Nihayet dolar/TL’de 2003 zirvesi aşıldı. İki haftadan bu yana; dolar/TL kurlarında 1.75’lerin test edileceğinden söz etmiştim. Hafta başında da 1.7525 seviyesinin tutacağına, ancak üzerinde bir kapanış olması durumundaysa ilk hedefin 1.8350-1.8680 aralığı olduğuna değinmiştim.
2001 yılında serbest kur rejimine geçildiğinde görülen 1.77 zirvesinden bu yana süregelen trend 23 Ekim’deki 1.7405, 20 Kasım’daki 1.7490 ile test edilmiş, bugünlerde üçüncü kez test ediliyordu. Kırılmaz diye düşündüğüm bu uzun vadeli trend dün itibariyle kırıldı. Hem de hızlı bir yükseliş hareketiyle!
Gerçi yükselişler, ya da yeni zirveler sadece bize has değil. Son 4-5 yılda dünyadaki “kaldıraçlı” işlemler dolar bazlı kredi kullanılarak yapılmıştı. Krizle birlikte kredi sisteminin çalışmıyor olması bunların yenilenmesinde sorunlar çıkardı. Uzatıl(a)mayan kredilerin kapanmasının yarattığı dolar talebinin de etkisiyle değer kazanan dolar, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke paralarını art arda “vurdu”. Rus rublesi, Kore wonu, Hindistan rupisi, Meksika pezosu, Macar forinti hep bu dalgadan etkilenerek bir kaç günlük aralarla yeni zirveler gördüler.
Tüm merkez bankaları faizleri indirdiğinden ve de gelişmiş ülkelerin faizleri “sıfıra yakınsadıklarından” para birimleri arasında daha önceleri yaşanan faiz rekabeti de ortadan kalkmış durumda. Bugünlerde; ihracata dayalı büyüme modeli benimsemiş gelişmekte olan ülkelere arasındaki “rekabetçi devalüasyonlar dönemi” yaşanıyor.
Zaten daralmış olan ihraç pazarlarındaki paylarını koruyabilmek adına üretim üssü konumundaki ülkeler, paralarının değerinin düşmesine izin veriyorlar. Birisi bunu yapınca diğerleri de bunu mecburen takip ediyorlar. Daha önceden bu ülkelerden çıkmamış olanlarda “piyasalardan çıkma” kararı alınca, panik büyüyor. Bir de döviz kurları üzerine “yazılmış olan türev ürünlerde” kritik seviyelere gelindiğinde veya aşıldığında opsiyonlar devreye giriyor ki bunlar da kurlardaki hareketleri hızlandırıyor.
Kurlardaki hareketler, ekonomideki kırılganlığı ve hassasiyeti net olarak yansıtıyor. G. Afrika randı ya da Brezilya reali bu fırtınadan hemen hiç etkilenmezken, biz fırtınanın göbeğindeyiz.
Bu kriz döneminde en fazla övündüğümüz konu bankacılık sistemimizin 2001 sonrasında rehabilite edilmiş olmasıydı. Peki kurların kritik eşikleri aştıktan sonra hareket hızlanırsa; ki hızlanacak; kur nedeniyle döviz kredilerini ödeyemeyen ya da iflâs eden şirketlerin yarattığı açık pozisyon kimin üzerine yıkılacak ?
Evet, doğrusunuz. Dönüp dolaşıp bankacılık sektörüne.
1.7525 seviyesinin üzerine geçilmesi birçek tetiğin aynı anda ateşlenmesine yol açabilecek!
Bundan sonrası mı? İlk hedef daha önceleri belirttiğim gibi 1.8350-1.8680 aralığı. Sonrasında “ara durak” 1.94, asıl hedef ise 1.97-2.03 aralığı. İnce ayar hedefleri ilerideki günlerde ele alacağım.
Bu arada hükümete yerel seçimler çalışmalarında kolay gelsin. Ekonomiyi dert etmesinler! Nasılsa “elle gelen düğün bayram”...
Kurlarda zirve aşıldı! Sıradaki?
Haberin Devamı