FED’in batanları yüzdürebilmek, ABD ekonomisinin resesyona sürüklemesini önlemek için yaptığı 50 baz puanlık indirim sonrasında başlayan ve doları adeta “istenmeyen para” haline getiren hareket devam ediyor.
Dolar olan talep öylesine düştü ki; karşısındaki her şey yükseldi. Başta tabii ki paralar. Euro, pound, YTL, rand, real... (belki de tek istisna Japon yeni)
Paraların yanı sıra emtialar... Başta altın, gümüş, petrol ve hatta pamuk, mısır; son günlerde pek fazla hareket etmeyenler; bile dolara karşı değer kazandı. Yani fiyatları (dolar bazında) yükseldi.
Tabii ki borsaları da unutmamak gerek. Dow Jones endeksi dün yeni zirve “denemelerine” başladı. Bir önceki zirve 14,020 seviyelerindeydi ve bu yazı yazıldığı sırada 14.008 görülmüştü.
Dolardan kaçış daha ne kadar devam edecek?
Japonya’da 1995 yılında başlayan sıfır faiz politikasıyla dolar/yen paritesi 80’lerden, 147’lere kadar çıktı. Daha doğrusu yen “devalüe” oldu. Kimse elinde faiz getirmeyen bir para bulundurmak istemiyordu. Herkes cazip faiz öneren dolara geçmek isteyince, dolara talep arttı. Önceleri 80 yen yeterliyken, 1998’deki Asya krizinin hemen öncesinde 145 yenden de fazla vermek gerekiyordu bir dolar almak için.
Şimdi benzer bir durum doların başına geldi. Yıl başında bir varil petrol alabilmek için 50 dolar vermek yeterliyken şimdi 80 dolar verseniz bile yeterli olmuyor. Neden mi? Dolar/euro paritesi yıl başında 1.31’lerdeyken şimdi 1.41’lere geldi. Yani dolar değer kaybetti. Bir başka deyişle petrol üretenler dolar bazındaki alım güçlerinin azalmasını, fiyat artışlarıyla telafi ettiler.
Dolar bazında fiyatlama devam ettiği sürece karşılaşılacak bir durum. Bu da petrol ve hammadde ithalatçıları için “ithal edilen enflasyon” anlamına geliyor ki FED’in faiz indirim(ler)inin kaçınılmaz sonuçlarından, daha doğrusu “yan etkilerinden” birisi.
FED’in yeni bir faiz indirimi ve Avrupa Merkez Bankası’nın faizlerini sabit tutması durumunda dolar euro paritesinde 1.4350, 1.4550 ve hatta 1.50 seviyeleri bile görülebilir. Paritedeki bu hareket; çifte açıklarla uğraşan ABD’nin işine geliyor. Zayıf dolar; yüksek ihracat ve pahalılaşan ithalat demek olduğundan, çifte açıkların kapatılması için bir avantaj.
Ancak dolar/YTL kurlarında 1.20’lere inildiği (hatta 1.1890 seviyesinin görülme ihtimalinin arttığı) bir ortamda özellikle Türk ihracatçıları için hayat gittikçe zorlaşıyor.
Kasım ayı; uluslararası fon yöneticilerinin “bonus” mevsimi. Kasım sonuna kadar da bu durum sürme ihtimali var. Bu süre zarfında Allah ihracatçılara sabır versin.
Dolar 1.1890 YTL seviyesini görebilir
Haberin Devamı