Kritik hafta geldi, çattı. Yarın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. Cuma günü de (27 Ocak’ta) ‘yatırım yapılabilir’ notunu koruyan tek derecelendirme kuruluşu olan Fitch’in açıklaması var. Açıklama büyük olasılıkla Türk piyasaları kapandıktan sonra yapılacaktır. Olası kararın ne olacağına daha sonra değinelim. Önce PPK...
Merkez Bankası önceki haftadan başlayarak bir dizi önlem aldı. Dolar/TL’deki yükselişi durdurmak adına. Önce döviz karşılığında vermekte olduğu TL likiditesi limitini 22 milyar TL’ye sonrasında da 11 milyar TL’ye indirdi. Haftalık repo ile bankaları fonlamayı tamamen sonlandırarak, ‘Geç Likidite Penceresi (GLP)’ yani yüzde 10 ile fonlama yoluna gitti.Önce yüzde 8, sonra yüzde 8.50 ve son
olarak da geçtiğimiz Cuma günü yüzde 9.00 ile TL alarak, yüzde 0.75 faizle dolar verdiği döviz takası (swap) işlemlerine başladı. Tüm bu işlemlerin nihayetinde önceki hafta Cuma kapanışı itibariyle yüzde 8.39 olan ağırlıklı fonlama faizi yüzde 9.12’ye kadar yükseldi. Fonlama maliyetini yükseltmek için başvurulan GLP ile fonlama son derece hatalı bir uygulama. GLP aslında bir para politikası aracı değil. Bankaları saat 16:00’ya kadar belirsizlikle baş başa bırakan, gün içinde likiditesini ayarlayamayan bankaların kullandığı bir imkânın para politikası aracı haline getirilmesi, sistemi risk altına iten bir uygulama.
Piyasa kararları anlamıyor
PPK’ya kadar zaman kazanma adına belki kullanılabilirdi ancak yarın yapılacak toplantıdan sonra bu “aracın” kullanılmasına bir an evvel son verilmeli ve politika faizi, gecelik üst bant ve ROM/ROK ile para politikasına yön verilmelidir. Aksi takdirde orta vadede bankacılık sektörüne olan güvenin sorgulanacağı bir dönemin kapıları açılacaktır.
“Swap (döviz takası) işlemleri” ile normalde TCMB 7.25’ten borç alırkenken, swap işlemleri ile yüzde 9.00’dan TL borçlanıyor, yüzde 0.75’ten dolar borç veriyor. Önceki hafta yüzde 5.00’e kadar gerileyen dolar/TL swap piyasasındaki TL faizleri, bazı bankaların dolar likiditesi temin etmekte zorlandıklarını akla getiriyor. Yoksa neden bazı bankalar yüzde 8.50-9.00 ile borçlandıkları TL’yi yüzde 5.00-5.50 ile Londra’daki bankalara plase etsinler?
Merkez’in “şapkadan tavşan çıkarırcasına” hayata geçirdiği önlemler kısa vadeli dertleri bile çözmeye yeterli değil. Otoyoldan gitmek yerine, dağ yollarından, patikalardan, eçmeye benziyor. Piyasa katılımcılarının bir çoğu ya anlamıyor, anlayanlar da anlam veremiyor. Onun için de PPK’dan radikal, anlamlı ve anlaşılabilir kararlar bekleniyor.
PPK’dan ne karar çıkarsa, ne olur?
Politika faizinden söz ediyorum! Hazır bant daralmış ve “sadeleşmişken”...
- 100 baz puanın altı: Dolar/TL kurlarında yeni yüksekler görülürse şaşırmayın.
- 100 baz puan: Piyasa katılımcılarının bir süre için kafası karışacak, 3.75-3.85 bandı korunur.
- 100 baz puanın üstü: Ben dahil kimse beklemiyor.
Ancak bu olması gereken ile TCMB ne yapar arasındaki ikilemden kaynaklanıyor. Olması gereken Merkez Bankası’nın verim eğrisini geriden takip etmekten vazgeçip, öne geçmesi, yön gösterici olmasıdır. 2 yıllık tahvil getirisi yüzde 11.34’ten kapanmışken, 10 yıllık tahvil getirileri de bu seviyelerdeyken, TCMB’nin yüzde 8-8.50 seviyelerinde bir politika faizi belirlemesi anlamsızdır. Geriden takip yerine öne geçen, piyasalara yön veren olması gerekir.
Bu nedenle olması gereken 300 baz puanlık bir artırım ile ekonominin tüm taraflarının yaşadığı belirsizliğe bir son vermektir. Bugün yapılmazsa bir sonraki toplantıya (ne zaman yapılacağı da bilinmiyor ancak 1.5 aylık bir ara olması büyük ihtimal) kadar geçecek zamanda hasar daha da büyüyebilir.
Gecelik fonlamanın yüzde 10’a GLP’nin de yüzde 11 veya 12’ye yükseltilmesi de bir çözüm ancak bunların palyatif olduğunu unutmayalım.
Fitch not indirir mi?
Cuma günü açıklanacak karar çok büyük olasılıkla indirim yönünde olacaktır. Bunu engelleyebilecek tek şey PPK’dan 300 veya daha yüksek bir faiz artışıdır ki bunu gelmesi olasılığı da son derece düşük. Bu durumda Cuma günü Fitch’ten not indirimine hazırlıklı olun. Bu indirim büyük ölçüde fiyatlandı, ancak haftanın ikinci yarısında (PPK sonrasında) piyasalarda oynaklığı artıracak bir unsur olacaktır.