Öncelikle yeni yılın herkese sağlık, huzur, başarı ve her açıdan “bolluk” getirmesini dilerim.
Bu hoş temenniden sonra yılın ilk günü için belki de gereğinden fazla ciddi bir yazı yazmak durumda kaldım. Bugün ciddi bir yazı okumak istemeyenler derhal mutlu bir habere geçebilirler.
29 Aralık’ta Bakan Ali Babacan “Ana sorunların aşıldığını, IMF ile bir anlaşmaya yaklaşıldığını” açıkladı. Hemen ardından; IMF ile bir anlaşma yapılacağına kuvvetle inandığını daha önceleri sıkça “dile getirmiş” olan yatırım bankası JP Morgan, başbakandan bir açıklama gelmeden artık bu konuda söylenenlere inanmamak gerektiğini yazdı.
Reuters’da yer alan bu haberi adeta tekzip edercesine Sayın Başbakan grup toplantısında “müjdeyi” verdi. IMF ile uzun bir süreden bu yana devam eden görüşmelerde sona gelindiğini, anlaşmanın iki yıllık bir süre için yapılacağını söylemiş.
Yılın son gününe gelen bu anlaşma haberiyle İMKB, yılın başında hayal bile edilemeyen seviyelerden kapandı. Sadece borsa mı? 30 Aralık’ta 9.45 seviyelerinde işlem gören gösterge bono bileşik faizleri 8.65’lere kadar geriledi, günü 8.92’den kapandı.
Sevgili Abdurrahman Yıldırım’ın sayımına göre piyasalar, IMF anlaşmasını 8. kez satın alıyorlar. Haberin ardından dendi ki IMF ile yapılacak bir anlaşmanın piyasalara etkisi güçlü olacakmış... Ben mi atlıyorum acaba? IMF anlaşması umudu (7 kez canlanan) olmasaydı piyasalar burada olur muydu? Diğer yandan, piyasalar “IMF geyiği” çıktığından beri 1 (yazıyla bir) kez bile olsun IMF anlaşmasının olmayacağını “satmadılar ki”... Hep anlaşmanın bir başka baharda imzalanacağına inandı piyasalar ve bunda da haklı çıktılar bugüne kadar.
Benim asıl merak ettiğim, madem IMF ile bir anlaşma yapılacaktı, neden bu kadar beklendi? Madem yine dönüp dolaşıp IMF’nin kapısını çalacaktık, neden işsizliğin yüzde 16’lara, küçülmenin yüzde 6’lara kadar ulaşmasını bekledik? Bakanlar ama özellikle başbakan, IMF’nin bizim istediğimiz şartları kabul etmeleri halinde anlaşmanın imzalanabileceğini söylediler. Bu şartların neler olduğunu hiç bir zaman bilemedik. Umarım bir gün bu anlaşmazlık başlıklarının neler olduğunu öğrenebiliriz.
Diğer yandan IMF kendisine verilen “sorun çıkarabilecek ufak tefek ülkelerin ayak altından çekilmesi” misyonu doğrultusunda artık çok da fazla talepkâr değil. Piyasalarda konuşulanlara göre IMF, hükümet tarafından hazırlanmış olan Orta Vadeli Program ile bile yetinmeyi çoktan kabullenmiş durumda. Buna rağmen anlaşma konusunda ayak direyen hükümet neden şimdi bir anlaşma fikrine yaklaştı?
İyi görünen haber aslında kötü mü?
Madem yapılacaktı, IMF ile çok daha önceden bir anlaşma yapılsaydı küresel kriz her halükârda daha az etkileyecekti. Acaba hükümet önümüzdeki dönemin krizden çok daha kötü olabileceğini mi düşünüyor?
İç politikada yaşanabilecek sorunların, hatta Kasım ayındaki olası bir erken seçimin ekonomiyi çok daha olumsuz etkileyeceğini mi düşünüyorlar?
Eğer anlaşma bu sebeple yapılıyor ise ilk bakışta olumlu gibi görünen anlaşma aslında kötü bir haber mi? Politik belirsizlik hem finansal piyasaları hem de yatırım yapılabilir ülke statüsüne yükselme ihtimalimizi olumsuz etkileyecektir.
Farkındaysanız şimdiye kadar IMF anlaşmasının miktarı konusuna hiç değinmedim. Neden derseniz... İster 20 ister 40 milyar dolar olsun gelecek para, anlaşmanın “felsefesinde” bir sorun var ise rakamın hiç bir önemi kalmayacaktır.
Rakamın önemi, IMF’den gelecek kaynağın nasıl kullanıcağıyla da doğrudan ilintili. Eğer ki hükümet, 2011 yılndaki seçimlere kadar ekonomiyi toparlamaya, işsizliği azaltmaya karar verir, bu uğurda da toplumsal barışı sağlayacak birleştirici, uzlaşı içinde adımlar atacak olur ise o zaman gelen paranın etkisi “misli” olacaktır. Ben diyeyim 5 katı, siz deyin 25 katı...
Bu arada yılsonu rallisi için yapılan bu açıklamanın hayata geçip geçmeyeceği, hükümetin IMF heyetini Ocak ayının ilk yarısında çağırıp çağırmamasıyla anlaşılacak. Eğer davet gecikecek olur ise anlaşma yine bir başka bahara kalacak.
Yoksa “Ne zaman IMF ile anlaşıyoruz haberleri çıksa, arkasından zamlar geliyor” diyen TESK başkanı Bendevi Palandöken haklı çıkacak...
Buraya kadar sabırla okumuş olanların yeni yılı çok daha iyi olsun...
Madem IMF ile anlaşacaktık...
Haberin Devamı