Hafta sonu Antalya’da yapılan G20 zirvesine iş dünyasının gündemini taşıma amacıyla çalışan B20 ve L20 (Business 20 + Labor 20) ) zirvesini izledim. Bu konudaki izlenimlerimi bir sonraki yazıya bırakarak ilk bakışta dikkatimi çeken ve piyasaları ilgilendirebilecek birkaç noktayı paylaşmak istedim. Liderler zirvesi olan G20’nin sonuç bildirgesi bu yazı yazıldığı sırada henüz daha yayınlanmamıştı. Ancak hemen zirve öncesinde Paris’te yaşanan terör olayı liderlerin gündemini ekonomiden tamamen terör ve politikaya çevirdi.
Pazar günü yapılan B20 toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından sonra kürsüye gelen Kanada’nın çiçeği burnundaki Başbakanı Trudeau tüm dikkatleri üzerine çekti. İş dünyası zirvesine damgasını vuran da Ali Koç’un, “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir” sözü oldu.
Benim asıl dikkatimi çeken ve piyasalar açısından önemli olacağını düşündüğüm iki nokta daha vardı. İlki Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Obama’nın ikili görüşmesine Başbakan Davutoğlu’nun katılmaması, buna karşın yeni milletvekilleri Berat Albayrak ve Binali Yıldırım’ın Türk heyetinde yer alması oldu. Diğeri de Ali Babacan’ın B20 toplantılarında hiç yer almamasıydı. Ekim ayında Ankara’da yapılan B20 toplantısına kısa bir süre katılmış, yeni bakan olan Cevdet Yılmaz’ı toplulukla tanıştırmış, çalışmalara katılmamıştı. G20 zirvesinin Türkiye’ye kazandırılmasında çok emeği geçen Babacan’ın; bürokraside belki yeri olmasa da; en azından “vefa” adına davet edilmesi çok da yanlış anlaşılmazdı sanırım.
Bunların dış kamuoyu için pek fazla bir şey ifade etmese de içerisi için bazı mesajlar içerdiğini düşünüyorum. Hele ki kabine kurulma aşamasına bu kadar yaklaşılmışken…
G20 sonuç bildirgesinden ne çıkacağını kestirmek çok zor olmasa da zirveden benim çıkardığım mesaj, piyasaların beklediği ekonomi kadrosundan farklı bir takımın gelmesi ihtimalinin güçlendiği yönünde. Şimdilik bunun fiyatlanacağını beklemiyorum. Kabineye girecek bakanların dahi kendilerinin bakan olduğunu Başbakan’ın duyurmasından sonra öğrendikleri bir ortamda açıklamayı beklemek tercih edilecektir.
Paris tedirgin edecek mi?
Kabineyi beklerken; geçen hafta belirttiğim üzere 2.92’lerin üzerinde çok da uzun süre kalamayan dolar/TL kurları, hafta sonuna doğru 2.86’nın dahi altına indi ancak kapanış 2.8625 seviyelerinden oldu. Paritenin 1.0650’nin altına inmeden 1.08’ler yaklaşması da bunda etkiliydi. Paris’teki saldırılar, G20’den çıkacak mesajlar piyasaları tedirgin edecektir. Bu tedirginlik dolar/TL kurunu 2.8825’lerin üzerine atacak olur ise yeniden 2.9250’leri test edebiliriz. Aşağıda 2.8650 önemini koruyacak, günlük kapanış bazında aşağı kırılacak olursa 2.8350’lerin bir kez daha test edilme olasılığı artacaktır.