Libya’da başlayan savaş piyasaları nasıl etkileyecek?

Haberin Devamı

Libya hem petrol maliyeti, hem de cari açığı kapatma konusundaki senelik 6-8 milyar dolarlık gelir/ihracat sebebiyle Türkiye için önemli bir konu. Bu bölgede hem ticareti hem de “etkimizi” kaybetme ihtimalimizin artması İMKB cephesinde olumlu algılanmayacaktır. Haftanın açılışında sırf bu sebeple sert satış görebiliriz.

Müttefiklerin “harekatı” euroya yarayabilir ve paritenin 1.4260-1.4310 seviyelerine çıkma ihtimali yüksek.

Son gelen bilgilere göre “müttefik kuvvetler” tarafından 110 füze atılmış Libya topraklarına. Birleşmiş Milletler tarafından karar uyarınca Kaddafi’nin sivilleri ve isyancıları hedef alan saldırıları karşısında “müdahale” eden ABD, Fransa, İtalya Norveç ve aralarında Katar’ın olduğu Arap ülkeleri bu hafta daha da sertleşebilirler. İlk müdahale Cuma günü Fransız uçaklarınca yapıldı. Ardından Cumartesi günkü füzeler... Ve devamı gelecektir.
Artık Kaddafi’nin hangi şart altında olursa olsun Libya’nın lideri olarak kalmasına imkân ve ihtimal yok. “Karar” çok daha önceden verilmiş durumda. Birleşmiş Milletler tarafından değil yalnız! Anglo-sakson dünya kendi krizini aşabilmek için Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki pazarların liberalleştirilmesine ihtiyaç duyuyor. Bunun için de tek adam diktatör tarzı yönetimlerin sona er(diril)mesini tercih ediyor. Bu tercihini açıkça ortaya koyuyor ve “isyan edenleri” doğrudan destekliyor. Halkın yeterli olmadığı durumlarda da; Libya’da olduğu gibi; doğrudan müdahale edebiliyor.



Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, son harekât Kosova’daki NATO harekatından farklı! İtalya ve Almanya’nın ve hatta Çin’in (NATO ile alakası yok ama önemli bir taraf) desteklemediği bu harekât özellikle Fransa’nın “güdümünde” gidiyor ya da en azından böyle görünüyor!

Kaddafi sivil halka silah ve cephane dağıtmış. Bingazi’de İslamcılar mesaj göndermiş. “Biz zaten silahlıyız, sana geliyoruz!” diye. “Müttefiklerin” askeri müdahalesi Kaddafi muhaliflerinin elini kuvvetledirdi.

İşin kötüsü Libya’da 32 bin Türk işçisinin çalıştığı ve 18 milyar dolara yaklaşan taahhüt işi üstlenmiş bir ülke olarak bu konuda “net bir politika” ortaya koymuş, koyabilmiş durumda değiliz. Müttefiklerin müdahalesi öncesinde “kurtarıcı” görülen Türkiye, bu misyonunu Fransa’ya kaptırmış durumda! Kaddafi’nin isyanı bastırsa bile yeniden “iktidar olma” şansı oldukça düşük. Ama kısa ama orta vadede farklı birilerinin borusu ötecek o bölgede!

Görünen o ki bundan sonraki dönemde Fransa-ABD-İngiltere’nin o bölgede ses daha fazla çıkacak. Net bir politika oluşturamayan Türkiye’nin müteahhitleri de yine ancak taşeron olabilecekler o bölgede!

Gelelim “Libya Savaşı’nın” piyasalara etkisine...

Geçtiğimiz haftanın son gününde İMKB yüzde 1’e yaklaşan kayıpla güne devam ederken, Libya’daki ateşkes haberi borsayı artıya çevirmeyi başarmıştı. O zamandan bu yana ateşkes ihlâl edildi, müttefikler hava saldırıları yaptılar ve o bölgede “resmen” savaş başladı! Bu haftanın açılışı itibariyle olay Cuma günü sabahına göre çok daha karışmış durumda.

Libya hem petrol maliyeti, hem de bizim cari açığımız kapatma konusundaki senelik 6-8 milyar dolarlık gelir/ihracat sebebiyle önemli bir konu bizim için. Bu bölgede hem ticareti hem de “etkimizi” kaybetme ihtimalimizin artması İMKB cephesinde olumlu algılanmayacaktır. Haftanın açılışında sırf bu sebeple sert satış görür müyüz? Büyük olasılıkla göreceğiz!

Çin’in zorunlu karşılıkları Cuma günü 50 baz puan artırarak yüzde 20’ye yükseltmesi gelişmekte olan ülke piyasaalarına olan ilgiyi azaltacaktır. Buna karşın Suudi Kral Abdullah’ın Şubat ayında açıkladığı 36 milyar dolara ek olarak açıkladığı 67 milyar dolarlık fakir halka ev ve konut kredi kolaylıklarını, Suudi kamu çalışanlarına “iki maaş ikramiyeyi” içeren paketi, Ortadoğu borsalarında (hafta sonu) “taşıma su” etkisi yarattı. Çin piyasaları düşürürken, Kral Abdullah yükseltiyor. Oradaki paranın bizim piyasalarımıza bir faydası olur mu? Şüphelerim var!

Bu haftanın teknik olarak ayrı bir önemi var! 50 günlük Hareketli Ortalama( HO) 200 günlük HO’ya yaklaşacak.

Şartlar bugünkü gibi kalması durumunda önümüzdeki bir kaç haftada 50 günlük HO’nın 200 günlük HO’yı aşağı kırması söz konusu. Böylesi bir hareket piyasanın düşüşü açısından önemli bir endikatör. En az “Libya Savaşı” kadar!

Böylesi bir kırılma, aşağı yöndeki hareketi hızlandıracaktır!

Bu arada müttefiklerin “harekâtı” euroya yarayabilir!

Geçtiğimiz haftayı Cuma gününün en yükseklerinden kapatan paritenin bu hafta içinde 1.4260-1.4310 seviyelerine çıkma ihtimali yüksek! Her ne kadar Yunanistan’ın borçlarının yeniden yapılandırılması Portekiz’in not düşüşü v.b. sebepler nedeniyle euronun zayıflaması daha “akılcı” görünse de “Libya Savaşı’nın” eninde sonunda bir AB projesi olması veya AB’yi yakından ilgilendirmesi hasebiyle euronun değer kazandığına görebiliriz.

“Libya Savaşı” kısa vadede hem parite, hem petrol hem de borsalar açısından önemli olacağından “haftanın endikatörü” olma konusunda “mutlak favori”...

DİĞER YENİ YAZILAR