Geçtiğimiz haftayı “mini ralli” havasında geçiren piyasalarda dolar 2.11 TL’nin de altına indi. Dolarda düşüşün sürmesi “farklı, yepyeni bir hikâye” yazılmasına bağlı.
Yerel seçimlerin sonuçlarının açıklanması ile belirsizliği geride bırakan piyasalar, geçtiğimiz haftayı “mini ralli” havasında geçirdiler. Bu hareket; diğer gelişen ülke piyasalarında Şubat başında başlayan bir hareketin bizim piyasalarımıza biraz da geç yansımasından dolayı bize “hızlı” geldi. Kırım meselesi ve seçim belirsizliği gecikmenin ana sebepleriydi. Geçen hafta gelişen piyasalara girişler 22 haftalık çıkıştan sonra ilk kez artıya dönmüş ve gelişen ülke fonlarına 2.49 milyar dolar girmiş. Seçim belirsizliğinin kalkmasıyla gelişen ülke fonlarına giren bu paradan biz de nasibimizi aldık.
Aslına bakarsanız piyasalar seçim sonucunu 25 Mart’tan itibaren satın aldılar. O tarihten bu yana TL dolar karşısında yüzde 5.9 değerlenirken, BIST 100 yüzde 13.9 arttı. Dolar bazında yükseliş (25 Mart’ın en düşüğüne göre) yüzde 19.3’e ulaşmış.
Her ne kadar piyasalarda pozitif bir seyir izlense de geçtiğimiz haftanın hareketlerine baktığımızda bir yeknesaklıktan söz etmek zor. Kurlar net bir şekilde düşerken, BIST tarafı dur-kalk tarzı bir seyir izledi. Dolar/TL’de 2.1450’yi görebileceğimizi ancak altına inilmesinin zaman alacağını tahmin etmiştim. 2.1066’ya kadar bir düşüş oldu. Buna karşın BIST’te 73.250’ye gelebiliriz diye düşünürken bu seviyeye dahi gelemedik. Darısı bu haftanın başına. Asıl şaşırtıcı olan bono cephesindeki “tepkisizlik”.
Faiz ve erken seçim
Piyasalardaki iyimserliğin ardında Fed Başkanı Yellen’ın “piyasaların ihtiyacı olduğu sürece desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasının payını da unutmamak gerek.
Geçtiğimiz haftadan bu haftaya kalan iki önemli konu bu hafta fiyatlanmaya başlayacaktır. İlki Başbakan’ın “erken seçim tok, seçimler zamanında yapılacak” söylemiydi. Cumhurbaşkanlığı seçimi tek başına yapılacaksa piyasalar en azından “tek bilinmeyenli bir denklemle” uğraşacaklarından bunu pozitif algılayacaktır. Diğer konu ise yine Başbakan’ın “Merkez Bankası’nın olağanüstü toplantı ile faizleri indirmesi gerektiği” söylemiydi. MB Başkanı Erdem Başçı’nın “Haziran ayına kadar enflasyondaki yükseliş sürecek” tespitinin üzerine Başbakan’ın bu söylemi kafaları karıştırabilir. Hele ki yerel seçimler nedeniyle ertelenen kamu zamlarını, kuraklık tehdidi nedeniyle yükselen tarımsal emtia fiyatları ve belki de hepsinden önemlisi tüketici fiyatlarına henüz yansımamış üretici maliyet artışlarını da göz önüne aldığımızda bir faiz indirimi için henüz erken! Sadece dolar/TL kurlarına bakarak MB’nin üzerinde böylesi bir “baskı” kurmak kısa vadede fayda sağlasa da yılın özellikle son çeyreği için sorun yaratabilir.
2.0890 TL seviyesi kritik
“Değerli TL” teknik olarak enflasyonla mücadelede MB’nin elini rahatlatıyor. Ancak “yumuşak karnımız” cari açık için ise bir “tetikleyici” unsur. Bu dengeyi kurmak gerçekten zor. MB’nin bir yandan bu konu ile diğer yandan da “siyasi” ve “ekonomik” baskılara dayanması ayrıca zor.
Tüm bu zorluklar içinde TL geçtiğimiz haftanın gelişen ülke paraları içinde Brezilya Reali ile birlikte (Brezilya Merkez Bankası geçen hafta 25 baz puan faizleri arttırdı!) en fazla değer kazananlarının başında geliyordu. Şimdi soru bu değerlenme daha devam eder mi? Bir miktar daha inebileceği yer var. 2.0890 teknik olarak inilebilecek seviye gibi görünüyor. Ben bu seviyenin altına inilmesi için “farklı, yepyeni bir hikâye” yazılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuya ayrıca değineceğim. Ancak bu hafta için yukarıdaki seviyenin dip olabileceğini, bu seviyelere inildiğinde 2.20’li seviyelerden satmış olanların; hele ki bir faiz indirim ihtimali söz konusuysa; “kâr realizasyonuna” gidebileceğini düşünüyorum. Diğer gelişen ülke para birimlerindeki değerlenmenin yavaşlamaya başladığını da akılda bulundurmakta fayda var! Düzeltmenin 2.1450’nin üzerine çıkması durumunda 2.1650’leri geçmesi de düşük bir ihtimal.
BIST’te ilk hedef 73.250
Borsa İstanbul için 73.250 halen önümüzdeki ilk hedef. Üzerine çıkılması mümkün mü? Tabii ki! Ancak TL’deki muhtemel bir düzeltmenin BIST tarafını da etkilemesi kaçınılmaz. Ancak yükselişin hızını kesecek birkaç faktörü de hatırda bulundurmakta fayda var. İlki 3.45’teki dolar bazındaki 200 günlük basit Hareketli Ortalama’ya gelinmiş olması. Diğeri de ABD borsalarında; her ne kadar geçtiğimiz hafta gün içi tarihi yüksekler görülmüş olsa da; Cuma kapanışlarının sert bir şekilde aşağıda olması! Nasdaq’ta başta biyoteknoloji hisseleri olmak üzere bazı önemli şirketlere gelen sert satışların bu hafta da devam etmesi söz konusu! “Çift tepe sendromundan” muzdaripABD borsalarının önemli bir düzeltmenin eşiğinde olduğunu düşünüyorum.
Dolar daha düşer mi?
Haberin Devamı