G-7’den ve Avrupalı liderlerden krize karşı birleşme ve “tek ses” temelinde krizle mücadele, piyasaların çalışır durumda tutulma ve piyasa açısından önemli olan finansal kurumların “her ne pahasına” olursa olsun desteklenecekleri kararı çıktı. Somut öneri mi? Şimdilik yok, havanda su dövmeye devam edildi.
Diğer yandan krizin başında Sarkozy’nin ABD benzeri bir koordineli paket önerisine Merkel sıcak bakmamıştı. Krizin derinleşmesi karşısında bu kez Almanya’nn, İngiltere’nin ardından “kendi paketini” hazırlamaya başladığına dair haberler gelmeye başladı.
Her ne kadar hükümetler özel sermayeli bankacılık sistemine kamu kaynaklarıyla, “kamu adına ortak olmak” için yöntemler arıyorlarsa da bunun hemen bugün, yarın olması zor. Hele ki halen daha Avrupa’nın bir kriz yönetim lideri olmaksızın bu işleri çözmeye çalışması, çözüm konusundaki samimiyeti azaltıyor. Kriz demokrasi ile yönetilemez! Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da mevduata garanti getirmesi gündemde. Tüm hükümetler ve kamu otoriteleri global bankacılık sisteminin varlık tarafını zamanında kontrol etmek “zahmetine girmedikleri” için şimdi yükümlülük tarafını yönetmek zorunda kaldılar.
Tüm bunların üzerine bir de Paulson’dan “gelişmekte olan ülkelerin son krizden “bağışık olamayacağı” yönündeki söylem geldi ki bu da bizim gibi ülkeler için hayatı kolaylaştırmıyor. Her ne kadar bizim ekonomi yönetimimiz ve başbakanımız aynı fikirde olmasalar da, bu denli ağır sonuçlar doğuran bu kriz bizi etkilemeye başladı, daha da etkileyecektir.
Hafta sonu küçük de olsa G-7, G-20 ya da AB liderlerinden somut önerilerin gelebileceğini düşünen piyasalar, düşüşe direnmeye çalıştılar. Somut önerilerin tam olarak ortaya çık(a)mamış olması, bugün piyasaları olumsuz etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
Gerek ABD gerekse de AB borsalarında kritik destek noktaları daha önceleri kırılmıştı. Şimdi teknik destek noktaları önem kazandı ki Dow Jones olarak, baktığımızda sırasıyla 7.850, 7.280 ve ardından 6.850 önem kazanıyor. Cuma günkü sert düşüş sırasında ilk önemli destek seviyesine yakın olarak 7.882 test edildi ve bu seviye tuttu.
Bugün vadeli Dow Jones kontratlarında bu seviye aşağı geçilmez ise piyasalar hükümetlerden gelecek “kurtarma paketlerini” beklemeyi tercih ettiklerini anlamamız lâzım. Bu da sert düşüşlerin yerini, daha kontrollü (düşüş de olsa!) bir seyre bıraktığını gösterecektir.
Benzer bekleyiş İMKB’de de tezahür etmesi durumunda 28.000 seviyesi destek seviyesi olacak. Kapanış bazında aşağı kırılmadığı durumda kısa vadede bekleyiş havası hakim olabilir.
Dolar kurlarında da önemli direnç seviyesi de 1.4550’de bulunuyor. Bunun aşılmayacağını bekliyorum. Ancak aşılması, Paulson’un gelişmekte olan ülkelerle ilgili sözlerini hatırlatacaktır ki, bir sonraki teknik seviye olan 1.5275’leri gündeme getirecektir.
Bekleme havasının hakim olması krizin toplam maliyetini azaltacağı için tüm “küre” için önemli!
“Büyük abiler” havanda su dövdüler!
Haberin Devamı