Fed’den güç alan Merkez Bankası, üst üste 7’nci kez faizi indirerek yüzde 8.25’e çekti. TCMB’nin para politikasında ‘sıkı duruş’ ifadesinin ‘temkinli’ olarak değişmesi yeni dönemin başlangıcı oldu. Merkez yönünü enflasyondan büyümeye doğru çevirdi
Merkez Bankası, dün yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan düşürerek yüzde 8.25’e indirdi. Faiz koridorunun alt bandını yüzde 7.25 ve haftalık politika faizini 7.50 olarak sabit tuttu. Dün itibariyle yüzde 7.86 olan ağırlıklı ortalama fonlama faizi, MB’nin borç verme kompozisyonu değişmediği durumda son indirimle birlikte 7.78’e gerileyebilecek.
PPK’dan sonra yapılan açıklamada önemli değişikliklere de gidildi. Bu değişikliklerden “sadeleşme adımlarının” biteceği yönünde bir sinyal olmaması, tam tersine devam edileceği izleniminin oluşması özellikle Borsa İstanbul’daki bankacılık hisselerine yaradı.
PPK toplantısı öncesinde; Fed’in Eylül’de bir faiz artışı yapmaması, Moody’s’in “Başarısız darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok büyük ölçüde bertaraf edildi” yorumları da Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusunda elini güçlendirdi. Art arda 7’nci kez gelen faiz indirimi ile toplam indirim 250 baz puanı buldu.
PPK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada; daha önceki açıklamalarda yer alan “İktisadi faaliyetin ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini koruduğu” görüşü “Son dönemde açıklanan veriler ve yılın üçüncü çeyreğine dair göstergeler iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret etmektedir” denilerek büyüme konusundaki endişelere ilk kez yer verilmiş oldu. Buna bağlı olarak para politikasındaki daha önceki “sıkı” duruşun da “temkinli” olarak değiştirilmesi Merkez Bankası’nın ana politikasını ‘fiyat istikrarından’ ‘büyümeye’ çevirdiğinin tescili olarak yorumlanabilir.
İyimserliğini koruyor
Yüzde 8.05 olarak gerçekleşen Ağustos ayı tüketici enflasyonuna rağmen gelen bu indirim MB’nin önümüzdeki dönemin iyimserliğini yansıtıyor. Bu iyimserlik yapılan açıklamada, “Toplam talepteki yavaşlama çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşü desteklerken gıda fiyatlarındaki aşağı yönlü seyrin de etkisiyle kısa vadede enflasyonda düşüş öngörülmektedir” şeklinde kendine yer bulmuş. Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan kredi kartı limitlerinin ve taksit sayılarını artırılması, tüketici kredilerinde vade uzatılması, kredi kartı borçlarıyla ihtiyaç kredilerinin (sadece sorunlu olanlar değil) 72 aya kadar bir defaya mahsus yeniden yapılandırılması yine yavaşlayan büyümeyi hızlandırmaya yönelik adımlardı.
Bu adımların kısa vadede tüketici tarafını bir nebze olsa rahatlatacağı, geçici de olsa nefes almalarını sağlayacaktır. Bu önlemlerin enflasyona olumsuz katkı yapması söz konusu. Merkez Bankası’nın açıklamasından bu konuya değinilip, değinilmediği anlaşılmıyor. Toplantı notlarında takip etmek gerekecek.
İki faiz kararıyla piyasalar coştu
Her üçü de neredeyse bir güne sığdı. Fed ve Moodys’in açıklamaları (Gerçi yapılan açıklamanın resmi olmadığı, bir analistin yorumu olduğu açıklandı ama bunu pek ka’ale alan olmadı) dün bizim piyasalarımız kapandıktan sonra geldi. Dolar/TL kuru güne düşüşle girerken, BIST 100 endeksi de “boşluklu” bir açılışla yükselişe başladı. Merkez Bankası’nın açıklamasından “sadeleşmeye” devam edilebileceği, büyüme kaygılarının ön plana çıkması başta bankacılık hisseleri olmak üzere BIST 100 endeksi günü yüzde 2.41 yükselişle 79.795’ten kapandı. Kritik bir kapanış seviyesiydi bu. 20 Nisan’daki 86.931’den başlayan kısa vadeli düşüş trendinin (79.710) neredeyse az üstünde bir kapanış oldu. Yarın da bu seviyenin üzerinde bir haftalık kapanış olursa teknik olarak 81.900 ve 82.850 seviyeleri resmin içine girecektir. (Bu arada Perşembe-Cuma günü arasında geride bıraktığımı 78.136 ile 78.781 arasındaki “boşluğu” bir yere not edin. Bir ara kapanacaktır)
Dolar/TL tarafında da 2.9377’ye kadar bir geri çekilme yaşandı. Bugün için (Parite 1.1225’in üzerinde kalmayı başarabildiği sürece) 2.9330 seviyesi (200 günlük BHO) önemli bir destek olacaktır. Bu seviyenin altına inilse bile kalıcı bir düşüş olabileceğini sanmıyorum.