarımızda da Cuma günü başlayan iyimserliğin, haftanın ilk yarısında da olumlu yansımaları olacaktır. Hazine ihaleleri de “sorunsuz” aşılabilir ise dolar/TL kurlarında (pariteye de bağlı olarak) 1.9270-1.9180’e kadar bir geri çekilme yaşanabilir. 1.9765 önemli bir direnç.! Haftanın ikinci yarısı için, ilk yarısı kadar umutlu değilim. Özellikle bugün açıklanacak Çin büyüme rakamının yüzde 7’nin altında gelmesinin ‘gecikmeli’ etkisiyle haftayı “kötü” kapatabiliriz!

DİĞER YENİ YAZILAR