Bayram tatili öncesinde piyasalardaki gerginliği arttıran birçok faktör vardı. Bunların en başında da 3 Ekim’de Fitch’in açıklaması geliyordu. Geçtiğimiz hafta bu konudaki yazımda yüzde 65 olasılıkla notumuzun aynı kalırken “görünümün” negatife düşeceğini tahmin ettiğimi yazmıştım. Fitch benden de “iyimser” bir tavır alarak hem notu, hem de görünümü aynı bıraktı. Piyasaların üzerindeki önemli bir gölge de böylelikle kalkmış oldu.
Euro/Dolar’da düzeltme
Biz tatildeyken küreyi ilgilendiren en önemli açıklama ABD’den geldi. ABD’de Ağustos ayında Tarım Dışı İstihdamın 215 bin kişi artması beklenirken, artış 248 bin kişi olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz ayın 142 bin artış olarak açıklanan verisi de 180 bin artış olarak revize edildi. Yüzde 6.1 olması beklenen işsizlik oranı ise 2008 Temmuz ayından bu yana en düşük seviye olan yüzde 5.9 olarak açıklandı. Fed’in parasal genişlemeyi sonlandırma konusunda bir şüpheye yer bırakmayan bu veriden sonra doların euro karşısında Ağustos 2012’den bu yana en düşük seviye olan 1.2501’e kadar değer kazandığı görüldü. Bu haftanın başından bu yana bir düzeltme yaşanıyor. Bu düzeltmenin devamı halinde euro/dolar paritesinde 1.2780-1.2850 bandına kadar devam etmesi ihtimali var. 1.25’in altına inilmesi durumunda da 1.2435 “nihai hedefin” görülmesi an meselesi olacaktır.
Enflasyondan katkı
Tatile başlamadan önce arife günü açıklanan Eylül TÜFE rakamı yüzde 0.14 olarak açıklanırken; yıllık tüketici enflasyonu Haziran ayından sonra ilk kez düşerek Ağustos’taki yüzde 9.54’den yüzde 8.86’ya geriledi. Fitch’in notumuzu aynen koruması ve “iyimser” kabul edilebilecek enflasyon verisi bu kısa haftada piyasaların pozitif bir seyir izlemesine katkıda bulanacağa benziyor.
Brezilya seçimleri
Buna bir katkı da Brezilya’dan geldi. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan başkanlık seçiminde Rousseff ile Neves ikinci tura kaldılar. “Piyasa dostu” olarak bilinen Neves’in tahminlerin çok üzerinde oy alması Brezilya piyasalarında coşkuyla karşılandı. Gelişen ülke piyasalarındaki baskı da azaldı.
Yine de tedbiri elden bırakmayın
Güney sınırımızdaki gelişmeleri adeta “yabancı yatırımcı gözüyle” izleyen finansal piyasalar açısından bu haftanın görece olarak sakin geçmesi ihtimali yüksek. Kobani’deki Kürt direnişi bu yazı yazıldığı sırada devam ediyordu. Kobani’nin (IŞ)İD’in eline geçmesi ya da Kürtlerin kontrolünde kalması önümüzdeki dönemde çok farklı politikalara yol açacak. Bu konudaki olası sonuçlar için “Kürtlerin kalbini Suriye’de kırıp Türkiye’de kazanamazsınız” yorumuyla dikkati çeken Ruşen Çakır’ın 6 Ekim’de Gazete Vatan’daki “Kobani ile PKK’yı, PKK ile de (IŞ)İD’i eşitlerseniz” başlıklı yazısına bir göz atmanızda fayda var.
Geçtiğimiz Cuma günü Fitch’in geciken açıklaması öncesinde Rus rublesinin tarihinde ilk kez dolar karşısında 40’ın; Brezilya realinin 2.50’nin üzerine çıktığı, gelişen ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybettiği bir zamanda TL’de 2.3070 seviyesine kadar yükseldi. Fitch ve Brezilya seçim sonuçlarıyla birlikte TL’nin değer kaybı durdu ve hatta değer bile kazandı. Bunların hepsi biz tatildeyken oldu. Önümüzdeki günlerde dolar/TL kurlarının 2.2550 seviyelerini test ettiğini görebiliriz. Bu seviyenin kırılması durumunda 2.2250 seviyelerinin bile konuşulduğunu duyabiliriz. Yine de siz siz olun, 2.25’in altındaki hareketlerde oldukça “seçici” olun derim. Zira Kobani’nin düşmesi durumunda 15 Ekim’e kadar süre verilen “Barış Sürecinin” sonlanması durumunda nelerle karşılaşacağımız henüz net değil. Tedbiri elden bırakmamakta fayda var.