Gelişmekte olan ülkeler ayrışıyor!

Haberin Devamı

Anglosakson ekonomilerde resesyon ihtimali artınca, küresel büyümenin gelişmekte olan ülkeler sayesinde olacağı konuşulmaya başlanmıştı. Buna da “de-coupling” yani “ayrışma” dendi. ABD’de başlayan ve Avrupa’yı da içine alan krizden diğer ülkeler ‘bağışık’ kalabildiler mi? Yani ayrışabildiler mi?

Tabii ki hayır. 2007’yi yüksek kapatabilmek ve bonuslara halel gelmesi için fon yöneticilerinin bir “masalıydı” ayrışma hikayesi. Bir ölçüde başarılı da oldu. Hem inananlar, hem de inanmak isteyenlerin sayısı; inanmayanlardan daha çoktu ki piyasalardaki çöküş yeni yıla sarktı ve ayrışma senaryosu doğal olarak ‘çalışmadı’. Ancak bu arada ilginç bazı gelişmeler de oldu. Krizin tam göbeğindeki ABD’de de borsalar yıl başına göre fazla zarar görmezken, gelişmekte olan ülke piyasaları çok daha fazla etkilendi. Ancak hepsi de değil! Bazıları az, bazıları çok etkilendi. Gelişmekte olan ülkeler birbirlerinden de-couple etmeye başladılar, yani ayrışmaya başladılar.

Hatta ligler oluşmaya başladı. BRIC ülkeleri, (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) Singapur, Tayland gibi ülkeler birinci ligi; Türkiye, Güney Afrika, Macaristan, Kore gibi ülkeler de ikinci ligi oluşturuyor. Biz bu ikinci ligde “alt sıraları” zorluyoruz! İkinci lig; “sorunlu” gelişmekte olan ülkelerin ligi. Cari açık sorunları; kurlarının güçlü paralar karşısında her an değer kaybetmesine, borsalarının hızla düşmesine sebep olabiliyor. En sorunlu olanlar da zirvede yer alıyor. Şimdilik Güney Afrika zirvedeki yerini koruyor.


CARİ AÇIĞIN GSMH’YA ORANI

2000-2007 2002-2007

Ülkeler Ortalama Sıra Ortalama Sıra

Rusya 10.3% 1 8.9% 1

Çin 5.0% 2 6.2% 2

Mısır 1.5% 3 2.1% 3

Brezilya -0.4% 6 0.8% 4

Pakistan 0.1% 4 0.1% 5

Hindistan -0.2% 5 -0.2% 6

Polonya -3.1% 8 -2.8% 7

Güney Afrika -2.6% 7 -3.5% 8

TÜRKİYE -4.2% 9 -5.2% 9

Macaristan -7.1% 10 -7.0% 10

(Kaynak: IMF-Dünyanın Ekonomik Görünümü - Ekim 2007)


Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere hammadde ve petrol ihracatçısı Rusya ile mamul madde ihracatçısı Çin’in pozitif taraftaki liderlikleri son 7 yılda değişmemiş. Açık tarafında da hep konuşulan üç ülke; Güney Afrika, Türkiye ve Macaristan “pozisyonlarını korumuşlar”.

Son aylarda, Güney Afrika’daki enerji krizleri nedeniyle üretimde ciddi sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle özellikle altın ve değerli madenlerin fiyatları yeni rekorlar kırıyor. Ancak üretim yapılamaması, ülkenin cari açığını olumsuz etkiliyor. Bu durum rand/dolar kurlarına da yansıyor.

Randdaki hareket YTL’ye oranla çok daha hızlı. Son bir ayda yaklaşık yüzde 10’luk bir yükseliş. Bizdeki hareket daha sınırlı kaldı. Yüzde 5-6’lık bir yükseliş oldu. Buna karşın Brezilya para birimi real değer kazanmaya devam ediyor, “şartlar” her üç para birimi için de hemen hemen aynı kaldığı durumda bile.

Borsalarda da benzer bir durum söz konusu değil mi? Brezilya neredeyse yeni rekor kıracak, İMKB yüzde 30’luk kaybının ancak yüzde 10’luk kısmını zar zor kapatabildi. Piyasalardaki likidite “çağıl çağıl” akarken; tedbirini alan Brezilya ile bu fırsatı iyi değerlendir(e)meyen Güney Afrika ve Türkiye’nin hikayesi, “Ağustos Böceği ile Karınca” nın hikayesini anımsatıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR