Amerikan yatırım bankası Goldman Sachs (GS) 2006 yılı sonunda çalışanlarına vereceğini açıkladığı primler hemen herkesin hayalini süslüyor. 26 bin 500 civarında çalışanı olan yatırım bankası kişi başına ortalama 623 bin 400 dolar ikramiye dağıtacak.
2006 yılında 37.7 milyar dolar rekor gelir elde eden banka; (5 milyar doları aşan kısmı Çin’in en büyük bankasının halka arzından gelmiş durumda) 16.5 milyar doları bulan ikramiye dağıttıktan sonra, yılı 9.5 milyar dolar net kârla kapatmış.
GS’ın yıl kapanışı Kasım ayında olduğundan bu açıklamalar Aralık ayının başlarında yapıldı. Sadece Türkiye’de değil dünya çapında birçok finansal kurum çalışanının rüyalarını süsleyen 600 bin dolarlık yıllık prim hayali bir ölçüde yıl sonu kapanış rakamlarını da etkiledi. 31 Aralık’ta yılı kapatan kurum ve fonları yönetenler de benzer prim hayalleriyle yılı mümkün olduğunca yüksek kapatmak için çaba harcadı.
En kolay örnek yine ABD’den. Dow Jones endeksi Temmuz ortasındaki 10.600 seviyelerinden başladığı yükselişini yıl sonuna herhangi bir ciddi düzeltme yapmadan 12.500’lere kadar sürüdürdü. Ki bu yeni bir rekordu. Önümüzdeki yıl ABD ekonomisindeki büyümenin bu yılki yüzde 3.4’lerden yüzde 2.7’lere gerileyeceği tahmin edilmesine rağmen yaşanan bu yükseliş ilginç. Her ne kadar bu yılki şirket kârlarının yüksek çıkacak beklentisi bu yükselişi destekliyor görünse de, GS’ın açıkladığı primin yarattığı (yüksek prim beklentisiyle kendini gösteren) “Goldman Sachs sendromunun” bunda payı olduğu görüşündeyim.
Herkes yıl sonundaki yüksek fiyatlarla değerleyecekleri portföylerde (realize edilmemiş olsa bile) yazılacak kârlardan ‘GS benzeri’ciddi prim beklentisine girmiş durumda.
Ancaaak bu; fonların ya da yatırım bankalarının en tepedeki yöneticilerinin beklentisi ve kararı olsa da orta düzey veya alt düzeydeki çalışanlar için durum pek de öyle görünmüyor. Gerçekte de ’fiyatların genel seviyesinin oluşmasında’onların pek de etkisi yok. “Tepedeki” karar vericiler önemli. GS’ın açıkladığı “ortalama kişi başı prim rakamı” çoğunluk çalışanı boşuna heyecanlandırıyor.
Neden mi? Yıllık maaşı 600 bin dolar olan GS’ın genel müdürü (CEO) Lloyd Blankfein 53.4 milyon dolar ikramiye alacak. CEO dışındaki 11 tepe yöneticinin prim toplamı da 180 milyon dolar. Sadece Blankfein’in ikramiyesinden yola çıkarsak 623 bin 400 dolar ortalama kişi başı prime ulaşmak için Blankfein dışındaki 84 çalışanının sıfır ikramiye alması gerekiyor. 11 tepe yöneticinin hesabı da ayrı. GS vakası; dünya nüfusunun yüzde 2’sinin toplam dünya gelirinin yüzde 50’sini alma durumunun küçük bir örneği mi? Yoksa yine zenginin parası züğürdün çenesini mi yordu?
Kurban Bayramınızı kutluyor, Yeni yılın hepimize huzur ve başarı getirmesini diliyorum.