Piyasalarda tek parti iyimserliği ancak 1 gün sürebildi. Başkanlık tartışmasının yeniden başlaması tedirginlik yaratırken, ABD istihdam verisi tuz biber ekti. Fed’in Aralık’ta faiz artışına gitme ihtimali yüzde 70’e çıktı. Peki Fed kasırgası Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Seçimden tek parti iktidarının çıkmasının fiyatlaması çok kısa sürdü. Seçimden sonraki ilk iş gününde dolar/TL kuru 2.7590’a kadar geriledikten sonra, günü 2.8245’ten bitirirken, BIST 100 endeksi Pazartesi gününü yüzde 5.39’luk bir yükselişle kapattı. Bankacılık endeksindeki yükseliş yüzde 9.36’ya kadar ulaştı. Sonuçlar henüz resmileşmeden, seçim döneminde neredeyse hiç konuşulmayan “başkanlık sisteminin” seçimden sonraki ikinci günde yeniden gündeme gelmesi piyasaları tedirgin etti.
Yeni ekonomi yönetiminin kimler olacağını izlenecek ekonomik politikaların neler olacağının netleşmesini bekleyen piyasalar, bir anda başkanlık tartışmaları ile karşı karşıya kalınca ‘Önce bir durup, düşünelim’ dedi ve varlık piyasalarındaki yükselişler ancak Salı gününün ilk saatlerine kadar devam edebildi. Sonrasında kâr realizasyonları geldi, dolar/TL yeniden yükselmeye başladı.
İstihdam sürpriz yaptı
Hülâsası; geçtiğimiz hafta tek parti “iyimserliğinin” bir hafta sürebileceğine değinmiştim ancak bu ancak bir gün sürdü. Ha keza asgari ücret ile ilgili tartışmalar da yeni kurulacak hükümet için “peşin iyimserlik” için erken olduğunu gösterince piyasalardaki keyifsiz hava haftanın son gününe kadar sürdü.
Cuma günü piyasalar açısından iki önemli haber bekleniyordu. İlki; S&P’nin Türkiye’nin notu ve görünümü ile ilgili değerlendirmesiydi. S&P Türkiye’nin “BB+” olan notunu ve “negatif görünümünü” teyit etti. Yapılan açıklamada; sermaye yapısı göreceli olarak sağlam olan bankacılık sistemi ile ileride ortaya çıkabilecek dış şokların absorbe edilebileceğine değinilmiş. Buna karşın ülkedeki güçler ayrılığının daha da bozulmasının, dış kaynaklı fonlamanın kıt ve pahalı hale geleceği bir ortamda riskleri daha da artıracağına vurgu yapılmış. Açıklamada; 37 milyar dolar olarak hesapladıkları “kullanılabilir uluslararası rezervlerin” herhangi bir kur şokuna karşı sınırlı “destek” sağlayabileceği belirtilmiş.
Uyarılara rağmen; not ve görünümün olumsuz yönde değişmemesi piyasa beklentileri dâhilindeydi, fiyatlamalar üzerinde etkisi olmayacaktır.
Cuma gününün asıl sürprizi, Ekim ayı ABD Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi oldu. Beklenti 185 bin iken, açıklanan istihdam 271 bin oldu. Eylül ayı 142 binlik artışla piyasaları şaşırtmıştı, her ne kadar bu veri 137 bine revize edilmiş olsa da işsizlik oranının yüzde 5.1’den, yüzde 5’e gerilemesi bir anda Fed’in Aralık ayında faiz artışlarına başlaması ihtimalini, piyasalar nezdinde yükseltti. Fed foblarının vadeli kontratlarına bakıldığında bu olasılık yüzde 70’in üzerine çıkarken, Moody’s Analytics Direktörü Ryan Sweet, bu olasılığın yüzde 75’e yükseldiğini açıklamış.
Beklentilerin üzerinde gelen veride Noel ve yılbaşı nedeniyle artan geçici istihdamın payı mutlaka vardır ancak verinin geneline bakıldığında Fed’in Aralık ayını pas geçmesi ihtimalini azaltacak detaylar var. Ücretlerdeki artış beklentisinin yüzde 0.2 olmasına karşın yüzde 0.4 artış olması da bunlardan birisi. Hal böyle olunca, bizim de içinde bulunduğumuz gelişen piyasalar veri sonrasında bir anlamda dağıldı.
Dolarda çıkış sürecek mi?
Cuma günkü yükselişin, haftanın ilk günlerinde devam etmesi olasılığı yüksek. Bunda yurt dışı fiyatlamaların da etkisi olacaktır. Belirtmiş olduğum düşüş trendinin kırılmasından dolayı dolar/TL kurlarında 2.9585-2.9650 seviyesinin görülme ihtimali var. Teknik olarak bu seviyelerin görülme ihtimali, Fed’in faiz artışına başlama olasılığının artmasından dolayı olacaktır. Ancak, içeride de yeni hükümet ve onun ekonomi kurmaylarının belirlenmesi ile ihtimaldir ki ya bu seviyeler görülmeden önce veya bu seviyeler görüldükten sonra yeniden 2.90 seviyesinin altına ineceğiz. Tahminim, yeni yüksekler görmeden önce (şu veya bu sebeple) dolar/TL kurlarında 2.8650 seviyelerine geri dönüleceği yönünde. Eğer 2.9650’lere gitmeden önce bu seviyelere gelecek olur isek, piyasalar pozisyonların ayarlanması için zaman veriyor demektir.
Yok eğer, “Fed korkusu” ile 2.9650 seviyesi de aşılacak olursa “tek parti iktidarı” piyasalarca satın alınmamış, yurt dışındaki gelişmeler iç faktörlerin önüne geçmiş demektir. Bu durumda dolar/TL kurlarında yeni, yepyeni zirveleri görmeye hazırlanmakta fayda var. Bu ihtimal var, ancak yüksek değil. Henüz daha bunu satın almak için erken olduğunu düşünüyorum.
Paritede 1.04 gündeme gelebilir
Parite bu “haftanın göstergesi” olmaya aday. Geçtiğimiz hafta TDI verisi sonrası yaşanan düşüş (euronun, dolar karşısındaki değer kaybı) yeni düşüklerin önünü açtı. Bu hafta için 1.0645 seviyesi önemli bir “destek” seviyesi. Bu seviye büyük ihtimalle korunacaktır. Eğer korunamaz ve bu seviye aşağı yönde kırılacak olur ise 13 Mart’ta görülen 1.0463 seviyesi yeniden gündeme gelecektir. 1.0645 seviyesi bence korunacaktır, korunamaz ve 1.0460 seviyelerine kadar bir geri çekilme olursa euro tarafındaki “satış baskısı” daha da artabilir. Eğer bu baskı artarsa Fed’in Aralık ayında bir faiz artırımına gitme olasılığının da yükseldiğini varsaymakta fayda var. Aralık’ta faiz artışının gelmesi ilk aşamada gelişen ülke piyasaları için olumsuz bir haber olmakla birlikte bu ilk aşamada olumsuz, sonrasında “sakin” karşılanacak bir haber olacak. Fed’in faz artışındaki “Demokles’in Kılıcı” piyasaların üzerinde kalkacak. Bir nebze de olsa rahatlayacağız.
BIST’te boşluk kapama dönemi
Seçime girilen Cuma günü ile seçim sonrasındaki Pazartesi günü arasında BIST 100 Endeksi’nde önemli bir “sıçrama” oldu ve bir “boşluk” oluştu. 30 Kasım’da 79.504’e kadar çıkan BIST 100 endeksi, geçtiğimiz hafta içindeki satışlarla; 81.718’e kadar geriledi. Halen daha bu iki seviye arasında “kapanmamış bir boşluk” var. Fed endişesi ile bu “boşluk” büyük olasılıkla bu hafta içinde (hatta ilk yarısında) kapanacaktır. Fed endişeleriyle 81.930 seviyesinden Cuma gününü kapatan BIST 100 Endeksi’nin, 78.100 seviyesinin altına inmesini beklemiyorum. Bu hafta içinde, geçtiğimiz hafta oluşan boşluk kapanabilir ve piyasalar için daha sağlıklı bir dönemin önü açılabilir. Boşluk bu hafta kapanmaz ise “oynaklık” bir süre daha devam eder.