İMKB’de 50 bin puan seviyesi görülecek mi?

Haberin Devamı

Önce Greenspan vardı. Maestro; 2000 yılı başlarında durgunluk sinyalleri vermeye başlayan ABD ekonomisini; 11 Eylül’ün de yardımıyla; faizleri yüzde 1’e indirerek adeta ipten almıştı. Aslında 2000 yılında yaşanması gereken temel bir düzeltme, verilen ucuz likidite ile 2008 yılına kadar ertelendi.

Ertelenen sorun o denli büyüktü ki geçtiğimiz yıl, kriz patladığında bundan etkilenmeyen hemen hemen yok gibiydi. Krizin “tedavisi” için yine devlet/kamu devreye girerek, finans sisteminin “okumuş ama şımarık” çocuklarının zararlarını devraldı. Hiçbir köklü iyileştirme yapılmadan yeni bir balon şişirilmeye; daha doğrusu eski balondaki yamalar iğreti de olsa kapatılarak; eski balon yeniden şişirilmeye karar verildi.

Yeni balonun “pilotluğunu” da Fed’in yeni başkanı Bernanke üstlendi. ABD eski Hazine Bakanı Paulson (Goldman Sachs’ın değerli katkılarını da unutmamak gerek) ve onun halefi Geithner ile yaptığı işbirliğiyle ABD’nin büyük bankalarını, uçurumun kenarından döndürmeyi (şimdilik) başardılar. Birçok program devreye sokuldu, yetmediği yerde, Geithner ya da Bernanke’nin “sözel müdahaleleri” devreye girdi. Bu tarz müdahalelerden bir yenisine, geçtiğimiz Cuma günü yine şahit olduk.

Yeni pilot: Ben Bernanke

ABD’de ikinci el konut satışları, beklentilerden az da olsa iyi gelmişti (5 milyonluk beklenti-gerçekleşme 5.24 milyonluk satış). Bu veriden çok piyasaları heyecanlandıran; Bernanke’nin, Fed’in yıllık toplantısı için hazırladığı konuşma metninde (Bernanke’de konuşmalarını önceden açıklama alışkanlığı oluşmaya başladı) en kötünün geride kaldığını söylemesi oldu. Her ne kadar iyileşmenin ilk aşamada göreli olarak yavaş olacağını, halen daha zorlu tehditlerin olduğunu söylemesi bile, büyüme eğilimine geçme yönündeki beklentinin oldukça kuvvetli olduğunu belirtmesi kadar etkili olmadı. Söyledikler tam da piyasaların “duymak” istediğiydi.

Yine “iyi haberler satın alındı”. Her zamanki gibi, piyasalar yükselirken kötü haberlerin, düşerken de iyi haberlerin “fiyatlanmaması” gibi. Tüm dünyada işsizlik yüksek, tüketim ve güven endeksleri yeniden geriliyor. Olsun, “yeni pilot” Bernanke, işsizliğin de kademeli olarak ineceğini söylemedi mi? Eh, hazır “pilot” enflasyondan da fazla endişe etmiyor, faiz artışlarına da ileride bir zaman bakarız diyor... O zaman yola devam!

Bu hafta ABD’de dayanıklı mal siparişleri ve daha da önemlisi Salı günü tüketici güven endeksi açıklanacak. Beklentiler 47.5 çıkması yönünde ki halen daha kritik seviye olan 50’ye ulaşılamayacağı yönünde.

Bu haftaki veriler önemli!

Bu hafta içinde ABD’de açıklanacak veriler endekslerin yönü konusunda geçtiğimiz haftalara oranla daha etkili olacak. Hele ki beklentilerden daha iyi gelecek olanlar. Zira Cuma günkü kapanışlardan sonra ABD borsalarının daha da yukarı gitme “istekleri” var. Olumlu veriler geldiği takdirde; Cuma günü 9.505 ile bu yılın en yükseğinde kapanan Dow Jones’ta 9.580-9.650 bandı; ha keza S&P 500’de de 1.048-1.055 bandı yeni hedef gibi...

ABD çıkarken biz durumuyuz?

Hiç sanmam! Her ne kadar ABD borsalarından; hatta gelişmekte olan ülke borsaların önde gelenlerinden biri olan; Çin’den bile daha iyi performans gösteren İMKB bu hafta 50.000 sınırını zorlayacak görünüyor.

Geride sayısız boşluk (gap) bırakarak, bu kadar kısa bir zamanda bu kadar yükselen İMKB’nin bu performansı devam edecek gibi görünüyor.

Teknik olarak 48.200 ve ardından da 49.650 seviyelerine kadar bir yükseliş yüksek olasılık. Hazır o seviyelere kadar gelinmişken de Ocak ortalarından kalan 50.192-49.778 arasındaki boşluğu kapatacak bir yükseliş mümkün bu hafta. Sonrasında hem İMKB’de, hem de ABD borsalarında dramatik düşüşler olması pahasına bu hafta bu yükselişleri göreceğiz!

Bu hafta özellikle VOB’da hareketlilik artacaktır!

Ağustos kontratının son haftasına giriliyor. Her ne kadar son işlem günü önümüzdeki hafta Pazartesi olsa da yakın vadedeki 101.750 kontratlık açık pozisyon ya kapatılacak, ya da uzatılacak.

Büyük kısmının uzatılacak görünüyor ki, bu da Ağustos kontratlarının yanı sıra Ekim kontratlarındaki işlem hacminin aynı oranda artması söz konusu. İki kontrat arasında bu haftaya kadar fazla bir fark yokken, bu hafta zaman zaman iki kontrat arasındaki farkın açıldığını göreceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR