MB’lerin enflasyon duası!

Haberin Devamı

Global enflasyon tüm ülkelerin başbelâsı oldu. Bir yandan petrol ve altın fiyatları diğer yandan bunlar artarken biz de “geri kalmayalım” dercesine yükselen buğday, mısır ya da pirinç fiyatları...

Fiyat istikrarı tüm merkez bankalarının ortak “misyonu”. Enflasyonla mücadelede onların en etkili silahları da politika faizleri. Enflasyonu düşürmenin en etkili klâsik ilacı olarak yüksek faiz görülüyor. Ancak son aylarda yükselen enflasyonun ilacı gerçekten de yüksek faiz mi? Yüksek faiz, talep kaynaklı enflasyonun “tedavisi” için hazırlanmış bir ilaç. Parayı bol ya da düşük faiz nedeniyle “ucuz” bulanlar daha fazla tüketmeye yöneldiklerinde artan talep fiyatları yükseltiyor. Bunu engellemek için paranın maliyetini yükseltmek bir taraftan kredilerden kaynaklanan talebi azaltırken, diğer yandan da “tasarrufu özendiriyor”. Yani talep yönlü enflasyon için kullanılabilecek iyi bir silah.

Ancak günümüzde yaşanan, hammadde arzından kaynaklandığı öne sürülen bir fiyat artışı dalgası. Yok petroldeki arz/talep dengesizliği denilerek petrol fiyatları, yok değeri düşen dolar nedeniyle değerli metallerdeki artışlar, ya da küresel ısınma ve kuraklığın neden olduğu tarımsal emtialardaki “fahiş” fiyat artışları... “Yokluktan ve yoksunluktan” kaynaklandığı öne sürülen bu enflasyon için, faizleri yükseltmek gerçekten işe yarar mı? Aralarında TCMB’nin de bulunduğu bazı gelişmekte olan ülke MB’leri bu görüşte. Başta gelişmiş ülkeler (AB’yi bir kenara bırakarak) ve birçok gelişmekte olan ülke MB’si ise bu görüşü desteklemiyor görünüyor. Tabloda 10 gelişmekte olan ülke ile Japonya ve ABD’nin cari enflasyon oranlarıyla politika faizleri yer alıyor. Hesaplanan reel faizlere bakıldığında 12 ülke arasından sadece 3 ülkenin “pozitif reel faiz” verdiği, geri kalanların ise “negatif reel faiz” politikası izledikleri görülüyor. Bence MB’lerin önemli bir çoğunluğu emtia kaynaklı bu enflasyon dalgasının bir spekülasyon sonucu oluştuğu, spekülasyonun son bulmasıyla işlerin normale döneceği beklentisi içinde olmaları. Hatta bunun için “neredeyse dua ediyorlar”. Eğer işlerini duaya bırakmamış olsalardı mutlaka faizlerini artırırlardı. Artırmıyorlarsa ve duaları da tutarsa, “gereksiz faiz” artışlarıyla ülkelerinin ekonomik büyümelerini engellememiş, boşuna faiz yüklerini artırmamış olacaklar. Duaları tutmaz ve spekülasyon sürerse, ellerindeki “şok faiz artışı” silahını kullanmayı planlıyor olabilirler. Birçok MB negatif nominal ya da reel faiz politikası izlerken hükümetten hiçbir destek görmeden adeta tek başına enflasyonla mücadele etmeye çalışan bizim MB “eski ezberi” sürdürüyor. Birçok MB’nin kullanmaktan çekindiği ya da “idareli” kullandığı faiz silahını eski korkuların da etkisiyle fazla rahat kullanıyor. Acaba diğer MB’ler gibi bu silahı daha idareli kullanmış olsaydı sonuç çok mu değişirdi? Hiç sanmıyorum!

Türkiye faiz lideri


Ülke TÜFE Politika Faiz Reel Faiz

(Yıllık %) Oranı % Oranı %

Mısır 20.20 10.50 -8.07

G.Afrika 11.70 12.00 0.27

Rusya 15.10 11.00 -3.56

Brezilya 6.06 13.00 6.54

Arjantin 9.30 8.25 -0.96

G. Kore 5.55 5.00 -0.52

Hindistan 7.75 6.00 -1.62

Çin 7.10 2.50 -4.30

Pakistan 21.53 12.00 -7.84

Türkiye 10.60 18.23 6.90

Japonya 2.30 0.50 -1.76

ABD 5.00 2.00 -2.86

DİĞER YENİ YAZILAR