Yunan Başbakanı Alexis Tsipras’ın “fevri” bir kararla referanduma gitmesi, geçtiğimiz hafta piyasa katılımcılarının kafasını karıştırdı. Bekleme havası tüm piyasalara sirayet etti. Dün referandum yapıldı. Bu yazı yazıldığı sırada henüz daha kesin sonuçlar açıklanmamıştı ama sandık çıkış anketlerine göre “Hayır” oyları önde gidiyordu.
Eğer referandum sonucunda “hayır” bloğu kazanırsa; Yunan halkı, Troyka (IMF, ECB, AB) tarafından kendilerine sunulan şartları kabul etmediklerini, bir anlamda ‘başlarına geleceklere razı olduklarını’ söylemiş oldular. Yeni hafta için Avrupa Merkez Bankası’na “yardım” için resmi başvurusunu yapan Yunanistan’ın referandum sonrasında yeni/ek yardım alıp alamayacağı nihayetinde politik bir karar olacak. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, açık kapı bırakarak, “Yunan halkını kaderine terk etmeyiz” demiş ancak Merkel son sözü söylemeden hiçbir AB kurumu veya kişisi herhangi bir adım atamaz.
“Evet” çıkarsa, bu Tsipras ve Varoufakis’in iktidara vedası anlamına gelecek, Yunanistan’da bir erken seçim gündeme gelecektir. İlk gelen haberlere göre katılımın düşük olduğu, sandık çıkış anketlerine göre “hayır” seçeneğinin kazanması durumunda Tsipras’ın eli politik olarak güçlenecek ancak bu AB’den ve/veya IMF’den ek bir destek alabileceği anlamına gelmiyor. “Hayır” sonucundan sonra Yunanistan’ın “iflas” noktasına gelmesi kaçınılmaz hale geliyor ki, herhangi bir “kurumun” normal şartlar altında Komşu’ya yardım yapması, fon aktarması son derece güç hale gelecektir.
Güç kaybeden euro ne olur?
REFERANDUM sonrası ilk aşamada Güney Avrupa ülke bonoları başta olmak üzere bono piyasalarını vuracaktır. Yunan bonoları “iflas” fiyatlamasına yakınsayacak, ha keza diğer sorunlu ülke tahvil faizleri artacaktır. Komşu’nun “Euro Bölgesi’nden çıkma (Grexit)” olasılığı artacağından euro ilk aşamada bundan olumsuz etkilenecektir. Cuma günü 1.1094 seviyesinden kapanan ‘euro’nun “boşluklu” bir açılışla referandum kararı sonrasında gördüğü 1.0954 seviyelerine kadar gerilemesi olasılığı yüksek. Eğer bu kez bu seviye korunmazsa 1.0790 seviyelerine kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Euronun son zamanlardaki “dirayetli seyri” bu olasılığın düşük olduğunu söylüyor.
Eğer 1.0950’ler görülür ve gün içinde boşluk kapanacak olursa; anlayın ki geçtiğimiz haftanın son gününde IMF’nin “Yunanistan’ın kurtulması için 50 milyar euroluk borcunun silinmesi gerekir” önermesi tam olmasa da kısmen hayata geçecek demektir.
Tsipras’a bundan sonra çok daha fazla sorumluluk düşecek. Hem ülkeyi ayakta tutmak hem de referandum ile güçlenen halk desteğini boşa çıkarmamak adına…
Bu hafta başında İran ile P5+1 arasındaki “Barış” ve Çin’den gelen 19 milyar dolarlık “Borsa Kurtarma Fonu” haberi de etkili olacak ancak, bunlar Komşu’daki referandumun gölgesinde kalacak gibi.