Fed’den beklenen karar çıktıktan sonra piyasada gözler Çarşamba günü açıklanacak Eylül ayı enflasyon verisine çevrildi. Anketlerden ‘yüzde 3.46’ çıkıyor. Sürpriz yapıp düşük çıkarsa döviz kurunda aşağı yönlü hareket devam edebilir
Fed; geçtiğimiz hafta ‘beklenen’ 25 baz puanlık faiz artışını yaptı ve politika faizini yüzde 2.00-2.25 bandına çekti. Karar sonrasında yapılan açıklamada da “kolaylaştırıcı/uyumlu” kelimesini çıkararak, para politikasının bundan böyle daha sıkılaşabileceğinin mesajını verdi. Bizim de dahil olduğumuz gelişen ülke piyasaları için beklenen ancak çok da iyi olmayan bir haber.
Bizim için bu hafta daha önemli olan 3 Ekim Çarşamba günü açıklanacak olan Eylül ayı enflasyon verisi olacak. Anadolu Ajansı’nın yaptığı ankete göre, ekonomistlerin Eylül ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 3.46 olmuş. Ankete katılan ekonomistlerin Eylül ayı için enflasyon beklentileri en düşük yüzde 2.15, en yüksek yüzde 4.0 aralığında yer almış. Benim “Ispanak-Ceviz endeksim” yani semt pazarından topladığım veriler ortalama beklentinin üzerinde olabileceğini söylüyor. Yine de bu beklentiye göre geçtiğimiz yılın Eylül enflasyonu yüzde 0.65’in yerine yüzde 3.46’lık beklentiyi koyduğumuzda, yıllık enflasyon oranının yüzde 21.19’a yükseleceği görünüyor.
Aynı ankete göre yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 21.84 olmuş. Enflasyon bu bantta kalırsa çok fazla sorun yaşamayız. Zira Merkez Bankası’nın yüzde 24’e çektiği politika faizi şimdilik yeterli görünüyor. Dolar/TL kurunda 7.20’lerin görülmesinden sonra açıklanacak bu ilk enflasyon verisi önümüzdeki aylar için önemli bir gösterge olacak.
Ek faiz artışı ister mi?
Bu arada Türk-İş Eylül ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırındaki artışı yüzde 4.45 olarak açıklamış. Bu rakamın enflasyona girmesi durumunda TÜFE’nin yüzde 22.35’e yükselmesi söz konusu olabilecek. Benim asıl yakından izleyeceğim Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) olacak. Geçtiğimiz ay yüzde 6.60 artış ile yüzde 32.13’e yükselen ÜFE’deki artışın yine yüksek hızda artmaya devam edip etmeyeceği geleceğe yönelik beklentiler üzerinde etkili olabilecek. Enflasyon verilerinin piyasalarda yeni bir faiz artışı beklentisi yaratıp yaratmayacağı önemli olacak.
Bundan sonrasına dair sorun enflasyon beklentilerindeki bozulma olacak. Enflasyon artmaya devam edecek beklentisi; bir yandan harcama eğilimlerinde, diğer yandan da tasarruf tercihlerinde farklılaşmalara ve hatta bozulmalara yol açabileceği için kritik.
Yüksek enflasyon verisi yeni bir faiz artış beklentisi yaratacak olursa kurlarda artış olmasının önüne geçebilecek. Beklentiler doğrultusunda gelecek bir enflasyon verisi, olası fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya paralel olarak kurlarda da bir yatay/yüksek seyir izlenmesine neden olabilecek.
Yabancı danışmana gerek var mı?
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ABD’li danışmanlık şirketi McKinsey ile uygulanacak ekonomik planlar konusunda bir danışmanlık anlaşması yapılmış. McKinsey ile ilgili bilgileri internetten bulabilirsiniz. Benzeri şirketler gibi McKinsey de gerek kendi gerekse de uluslararası deneyimleri inceleyerek bize has çözümleri/önerileri paylaşacaktır. Ancak bunlar çoğunlukla “başkalarının” tecrübeleri olacak. Merak ettiğim 2001 krizi gibi henüz daha “anısı taze olan” bir krizi yaşayan ve çözenler hayattayken neden onların tecrübelerinden yararlanılmaz da yabancı bir şirkete bu konuda danışılır? Hadi danışıldı diyelim, onların yapacakları “Ortodoks” çözüm önerileri bize uymazsa ne olacak, ödenecek milyonlarca dolar boşa mı gidecek?
Dolar/TL 5.88’in altına iner mi?
Eylül sonu aynı zamanda 3’üncü çeyrek sonu. Banka ve şirket bilançoları için kurun 6.00’ın hemen altına kadar inmesi (Geçtiğimiz Cuma günü 5.9591 görüldü) olumlu bir haber idi. Bunda Merkez Bankası’nın VİOP’taki “aktivitesinin” de önemli payı oldu. TCMB’nin kurlarının açıklanması, VİOP’taki “uzlaşma fiyatının” belirlenmesi sonrasında yeniden bir yukarı hareket görüldü. Bir anlamda enflasyona hazırlık olarak adlandırabileceğimiz bu hareket ile dolar/TL kurunda haftayı 6.07 seviyelerinden kapattık. Bu haftanın başında 5.9280’lerden geçen
50 günlük basit hareketli ortalama (BHO) önemli olacak. Bu seviyenin test edilmesi çok mümkün görünmüyor ve bu teknik analiz açısından önemli olan BHO’nın aşağı kırılması yeni düşüklerin önünü açacaktır. Ancak bu olasılık şimdilik düşük. Dolar/TL’de bu seviye(ler) aşağı kırılırsa 5.88 resmin içine girecek. Hele ki enflasyon oranı beklentilerin oldukça altında (yüzde 3 ve altı diyelim) açıklanırsa bu ihtimal artacak. Ancak yüksek enflasyon verisi sonrasında 6.1850-6.2150 bandının test edilmesi ihtimalinin artabileceğini düşünüyorum.