Faiz arsızlığı!

Haberin Devamı

Hisse senedi ve varlık piyasaları her sıkıştığında, FED’den faiz indirimi beklentileri artıyor. ABD’deki vadeli kontratlardan yola çıkılarak yapılan hesaplamada Mart ayının 18’inde yapılacak toplantıdan yüzde 90 olasılıkla 50 baz puanlık “faiz indirimi” bekleniyor.

Hatta yine ‘acil’ bir toplantıdan bile söz ediliyor. Neden edilmesin ki nasılsa FED bir kere bu yolu açtı. Geri de dönemiyor. FED’in “karizmayı” yeniden tesis etmesi zaman alacak. O zamana kadar faiz indirim arsızı olan piyasalar her sıkıştıklarında “isterük” deyip FED’e şantajı sürdürecek.

Bu arada FED’in işi iyiden iyiye zorlaşmaya başladı. Sadece FED’in mi? Subprime ve kredi krizini çözebilmek adına; faizleri indiren FED ve İngiliz Merkez Bankası ile ‘değiştirmeyen’ Avrupa Merkez Bankası (ECB) ektikleri “rüzgarı”, enflasyon “fırtınası” olarak biçmeye başladılar. Düşük faizin borsaları kurtarmasını; bu arada da yavaşlayan ekonomi sayesinde faiz indirimlerinin enflasyona etkisinin sınırlı kalmasını umut eden merkez bankaları korkarım yanılacaklar!

Salı günü Ocak ayına ait Almanya’da ÜFE, ABD’de TÜFE rakamları açıklandı. Her ikisi de beklentilerin üzerinde geldi. ABD’de TÜFE’nin binde 3 artması beklenirken, artış binde 4 olarak açıklandı. Almanya’daki artış ve fark çok daha fazla. Binde 2 artış beklenirken gerçekleşme binde 8 olmuş. ABD’de durgunluk beklentisine rağmen fiyatların artıyor olması, Almanya’da üretici fiyatlarının neredeyse aylık yüzde 1’e yakın artması ciddi enflasyon endişesi yaratıyor.

Son günlerde yine merkez bankalarının faiz indireceği beklentisiyle düşmeyen (ya da yükselir gibi yapan) dünya borsaları, geç de olsa idrak ettikleri enflasyon rakamları karşısında bocalamaya başladılar.

Enflasyonun yükselmesini bile; ‘demek ki halen daha talep var ki enflasyon oluyor, o zamanda ekonomideki sorun kısa zamanda aşılacak’ diyerek olumlu yorumlamaya çalışanlara bile rastlanıyor!

Bir yıl içinde yüzde 140 artan buğday, yüzde 100 yükselen petrol, son bir ayda yüzde 50 artan platin fiyatlarının enflasyon yaratmaması mümkün mü? Bu enflasyonun tüketicinin reel anlamda harcanabilir gelirini azaltması kaçınılmaz değil mi? Peki tüketime dayalı ABD ekonomisi bununla nasıl başa çıkabilecek?

FED’in ve yeni seçilecek başkanın en ciddi açmazı bu olacak.

O zaman kadar; enflasyondaki umutsuz tabloya rağmen merkez bankaları “sistemi kurtarmak adına” faiz indirimlerine bir süre daha devam edecekler görünüyor. Rüzgar ekmeye devam. Taa ki fırtına biçene kadar!

DİĞER YENİ YAZILAR