2008 yılı, yaşanan ekonomik kriz ve piyasalardaki deprem nedeniyle tarihe geçecek. 2009 ise daha çok yaraların tamir edilmeye çalışıldığı “pansuman” bir yıl olacak. Krizin üssü ABD’de yeni başkan Obama “gerçek tedaviyi” benimserse, piyasalar, dibi yılın ilk yarısında görüp, hızlı bir “dirilişe” imza atabilir
2008 yılı tüm “küre” için zorlu geçti. Darbe almamış olan pek az. Bu darbelerin bazıları az, bazıları çok hasara neden oldu. Etkileri yeni yılda da hissedilecek. 2008 yılının açmış olduğu yaraların tamir edilmeye çalışıldığı, bir “pansuman” yılı olacak gibi görünüyor. Yeni yılın neler getireceğini tam olarak kestirmek hayli zor. Belki de “kesinlikle” söylenebilecek tek şeyin; 2009’un “Küresel Resesyonla Mücadele Yılı” olacağıdır!
Paket açıklanacak!
2008’in hem ekonomik “düzende” hem de “ruhlarda” yaratmış olduğu yıkım o kadar büyük ki, tamiri kısa zamanda olamayacak. Yaşanan travmaların etkisi; arada coşkulu ralliler bile olsa da (ki olacaktır!); kolay kolay silinmeyecek gibi. Amerika’nın tercihi, yılın nasıl geçeceğini belirleyecek! 2008 yılında herkesi “sıradan kurtarmaya çalışan” ABD; aynı tercihini (kanser teşhisine rağmen “yanık” tedavisini) sürdürürse kriz kısa zamanda çözülemeyecektir. Sorunun kaynağına inmeden; bu yıl olduğu gibi; geçici çözümlerle (pansumanlarla) idare etmeye çalışırlarsa, önümüzdeki yıl da yine sancılı geçecektir.
Yok eğer Obama cesur davranıp; “iyi” ile “kötüyü” birbirinden ayırıp, iyilerle yoluna devam edecek olursa; yani “gerçek tedaviyi” benimserse krizin en derin noktasını (dibi) ilk çeyrekte; bilemediniz en fazla ikinci çeyrekte görüp, hızlı bir “dirilişe” bile şahit olabiliriz.
İMKB yaralarını sarabilecek mi?
Türkiye ile ilgili 2009 beklentilerine gelince... Hükümetin yüzde 4’lük büyüme hedefi hayal olarak kalacaktır!
Rusya; ilk çeyrekte devalüasyonu “hızlandırmazsa”; Türkiye önemli bir ticari partneriyle olan hacmini kaybedebilir!
Avrupa bölgesindeki resesyonun “uzaması” Türk ihracatçılarının işini zorlaştıracaktır!
Türk ihracatçıları; uluslararası navlun fiyatlarındaki rekor düşüşlerden sonra; Çin’in sert ve adil olmayan rekabetini her alanda ve her piyasada “enselerinde” hissedecekler! Hatta Türkiye sınırlarında bile...
Yerel seçimlerden çok önce (muhtemelen Şubat başında) IMF ile anlaşma imzalanacak! Ancak bu anlaşma tek başına bir çözüm olamayacaktır. Anlaşma sonrasında piyasalarda kısa süreli bir bahar havası yaşansa bile, hemen ardından “kürenin” gerçekleri yeniden öne çıkacaktır.
Dolarda 1.75 YTL seviyesi önemli
G-7 Bölgesi faizlerini “sıfıra” yakınlaştırırken, T.C. Merkez Bankası da gecelik faizleri en az 250 baz puan daha indirir. Türk Hazine bonoları gözde yatırım aracı olmaya devam edecektir!
Faiz indirimleri kurları; “küredeki” gelişmelerden daha az etkileyecektir. Dolar/YTL kurlarının ama şu ama bu sebeple; 1.75’lerin üzerine geçilmesi (ki önümüzdeki yıl için 1.45-1.75 “makûl aralık” olacaktır) durumunda; 2.05’lerin konuşulduğu gergin günler yaşanabilir! Dünyada yeni dipler görülürken; İMKB 100’de de en düşük 0.9 cent seviyesi (endeks karşılığı YTL kurlarına bağlı) görülebilir. Yeni dipler görüldükten sonra; üçüncü veya dördüncü çeyrekte 38.600 seviyeleri test edilirse, bu da beni şaşırtmayacaktır!
“Küreye” dair birkaç “nokta tahmin”
* Borsalardaki dipler, 2009 yılının ilk çeyreğinde görülebilir
* Dolar, euro karşısında yılın ilk çeyreği veya yarısında; 1.15-1.20 aralığına kadar değer kazanabilir, ardından 1.50 seviyesinin üzerine çıkar. Yeni rekor bu sene zor!
* Altın; borsalarda yeni dipler görülürken 900 dolarların üzerine çıksa da hemen ardından 600-650 dolarları test edebilir. 2010 başlarındaki muhtemel “enflasyona geçiş döneminde” de yeniden 1.000 dolarlara doğru bir hareket görülebilir.
* Petrol 35 doların altında fazla kalamayacak, ikinci çeyrekte 60 dolarları görebilir!
Dow Jones’ta 6.850-7.200 aralığı görülebilir
Hangisi tercih edilirse edilsin, 2009’da ABD borsalarında yeni dip(ler) görülecek! Ama Ocak ayının ikinci yarısında, ama yılın 2. çeyreğinde... Zamanlama ve seviye; yukarıdaki “pansuman/gerçek tedavi” tercihine bağlı olacak. Seviye olarak benim öngörüm Dow Jones’ta 6.850-7.200 aralığı; S&P’de ise 700 (+/- 20 puan) seviyeleri. 2008’de alınan ve alınacağı “vaad edilen” önlemler (ancak dipler görüldükten sonra) yılın ikinci yarısından itibaren etkisini gösterecektir. Gelişmiş ekonomiler resesyonla mücadele ederken, 0 (sıfır) faiz politikası küreye hakim olacak gibi görünüyor. Bu arada “faiz” önümüzdeki yıl en fazla duyulacak finansal terim olacak! Ama merkez bankaları, ama bonolar, ama şirket borçlanmaları nedeniyle “faizi” daha sık duyacağız!
Emtia fiyatları düştü ama...
Yılın ilk yarısında deflasyon nedeniyle; emtialar başta olmak üzere tüm “kürede” fiyatlar düşerken, 2010’a yaklaşıldığında ya da girerken yeniden “enflasyon” tartışıyor olabiliriz! Japonya’nın son 15 yılda yaşadıkları ve Karl Marx bu yıl en fazla okunanlar arasında olacak!
Çin iç talebi canlandırmak için elinden geleni yaparken; elindeki üretim fazlasını “satabilmek” adına dünyadaki diğer üreticilerle (Türkiye’da dahil) “sert ve adil olmayacak” bir rekabete girecek! Navlun ücretlerinin rekor seviyede düşmesi Çin’in işini kolaylaştırırken, uzaklık dezavantajı önemli ölçüde azaltacak. Gelişmekte olan ülkeler büyüme konusunda G-7’lerden daha şanslı ve başarılı olacaklar, ancak onlar değil dünyayı, kendilerini bile doğru dürüst kurtaramayacaklar!
Gelişmekte olan ülkeler arasında “rekabetçi devalüasyonlar” yarışı yaşanabilir! Herkes daha fazla ihracat yapabilmek için kendi para birimlerini devalüe ederken, dolar başta olmak üzere, euro ve diğer “major” para birimleri “haketmedikleri” değerlere yükselebilirler.
İşte paranın rotası!
2009 yılında piyasalar nasıl bir seyir izleyecek? Dolar ve borsa ne olacak? İşte sorunun yanıtı
Haberin Devamı