EMF hemen şimdi!

Haberin Devamı

Avrupa Birliği, Yunanistan ile başlayan ve diğer ülkelere yayılan ülkelerin borçlarının çevrilme sorununu, (IMF International Monetary Fund) benzeri; Avrupa Para Fonu (European Monetary Fund -EMF ) ile çözmeyi planlıyor.

Yunanistan kurtarıldı mı, kurtarılırsa ne olur, arkasına diğer ülkeler de eklenir mi? Son günlerin popüler soruları...

Küresel krizin çözümü olarak piyasalara bol para verildi. Adeta helikopterden saçılan paralar, eninde sonunda ülke borçlanmalarında sorun olarak ortaya çıktı. İlk kurbanlar da tabii ki küçükler oldu. İzlanda, Dubai ve nihayet Yunanistan. Hep konuşuluyor, ‘Arkası gelecek mi?’ diye... Korkarım evet!

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch de dün bu bağlamda önemli açıklamalar yaptı. AB bölgesinde Yunanistan’ın ardından Portekiz ve İngiltere için de uyarılarda bulundu. Fitch, hem İngiltere’nin hem de Portekiz’in “güçlü finansal ayarlamalara” ihtiyaç olduğunu söyledi. Yeterli önlem alınmadığı takdirde ve mali hareketin zamanlamasında hata yapıldığı takdirde Portekiz’in de notu düşürülebilirmiş!

Belki de Fitch’in en çarpıcı açıklaması, euro bölgesinde bir ülkenin temerrüde düşebileceği (borçlarını ödemekte gecikebileceği) uyarısı olmuş. Her ne kadar böylesi bir durumun Euro Bölgesi’nin dağılmasına sebep olmayacak dense de bu durum yeterince can sıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Tüm bunlar şimdilik bir ön uyarı. Yunanistan meselesi tartışılırken sık sık aslında tartışılanın AB ve euro olduğuna değinmiştim. Bugün gelinen noktada mesele komşuyu aştı, tüm birliğe sirayet etti. Böyle de olacaktı. Zamanında önlem alınmadığından sorunun diğerlerini de zehirlemesi kaçınılmazdı. Şimdi bu oluyor!

AB, Euro Bölgesi’nde böylesi bir sorun olabileceğini hemen hiç hesaba katmamış. Son kriz ile birlikte AB’de iki önemli sorunun “varlığı” ortaya çıktı. İlki; krizi önceden haber verecek kontrol mekanizmaları kurulmamış. İkincisi ise küresel kriz ya da benzeri bir durum hasıl olduğunda AB içinde buna müdahale edecek mekanizmalar kurulmamış.

Komşu ile ilgili ilk endişeler ortaya çıktığında AB dönüp kendisine yapılan bildirimlere baktı. Rakamların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Ancak AB’nin elinde ne verilerin doğruluğunu test edecek, ne de finansal hokkabazlığı cezalandırılacak mekanizmalar mevcuttu. İşin içine bir de “içimize IMF’yi sokmayız” şovenizmi girince “komşu vakası” daha da ağırlaştı. Hatta diğerlerine de bulaşan bir “salgına” yol açtı denebilir.

Bugün gelinen noktada AB, hem kucaklarında buldukları sorunu en kısa zamanda çözebilmek için, hem de ileride tekrarının önüne geçebilmek için IMF benzeri belki de adı EMF olacak bir yapıyı oluşturmaya doğru gidiyor.

Her ne kadar Avrupa Birliği, IMF’nin önemli “sermayedarlarından” olsa da anlaşılan başta Merkel olmak üzere birlik bu kurumu kendi “çöplüğüne” sokmak istemiyor. Hal böyle olunca da AB, kendi para fonunu kurmaya doğru gidiyor.

Eğer bu yola girildiyse bunu bir an evvel hayata geçirmelerinde fayda var. Aksi takdirde bugün Fitch, yarın Moodys’ya da S&P’den gelebilecek açıklamalar işleri daha da zorlaştırabilir. Kurulacak para fonu hem kontrol hem de müdahale fonksiyonlarını bünyesinde bulundurmalı, yeterli yetkilerle donatılmalı. Aksi takdirde hiçbir işe yaramayacaktır.

Bize ne faydası var bunun derseniz?

Bizim de yaşayabileceğimiz yeni bir kriz durumunda başvurabileceğimiz yeni bir kapı açılacak demektir.

DİĞER YENİ YAZILAR