Piyasalar Merkez Bankası’nın bu hafta yapacağı toplantıdan bir faiz indirimi bekliyor. Bu beklentinin oluşmasında birkaç faktör var. İlki önde gelen merkez bankalarının politika faizlerini indirmeleri ama daha da önemlisi ‘mevduat faiz oranlarını’ indirmeleri. Merkez Bankası’ndan faiz indirimi gelme ihtimalini arttıran ikinci unsur ise Türkiye’ye olan ilgi. Merkez Bankası’nın faiz indirimi bir anlamda ‘ayanın beyanı’ olacak.
Yurtiçi piyasaları en fazla ilgilendirecek, bu haftanın sorusu 19 Temmuz Perşembe günü Merkez Bankası’nın vereceği faiz kararı olacak. 21 Haziran’daki toplantısında “haftalık politika” faizini 5.75’te tutan Para Politikası Kurulu, gecelik borç verme faizini de yüzde 11.50’de bırakmıştı.
Piyasalar bu hafta yapılacak toplantıdan bir faiz indirimi bekliyor! Bu beklentinin oluşmasında birkaç faktör var. İlki önde gelen merkez bankalarının politika faizlerini indirmeleri ama daha da önemlisi “mevduat faiz oranlarını” indirmeleriydi! Günümüzde merkez bankalarından borç almaya çok da fazla ihtiyaç yok. Gerek Fed’in, gerekse ECB’nin verdiği likidite yine bu merkez bankalarında tutuluyordu.
Önceki hafta bunu gören Çin, Danimarka ve ECB kendilerinde tutulan banka mevduatlarına/rezervlerine verdikleri faizleri indirdiler, hatta Danimarka örneğinde görüldüğü üzere eksiye çevirdiler. Danimarka Merkez Bankası’nda para tutan “üste para verecek”. Artık merkez bankacılığında yeni bir dönem açıldı! Artık merkez bankaları, bankaların kendilerinde likidite tutulmasını istemiyor. “Bende para tutmayın, gidin bu fonları kredi olarak ekonomiye kullandırın” diyorlar. Bankaların bu “zorlamayla” bu işi yapmaları zor.
Merkez Bankası’ndan faiz indirimi gelme ihtimalini arttıran ikinci unsur ise Türkiye’ye olan ilgi. Halen daha Brezilya’dan sonraki en yüksek faizi veren; likit, güvenilir bir piyasa olarak bizim piyasalarımıza ilgi sürüyor. Bankalarımızın ve Hazine’nin çıkardığı döviz cinsinden tahvillere olan ilgi artarak sürüyor. Bu durumda Merkez Bankası’nın politika faizini indirmesi hem Hazine’nin, hem de bankacılık sektörünün işini kolaylaştıracak. Gösterge bonolar zaten yüzde 8 bileşiğin altına inmiş durumda. Merkez Bankası’nın faiz indirimi bir anlamda “ayanın beyanı” olacak!
Politikacılar da bu hareketi memnunlukla karşılayacaklardır. Haziran ayının son haftasında AKP Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin “Faiz koridoru daraltılmalı” söylemi hem bir “temenniyi” hem de müstakbel memnuniyeti ifade etmesi açısından önemli.
Geçtiğimiz hafta da değindim... Benim beklentim 5.75 olan fonlama (=politika) faizinde 50 baz puanlık bir indirime gidilmesi buna karşın (gecelik) üst bandın korunması yönünde. Bu durumda koridor daralmıyor, tam tersine genişliyor olsa da; Merkez Bankası’nın eli daha da rahatlayacaktır. Böylelikle bir yandan politika faizleri “temenni doğrultusunda” düşecek, diğer yandan da gerektiğinde kullanılan “istisnai gün” uygulaması daha “etkin” olabilecek.
Peki bu faiz indirimi ne işe yarayacak?
Bankalar açısından yüzde 8.30 seviyelerinde olan “ortalama” fonlama 50 baz puan kadar olmasa da 30-40 baz puan arasında gerileyecek, gösterge bono bileşiklerine “yakınsayacaktır”! Diğer yandan yüzde 7.95 bileşik seviyeden kapanan gösterge bono faizlerini “haklı çıkarak” ve nihayetinde de Hazine’nin borçlanma faizlerini aşağı çekecektir. Asıl etki banka bilançolarında hissedilecek, Haziran sonunda yüzde 8.47’lerde kapanan gösterge bileşikler, böyle gidecek olur ise Eylül sonunda daha aşağıda olacak ve taşıdıkları bono portföyelerinden ek bir “kâr yazacaklardır”. Borsanın da satın aldığı bu durum.
Bu arada enflasyon beklentilerinin de ‘şekillendirilmesinde’ önemli bir etkisi olacağını da unutmamak gerek. Hele ki petrol fiyatları 110 dolar “ortalama tahminin” altına inmişken... (Hatırlatmakta fayda var: petrol fiyatları düştü diye bizim petrol faturamız hemen düşmüyor. Yapılan vadeli anlaşmalardan dolayı etki gecikmeli olarak yansıyacaktır.)
Borsaların yönü...
JP Morgan’ın beklentilerden iyi açıklanan kârı; sanki diğerleri de aynı başarıyı gösterecekmiş gibi; AB finansal sektör hisselerini olumlu etkiledi. Devamı gelecek mi? Mutlaka artçıları olacaktır. ABD borsaları 50 günlük hareketli ortalamadan döndü! JPM bunun için sadece katalizör oldu bence! Bu arada 6 gün düşen ABD borsalarının Cuma günkü JPM haberini “abartmalarını” da anlayışla karşılamak gerek.
Bu hafta içinde Dow Jones’ta 12.920 ve S&P 500’de de 1.370 seviyeleri önemli olacak. Bu seviyelerin aşılmasını beklemiyorum. Hafta sonuna doğru ABD’den gelecek konut verileri ile borsalardaki son yükseliş heyecanının kaybolacağını ve aşağı yönlü “büyük hareketin” başlayacağını tahmin ediyorum.
Benzer şekilde İMKB’de de haftanın ilk günlerinde gerek ABD’nin geçtiğimiz hafta sonu kapanışı, gerek bu haftaki muhtemel faiz indirimi beklentisiyle birlikte yeniden 63.600 seviyelerinin test edilmesi söz konusu. Ancak bu seviyenin aşılması ihtimali az. Zira bir yandan fazi indirimi, diğer yandan Türkiye’nin “mukayeseli avantajı” fiyatlara girmiş durumda. Hatta “yatırım yapılabilir” nota yükseltilmemiz bile yarı yarıya fiyatlanmış durumda. Hal böyle olunca da İMKB’yi daha yukarıya taşıyacak ne var diye merak etmiyor değilim.
Hele ki dünyanın gerisinden bu denli “pozitif ayrışmışken”...
Faiz indirimi gelecek mi?
Haberin Devamı