HAZİRAN ayı sonundaki seçime kadar piyasalardaki hareketlilik, yılın ikinci yarısına göre daha fazla olacak. 2011 yılında TL, geçtiğimiz birkaç yıldaki kadar ‘güçlü’ görünmeyecek. Doların 1.4250-1.6350 TL bandında hareket etme ihtimali hayli yüksek. İMKB cephesinde ise 2010 yılı kadar büyük bir coşku yaşamayız. Yükselişlerde 5.80 cent ilk ana hedef. Aşağıda ise 3.20 cent seviyesi önemli bir destek. Tahminim önce bu destek seviyesi test edilecek.
Gelişmekte olan ülkeler 2010’un galibiydi. Gelişmiş ülkeler halen daha beceriksizce yönetmeye çalıştıkları krizleriyle başa çıkmaya çalışıyorlar. Kendi krizlerini çözmek için yarattıkları likidite, kendi ülkelerinde kalmayıp da dünya üzerinde getiri arayışına çıkınca bu likiditenin ilk ve en uzun kaldığı durak bizim de dahil olduğumuz gelişmekte olan ülke piyasaları oldu.
Önümüzdeki yıl bu durum sürecek mi? Dün bu sorunun cevabını küresel piyasalar açısından ele almış ve bu yılın “Emtia yılı” olacağını yazmıştım. Bugün de içeriye bakalım...
Bu sene seçim var... Haziran ayı sonundaki seçime kadar piyasalardaki hareketlilik, yılın ikinci yarısına göre daha fazla olacaktır. Bu temel tahminin ardında bugünkü tek parti iktidarının süreceği beklentisi var tabii ki.
Yurtdışındaki hareketlilik mutlaka bizim piyasalarımızı da etkileyecektir. Geride bıraktığımız etki olumluyken, bu yılki; likiditenin ABD’ye dönüş yolculuğuna çıkacağı varsayımıyla olumsuz olacaktır. Seçim tarihi yaklaşırken “sıradışı” skandallar ortaya çıkar ya da yeni “Wikileaks dosyaları” açıklanır ve seçim sonuçları da bunlardan “etkilenecek” olursa piyasalardaki volatilite çok daha fazla artacaktır. 2010 yılının son günlerinden 2011 Haziran ayına bakıldığında her şey yolunda gidecekmiş gibi görünüyor. Küçük bir olasılık da olsa, tahminlerin “çantada keklik” olmadığı ihtimalini de akılda bulundurmakta fayda var.
Notumuz artacak... Hükümet seçim öncesinde olması için uğraşıyor, ancak not şirketleri büyük olasılıkla seçim sonrasını bekleyeceklerdir. Fitch yatırım yapılabilir seviyeye çıkarsa da S&P ve Moody’s bir kademe altı ile yetinebilirler. Ancak notumuzun yatırım yapılabilir seviyeye yükselmesi borsadaki çok kısa vadeli bir “saman alevi rallisinden” başka bir şeye yaramayacak. Zira çok öncesinden fiyatlanmış olacaktır. Not artışının makro ekonomideki etkisi marjinal olacak, herhangi bir mucize yaratmayacaktır. (Not artışı konusuna önümüzdeki günlerde detaylı olarak değineceğim.)
TL kurları... 2011 yılında TL; geçtiğimiz birkaç yıldaki kadar “güçlü” görünmeyecek. Ancak daha istikrarlı bir seyir izleyecek. TL’nin kur seviyesi değilse de volatilitesi bu yıl daha düşük olacak. Tek başına dolar ya da euro bazında kurlar yerine “1 dolar+1 euro” sepetine bakıldığında TL’nin bu yıl ağırlıklı olarak 3.50-3.75 bandında seyretmesini bekliyorum. Dolar/TL bazında... 1.4250-1.6350 bandında salınım yaşanması ihtimali hayli yüksek.
Merkez Bankası... Faizleri olabildiğince düşük tutma gayretine tüm yıl boyunca şahit olacağız. Genel olarak bu yıl, önceki yıllara göre daha çok çalışacak (!). Son üstlendiği “finansal istikrar” misyonu MB’nin elinin sürekli piyasalar üzerinde olmasını gerektirecek. Sık sık yeni kararlar, yeni düzenlemeler duyacağız. Başkan seçimi sorunlu olur ise piyasa yeni başkanı mutlaka “test edecektir”! Yeni başkanın rüştünü ispat etmesi gerekir ise bunun volatilite ve devamında da ekonomik dengeler üzerinde yansımaları olacaktır. Umarım bu önemli konu atamama sürecinde; hiç değilse bu sefer; dikkate alınır. Emtia cephesinden ithal edeceğimiz enflasyon nedeniyle Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi yine tutmayacak; seçimlere kadar dayanabilse bile; seçimlerden hemen sonra faiz artırmak zorunda kalabilecek.
İMKB... 2010 yılı kadar büyük bir çoşku yaşamayız. Daha seçici, büyümeye yönelik sektörlerin öne çıktığı kısa süreli ralliler yaşanacaktır. Halka arzların arttığı, bunların da zaman zaman piyasalarda geri çekilmelere yol açtığına şahit olacağız. Yükselişlerde 5.80 cent seviyesi ilk ana hedef olacak. Aşağıda ise 3.20 cent seviyesi önemli bir destek. Benim tahminim önce bu destek seviyesinin test edileceği yönünde.
Yeni finansal ürünler... Özel sektör tahvilleri, banka bonoları, VOB veya İMKB’de opsiyon sözleşmeleri, opsiyonlara dayalı tezgahüstü ürünler finanssal piyasaların menüsüne eklenecek. Özel sektör tahvilleriyle, banka bonoları mevduat müşterisi için cazip olacak. Özellikle banka bonolarında; hem likidite hem de derinlik, en az devlet tahvilleri kadar olacak. Opsiyon ve opsiyona dayalı türevlerde yine “yol kazaları” olacaktır. Az hasarla çıkılabilirse 2012’den itibaren çok daha derin bir finansal piyasaya sahip olabileceğiz.
Ana para korumalı fonlar... Bu senenin gözde yatırım aracı olacaklar. Özellikle de emtia piyasalarına dayalı olanlar.
2011 hepimize huzur, keyif ve şans getirsin...
İMKB’de coşku azalacak, dolar 1.6350 TL’yi geçmez
2011 ne getirecek - 2
Haberin Devamı