Halk’ın halka arzla imtihan haftası...

Haberin Devamı

Bu haftanın en önemli olayı 14-16 Kasım’daki Halkbank’ın ikincil halka arzı. Böylesi büyük bir halka arz öncesinde İMKB’de kısa süreli bir ‘likidite temin etmeye yönelik’ satışlar görülebilir. Gerek Halkbank’ın halka arzı, gerekse diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından ‘ayrışmış’ seyrine devam eden İMKB’de bu hafta içinde sırasıyla 70.750, 69.750 ve ardından da 68.750 seviyelerine kadar geri çekilmeler yaşanabilir.

Yoğun bir haftayı geride bıraktık. Hem de ne yoğun... 5 Kasım’da Fitch Türkiye’nin notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye yükseltti. 7 Kasım’da Obama ikinci kez ABD başkanı seçildi! Çin Komunist Partisi yeni genel sekreterini seçmek için toplandı.

Hem yerel hem de küresel açıdan önemli kararların alındığı bir haftayı geride bıraktık. Bu “kararların” etkilerini önümüzdeki dönemde hep beraber göreceğiz. Uzun vadede neler olacağını kestirmek hayli zor ama kısa vadede olanlara ve olacaklara kısaca bir bakalım. Fitch’in not artışı bizim piyasalarımızı olumlu etkilerken özellikle S&P’den yeni bir not artışı beklentisini arttırdı. Fitch’den gelen not artışı sonrası “beklenen” kâr realizasyonunu erteleten unsurların başında bu beklenti geliyor! Obama’nın ne yapacağı, yeni kabinesinde kimlerle çalışacağı önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak Dışişleri “sekreteri” Hillary Clinton ile Hazine “sekreteri” Geithner’ın yeni dönemde olmayacağı konuşuluyor. Bizde “Çuvalcı general” olarak bilinen CIA Başkanı Petraus’un evlilik dışı ilişki nedeniyle istifası da önümüzdeki dönemde ABD’deki yönetim kadrosunda bazı önemli değişiklikler olacağına delalet.

Diğer yandan New York Times yazarı analist Thomas Friedman, Pazar günü Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajında “İkinci dönemde Obama’nın gündeminde dünya yok! ABD önümüzdeki 4 yıl boyunca ekonomiyle yatıp, ekonomiyle kalkacak. Bu yüzden Suriye meselesini Türkiye’yi kullanarak çözecek” diyerek önümüzdeki dönemde bizi ve dünyayı nelerin beklediğine dair ipuçları veriyor!

Piyasalar, Obama’yı “satışla” karşıladılar. Wall Street ve “beraberindekilerin” umudu Romney’in seçilmesiydi. Bu, daha fazla genişlemeci bir ekonomik politika anlamına gelecekti. Romney seçilseydi özellikle ABD borsalarının bunu “yükseliş ile kutlaması” bekleniyordu. Her ne kadar bu yükseliş kısa soluklu olması ve sonrasında yeni bir satış dalgasının gelmesi kaçınılmaz olsa da Obama seçilince kâr realizasyonu öne çekildi. Geçtiğimiz hafta ABD’de yaşanan düşüşler zatan yaşanacaktı, sadece şekli ve zamanlaması biraz farklı oldu.

Bu hafta başında geçtiğimiz hafta yaşanan düşüşlerin bir düzeltmesini göreceğimizi düşünüyorum. ABD seçimi sonrasında Dow Jones Endeksi kritik eşiklerini aşağı yönde kırmış olsa da daha “harbi” olan S&P 500 Endeksi tam da teknik analiz anlamında kritik bir seviye olan 200 günlük Hareketli Ortalaması’ndan (HO) (1.380) kapandı. 200 günlük HO piyasa katılımcıları tarafından boğa/ayı piyasalarının hangisinde olduğumuzu göstermesi açısından dikkatle takip edilen bir endikatör. Bu hafta başında; geçtiğimiz haftanın düşüşlerinin bir kısmının “telafi” edildiğine şahit olacağız. Ancak orta vadede ABD borsalarında başlayan düşüşün süreceğini tahmin ediyorum. 12.827’den haftayı kapatan Dow Jones’un bu hafta başındaki düzeltmeleri sırasında 12.990 (+/- 50 puan) seviyelerine kadar çıkması ihtimaline karşın asıl hedefin bu yıl içinde 12.180 seviyeleri olduğunu öngörebiliriz.

Bu haftanın asıl önemli olayı dışarıdan çok içeride. 14-16 Kasım tarihlerinde Halkbank’ın “ikincil halka arzı” yapılacak. Ufuk Korcan’ın haberine göre, 13.80-15.90 fiyat aralığında olması “hedeflenen” bu halka arz, şimdiye kadar yapılan en büyük halka arz olacak. Yüzde 20’si yerel, yüzde 80’i ise yabancı yatırımcılara ayrılacak bu halka arzda 260 milyon hisse (Halkbank’ın yüzde 20.8’i) halka satılacak. Talep gelmesi durumunda 39 milyon ek hisse daha satılabilecek. Fiyatın üst bantta, ayrılan hisselerin de tamamı satılacak olur ise, ÖİB halka arzdan 4.75 milyar TL’lik bir gelir elde edecek!

Böylesi büyük bir halka arz öncesinde İMKB’de kısa süreli bir “likidite temin etmeye yönelik” satışlar görülebilir. Ne de olsa rakam büyük, Türklere ayrılan kısım da “küçük” olacak. (Bu arada neden Türk yatırımcılara daha fazla pay ayrılmadığı da ayrı bir tartışma konusu!) Bu durumda yerel yatırımcılar almak istiyorlar ise “yüksek talep bildirmek” zorunda kalabilirler! Böylesi bir durum da özellikle Salı ve Çarşamba günleri İMKB’yi baskı altında tutabilir.

Gerek Halkbank’ın halka arzı, gerekse diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından “ayrışmış” seyrine devam eden İMKB’de bu hafta içinde sırasıyla 70.750, 69.750 ve ardından da 68.750 seviyelerine (hatırlamanın kolaylığı açısından “750” anahtar seviye olacak) kadar geri çekilmeler yaşanabilir!

DİĞER YENİ YAZILAR