Piyasalar çok hareketliydi. Sabah Japonya’dan gelen “genişlemeci” kararlar moralleri yükseltti. Hükümet ile Japon Merkez Bankası (BoJ) enflasyon tavanını yüzde 2’ye yükseltmekte anlaşmış. Ayrıca BoJ da ABD Merkez Bankası konumundaki Fed’in “ucu açık” varlık alımlarına benzer bir tahvil/bono alım programını devreye sokuyor! BoJ’un “bağımsızlığının rafa kaldırılması” anlamına da gelen bu adımlar işe yarayacak mı? “Yapısal” sorunları aşamayan Japonya’yı kısa vadede belki rahatlatacak, ancak orta-uzun vadede bence çok da büyük fayda sağlayamayacak. Yine de alınan kararlar kısa vadede piyasaları memnun etti! Dünün önemli haberlerinden biri de Merkez Bankası’ndan geldi. MB; “politika faizini” değiştirmezken, faiz koridorunun alt ve üst bantlarını 25’er baz puan indirdi, zorunlu karşılık oranlarında artışa gitti !
Bahse konu olan “faizlere” tek tek bakmakta fayda var. Politika faizinin değişmemesi temel anlamda MB’nın büyüme yönlü bir adım atmadığı anlamına geliyor. MB bu yöndeki adımını Haziran 2012’de atmaya başlamış ve ağırlıklı fonlama faizini 2012 yılı Kasım ayının ortalarında 5.60 seviyesine indirmiş ve o günden bu yana neredeyse sabit tutmuş durumda.
Faiz koridorunun üst bandının indirilmesi pratikte pek bir şey ifade etmiyor. Üst bant MB’nın teknik olarak finansal piyasalara “müdahale” faizi. MB’nın müdahale edeceği bir ortamda bulunmadığımızdan bu faizin indirilmesi çok da fazla bir anlam ifade etmiyor . Piyasalardaki resmi faizlerdeki maksimum seviyenin indirilmesinin psikolojik etkisi dışında...
Faiz koridorunun alt bandının indirilmesi belki de en anlamlı hamle. Alt bant faiz oranı; bankaların gün sonunda ellerindeki atıl fonları MB’na yatırdıklarında aldıkları faizdir. Bu faizin indirilmesi temelde TL’nin değerlenmesine karşı atılmış bir adım . Dünyada faiz seviyesi “sıfıra yakınsamış” iken döviz satıp, TL’ye yatırım yapma iştahını azaltacak bir adım olması açısından önemli. Bana göre geçtiğimiz yıl sonundan önce indirilmesi daha doğru olacaktı, geç bile kalındı!
Zorunlu karşılıkların arttırılması ise faiz indirimlerinin yaratacağı psikolojik iyimserliği, matematiksel olarak sınırlıyor. Nasıl mı? Artan zorunlu karşılık oranları teknik olarak bankaların kredi için kullanabilecekleri kaynakları sınırlıyor. Bu adım da kredi büyğmesine karşılık alınmış bir karar! Bakıldığında MB kendi içinde “tutarlı” bir adım atmış görünüyor!
Dünün asıl heyecanı Moddy’s’den gelen 28 Ocak’ta yapılacak “telekonferans” toplantısı haberi yarattı! Haber ilk çıktığında toplantıda Türkiye’nin notu arttırılacak algısı oluştu! İletişim stratejisi açısından neden böylesi bir önemli bir açıklamayı “telekonferans” ile duyurur diye düşünen pek olmadı ve IMKB’de hızlı bir yükseliş rallisi yaşandı!
Moody’s’in “not konusunda pozisyonumuzu koruyoruz, şirket tahvilleri hakkında konuşacağız” açıklamasıyla önemli bir kâr realizasyonu yaşandı. Yine de piyasa günü “bardağın dolu tarafına” bakarak kapattı!
Heyecanlı günler devam edecek demektir.
Dün ne gündü ama...!
Haberin Devamı