Gençliğimin mizah dergisi Gırgır zamanından hatırlarım Fransız mizah dergisinin ismini. O zamanlar Gırgır, Hebdo ve adını hatırlamadığım bir Rus mizah dergisi Amerikan MAD dergisi ile yarışırlardı. Mizah dergileri doğaları gereği muhalif olmaları ile tanınırlar, bunları hicvederek “yaşamlarını sürdürürler”. Naiftirler ve tek silahları kalemleri, fırçaları, divitleridir.
Hebdo ve İskandinav ülkelerinde yayınlanan İslâm karşıtı karikatürlerin radikal İslamcıları rahatsız ettiği bilinen, anlaşılabilir bir durum. Ancak sırf karikatür çizdi diye 5 dakika gibi bir zamanda 12 kişiyi öldürerek “katliam” yapmak anlaşılabilir, kabul edilebilir bir durum değil! Bölgemizde her gün yüzlerce insan ölüyor, Batı bunun farkında değil demek de durumu kurtarmıyor. Mesele; gerek bölgemize, gerekse din farklılığına yaklaşım meselesi. Nasıl ki ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra birçok şey değişti ve halen daha o saldırıların artçılarını yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Şimdi de Hebdo katliamının yeni sarsıntılarını göreceğiz. Bu olay Fransa ve AB için aynı etkiyi yapacak, unutulmayacaktır. İlk duyduğumda aklıma gelen, bir çok kişinin de aklına geldi: Charlie Hebdo katliamı, Fransa’nın ve hatta Avrupa’nın 11 Eylül’ü oldu!
Avrupa’da dengeler bozulur
Olayın insani boyutunu bir yana bırakıp, bu köşenin gereği ekonomik boyutuna baktığımda Avrupa içindeki “uyumun” önümüzdeki günlerde daha da büyük bir tehdit altına girdiğini, Müslümanlar için hayatın biraz daha zorlaşacağı ve hatta dini gerginliklerin daha da artacağı bir döneme giriyoruz. Bu durum bizim, AB üyeliğimiz açısından da soru işaretlerinin daha da büyümesi anlamına gelecektir. Almanya’daki İslam karşıtlarının gösterileri, eski sömürgelerinden dolayı uzun yıllardır Müslümanlarla birlikte yaşamayı öğrenmiş Fransa’da İslam karşıtlığının artacak olması bundan böyle bizim ile ilgili olarak da algıyı da olumsuz etkileyecektir. Hele ki son dönemde ülkemizde artan dini söylemler de bu konuda hiç de yardımcı olmayacaktır.
Maliyet ve gerginlik artacak
Ekonomik olarak toparlanmakta zorlanan AB’nin bir de bu nedenle ayağa kalkmakta zorlanacağını düşünüyorum. Bir yandan huzurun kaçması ve geleceğe güvenin azalması, diğer yandan da artan güvenlik tedbirlerinin getireceği maliyet ve gerginlik de cabası olacak!
Diğer yandan Greenspan’in faizleri yüzde 1’e indirmek için 11 Eylül’ü “kullandığı” gibi, Draghi de bu olayı kullanır mı? Açıktan olmasa da “gölge sebeplerden” biri olacaktır. Gerçi Yunanistan meselesi çözülmeden ve 1.1750’lere kadar değer kaybetmiş bir euro ile bu hamleler ne denli başarılı olacak, o da ayrı bir soru işareti.