İMKB’deki yükselişin nedenleri...

Haberin Devamı

Son günlerde hemen herkes İMKB’nin “ayrışan performansından” söz ediyor. Değişik sebeplere dayandırılarak bunun sebebi açıklanmaya çalışılıyor. Gerçekten de farklı borsaların en azından son bir yıllık gelişmelerine bakıldığından IMKB’nin özellikle son iki-üç haftadaki “ayrışması” dikkat çekiyor.

Bu ayrışma için kullanılacak argümanlar her ne olursa olsun hepsinin buluşacağı ortak nokta en nihayetinde merkez bankalarının sağladığı likidite, daha doğrusu verdikleri “bedava para” olacaktır. Bedava parayı bulanlar bunu nereye koyacaklarını bilemediler... Merkez bankalarının sağladıkları bu fonlara ulaşabilen yatırım bankaları ve ayakta kalabilen hedge fonlar; daha az para gerektiren ama daha çok getiri vaat eden, “ayrışma senaryosunun” kolaylıkla uygulanabileceği; tarafların daha kolay ikna olduğu gelişmekte olan ülke piyasalarınına ağırlık verdiler. Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş piyasalardan daha öne geçtiler.

Son birkaç haftada bu piyasaların yıldızı olarak Türkiye rüzgarı esiyor adeta. İMKB hemen hemen tüm borsalardan apayrı bir performans izliyor. Grafikte Brezilya, Rusya, Dow Jones (ABD), Alman DAX ve IMKB 100 IMKB yer alıyor.

Belli başlı bir çok borsa endeksini “sürklâse” etmiş durumda İMKB...

Böylesi bir farkı; bırakın temel faktörlerle, teknik analiz ile de açıklamak hayli zor. Teknik analiz deyimi ile adeta “grafiklerin çizilmediği alana” geçilmiş durumda. Emtia fiyatları yükselirken, emtia ihracatçısı durumundaki G.Afrika, Rusya ve hatta Brezilya bile emtia ithalatçısı bizim gerimizde.

Bu durumu açıklamak içi zorlayarak da olsa üç sebep söyleyebiliyorum:

1- Dünyanın en likit piyasalarından biri sanılan vadeli petrol piyasalarının ne kadar “illikit=sığ” olduğuna şahit olmuştum. Her daim alıcı ve satıcının olduğu, krizin göbeğinde değil kapatmak; hatta böyle bir ihtimalin hiç bir zaman düşünülmediği IMKB’de derinlik kayboluyor mu? Çok likit görüntünün ardından sığlık mı var? Oldukça düşük bir ihtimal! Yine de denkleme VOB da eklediğinde, kafalar karışabiliyor...

2- Biz sıradan yerlilerin farkına varmadığı temel denklemde bir değişim mi yaşanıyor? Ne olabilir bu değişim? Polis akademisindeki “Kürt Çalıştayı” bir şey söylüyor mu?

Kuzey Irak’ta büyük bir değişime doğru gidiliyor ve bu değişim aslında Türkiye’nin çok lehine olacak. Sınırların içinde yaşayanlar “tamamen duygusal” sebeplerle bunu fiyatlayamıyor.

Sınırların dışındakiler, olayın farkında ve çok daha “rahat” mı fiyatlıyorlar?

Borsada liderliği elinde bulunduran “yabancılar” farklı bir şey mi biliyorlar?

3- IMF anlaşması imzalandı, ama sınırların içindekiler yine bundan haberdar değil. (Hani dedikoduyu, en son olayın taraflarının duyması gibi bir durumu mu acaba?)

Başdöndürücü performansı açıklama konusunda (en basitinden yüzde 15’lerin üzerindeki işsizliğimizle) “eşsiz ekonomik performansımız” yeterli ol(a)mayınca, yaratıcı bazı sebepler bulmaya çalıştım.

Bunlar benim bulduklarım. Belki sizler daha iyilerini de bulabilirsiniz...

DİĞER YENİ YAZILAR