Geçtiğimiz haftanın ikinci yarısında global piyasalarda işler iyiden iyiye sarpa sarmıştı. “Gri Perşembe” günü tüm piyasalarda “işlem likiditesi” adeta ortadan kayboldu.
Cuma günü haftalık kapanış olmasından ve gecelik işlemlerin üç günlük etkisinden dolayı önemliydi. Perşembe’nin tekrarı, piyasalarda tamiri zor ‘yaralar’ açabilirdi.
Tam bu noktada dünyanın ‘büyük biraderi’ FED, imdada yetişti!
... ve ölü kediyi zıplattı! Cuma günkü yazımda (aslında biraz da uzun atlamış olduğum Perşembe günkünde de) hızlı düşüşün bir düzeltmesinin gelme zamanının yaklaştığına değinmiştim. Sebebin ne olacağını kestiremezken; en güçlü aday olan FED “reeskont faizlerini” yüzde 6.25’ten 5.75’e düşürdü.
Yanlış anlaşılmasın, bu “asli” bir faiz indirimi değil. FED Funds oranı 5.25’te sabit kaldı. Sadece ‘herhangi’ bir menkul kıymete karşın zorunlu hallerde kullanılan fonların faizi ucuzladı. Bir de normalde gecelik olan işlem vadeleri, 30 güne kadar uzatıldı. Böylelikle hergün hergün stres yaşamaktansa, sorunun çözümü ‘ötelendi’.
FED bu kararıyla birlikte yapmış olduğu açıklamada; “Finans piyasası koşullarının bozulduğuna ve sıkı kredi koşullarıyla artan belirsizliğin, ekonomik büyümeyi sınırlandırma potansiyeli bulunduğuna” değindi. Büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin önemli ölçüde arttığını belirten FED, ekonomiye yönelik olumsuz etkileri gidermek için “gerektiği kadar hareket etmeye” hazır olduğunu da ayrıca belirtti.
Bu açıklama, birkaç önemli saptamayı da beraberinde getirdi:
1- Piyasalardaki sorun çok ciddi ve ABD’deki büyüme artık tehdit altında.
2- FED; gerekirse piyasaları “kurtarmak” için “asli” faiz indirimine de gidebilir..
3- Profesyonellere mesaj: FED’in yarattığı iyimser ortam son fırsat olabilir, “malı” becerebiliyorsanız ‘amatörlere -son kullanıcılara- devredin’!)
Son kararın yan etkisi
Enflasyon! Zaten ABD’nin ve FED’in başındaki en önemli sorun enflasyonken; büyük ihtimalle 2008’in ilk çeyreğinde bu sorun daha da büyüyecek ve bu kez de ‘sert/hızlı’ faiz artışları tartışılmaya başlanacak. Tartışılacak bir başka sorun da “stagflasyon” olacak ki bu da ikinci yan etki...
Tüm bunların bizim gibi gelişmekte olan piyasaları etkilememesi mümkün mü?
Bu gelişmelerin ışığında bu hafta neler olabilir? Son darbenin hasarlarının tamiri için tüm piyasalar iyimser havayı sonuna kadar kullanacaklardır.
Kısa vadeli iyimserlik; İMKB 100 Endeksi’ni de önce 48,275 ardından 49,800-50,025 bandına kadar yükseltebilir. Bu seviye; kurların da düşeceği varsayımıyla 3.80-3.90 cent seviyelerine gelinmesi demektir ki, yukarısı hayli zor. Eğer aşılır ise 51,250-52,500 aralığına kadar bir yükseliş olabilir ki bence düşük bir olasılık. Bu hafta görülecek “zirve” sonrasındaki yeni hedef 40 binli seviyeler.
Kurlara gelince... Yeni iyimser havayla kurlar sırasıyla 1.3330, 1.3165 (bir önceki direnç seviyesi) ve arızi olarak da 1.2910’lara kadar bile inebilir. Ancak artık 1.30’lu seviyelerin altında uzun süre kalınması hayli zor. Haftanın 1.35’in üzerinde kapanması, yükseliş ihtimalini artıracaktır.
Verem hastalığının son günlerinde, hastanın yüzüne renk gelir, güzelleşirmiş. Buna da “verem iyiliği/güzelliği” denirmiş.
Bugünlerde yaşanacaklar korkarım bu tarz bir ‘güzellik’ olacak !
Büyük Birader sağolsun!
Haberin Devamı