Merkez Bankası (MB), Salı günü politika faizlerini 50 baz puan daha indirdi. Borç alma faizleri 7.75’e inerken, geçen yıldan bu yana süren indirimlerin toplamı 900 baz puana (yüzde 9’a) ulaşmış oldu. İndirim sonrasında yapılan açıklama bir önceki açıklama ile oldukça benzer. Belki de tek fark, MB’nin yurtiçi talep ile ilgili olarak daha olumsuz bir söylem içinde olması. Bundan da faizlerin önümüzdeki dönemde inmeye devam edeceği anlaşılıyor.
Anlamadığım iki nokta var:
Birincisi, MB bu söylemini aylardır sürdürüyor. Peki neden faizleri çok daha hızlı indirmiyor? Sanki MB; bu tercihiyle hem Hazine’ye hem de bankalara “yardımcı” oluyor. Madem faizler düşecek ve MB bu konuda “zımni” bir taahhüt veriyor, o zaman bankalar da Hazine bonolarına yüklenirler. Yavaş inen faiz ortamında yüksek faizli bonolardan “daha uzun süre, daha iyi para” kazanırlar. Bankalar iyi kazanırsa vatandaşa da daha kolay ve ucuz kredi verir diye düşünüyor herhalde MB.
Ama rakamlar bugüne kadar bu varsayımın çok da çalışmadığını gösteriyor. Yılın ilk beş ayında KOBİ’lere açılan krediler 84.9 milyar TL’den 80.6 milyar TL’ye gerilerken, tüketici kredileri 78.3 milyardan 81.7 milyar TL’ye yükselmiş. Çok da dişe dokunur bir artış olmadığı gibi, toplamdaki değişim ihmal edilebilir boyutta. Ya da MB’nin attığı taşlar yeterince kurbağa ürkütmemiş durumda. Bankalar düşen faizlerden nemalanırken, faiz indirimlerinin vatandaşa pek bir faydası dokunamamış durumda.
Eh, faizlerin düşeceği beklentisiyle oluşan yüksek talep de Hazine’nin artan borçlanma ihtiyacını; fazla gürültü patırtı koparmadan; rahatça karşılamasını sağladı. Bu da Hazine’nin kazanç hanesine yazıldı.
Yine bu başlık altında, Hazine’nin yıl başına kadar 15.3 milyar TL’lik itfası var. Dört ay için oldukça düşük bir rakam. Hazır Hazine’nin bir derdi ve artık bankaların “kollanmasını” gerektirecek bir durum yokken MB’nin neden daha “radikal” faiz indirimlerine gitmediğini de anlamıyorum. Belki böyle yapılsa bankalar “mecburen” kredi açmaya yönelecekler.
Anlamadığım ikinci asıl mesele ise; nominal faizlerin inmesinin “iyi” olarak algılanması. MB da dile getiriyor: Faizleri ekonomik durgunluk olduğu için indiriyor! Bu aslında ayanın beyanıdır. Bakmayın siz borsaya, belli ki ekonomide çarklar tam olarak dönmüyor. Merkez de bunun itirafı olarak, faizleri indiriyor. Evet, reel faizlerin in(diril)mesi son derece iyi bir şey. Dünyadaki “sıfır” faiz ortamı da bunun için oldukça elverişli bir ortam sunuyor. Ancak MB’nın tek taraflı ve “hormonlu” bu çabasının, hükümet tarafından da desteklenmesi gerek.
Görünen o ki hükümet, şu andaki ortamın keyfini sürmekten öte pek fazla bir şey yapmıyor. Ne ortada orta/uzun vadeli program var, ne de son yaşanan rallinin tersine dönmesi durumunda yapılacaklarla ilgili bir ön çalışma.
Diğer gelişmekte olan ülke merkez bankaları faiz indirimlerinde “durdular”. Avustralya MB faiz artışından söz ediyor. İçeride çarklar tam olarak dönmezken, ya dünyada bir faiz artış modası başlarsa?
Faiz indirimleri iyiye işaret mi?
Haberin Devamı