Bu Mayıs farklı olacağa benziyor!

Haberin Devamı

Geçmiş yıllarda Mayıs ayı için klişe hale gelmiş “Sell in May, go away” (Mayıs’ta sat ve uza) söylemi bu yıl için pek geçerli olmayacak gibi gözüküyor. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke’nin geçtiğimiz hafta piyasalara verdiği “bedava paraya devam” mesajı ile birlikte gelişmiş ülke piyasalarındaki yükselişler de yeni bir ivme kazandılar! Bu piyasalardaki ralliler devam edeceğe benziyor. Bizde de Mayıs ayı boyunca seçimin “satın alındığına” şahit olacağız

Her Mayıs ayı için artık klişe hale gelmiş bir söylem vardı: “Sell in May, go away”. ‘Mayıs’ta sat ve uza’ diyebileceğimiz bir strateji. Geçtiğimiz yıllarda yılın ilk çeyreğinde yıl için alınan poziyonların da etkisiyle yükselen varlık piyasalarında kârların realize edip, yaza öyle girmek isteyenler için Mayıs ayı “hafifleme” kârlar realize etme ayı olarak algılanırdı. Ancak bu Mayıs farklı olacağa benziyor! ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke’nin geçtiğimiz hafta piyasalara verdiği “bedava paraya devam” mesajı ile birlikte gelişmiş ülke piyasalarındaki yükselişler de yeni bir ivme kazandılar! Gelişmiş ülkelere dağılan paranın da geri çekilmeyeceğinin anlaşılmasıyla bu piyasalardaki ralliler de devam edeceğe benziyor.

Bize has bir durum da bu Mayıs’ı farklı kılıyor! Mayıs ayı boyunca biz seçimi konuşuyor, kamuoyu yoklamalarını fiyatlıyor olacağız. Görünen o ki fiyatlamalar genellikle “yukarı” yönlü olacak. Mayıs ayı boyunca seçimin “satın alındığına” şahit olacağız gibi görünüyor! Seçim haftasına, yani Haziran’ın ikinci haftasına kadar da bu sürecin devam ettiğine şahit olabiliriz.

ABD borsa endekslerinde S&P 500’de bu hafta 1.400 (düz) seviyesinin konuşulduğu bir ortamda, İMKB 100’de de 70.450 seviyelerinin görülmesi içten bile değil! Sonrası mı? 71.776’daki bir önceki rekorun; nominal bazda da olsa; kırılması ve yeni rekorlara imza atılması mümkün. Riskli seviyeler mi? 67.000 seviyesine kadar gerilem olması piyasaları üzmez. Ancak bu seviyenin altına inilmesi hele ki 65.300 seviyelerine kadar sürebilecek bir kırılma akıllara yukarıdaki söylemin bir kez daha haklı çıkıtığı fikrini getirecektir.

Piyasalardaki risk hevesi o denli yüksek ki bir çok piyasa rekorlar kırıyor. Hisse senedi endeksleri değilse bile altın ve gümüş ilk akla gelenler. Özellikle altın meselesine değinmeden önce risk hevesinin neler yaptırdığına dair bir kaç ilginç noktayı paylaşmakta fayda var...

Geçtiğimiz haftanın ilginç gelişmelerinden biri Amerika’da gümüşe dayalı “Borsada İşlem Gören Fon’un (BigF)” (Exchange Traded Fund-ETF) işlem hacmi, S&P 500 Endeksi’ne dayalı BigF’in çok çok üzerine çıkmış. Birisi ABD’nin önce gelen ve riski dağıtılmış bir endekse dayalı, diğeri sadece gümüş gibi tek varlığa dayalı bir fon. Gümüş fonunun S&P fonundan daha iyi performans sergilemesi, gümüş konusunda piyasanın ne kadar agresif olduğunu gösteriyor. Agresifliğin, (açgözlülük ya da hırs diyebilirsiniz) trendlerdeki önemli dönüşlerin arifesinde arttığını unutmamak gerekir .

Yine Amerika’dan bir veri... Mayıs ayındaki S&P 500 üzerine yazılı opsiyanlardaki satım opsiyonu/alım opsiyonu arasındaki fark son bir kaç günde azalmaya, oran düşmeye başlamış. Bu ne anlama geliyor derseniz, düşüşe karşı koruma alanların miktarı/oranı azalmış.

ABD’nin “korku endeksi” olarak anılan VIX Endeksi de geçtiğimiz hafta 14.40 ile Temmuz 2007’den bu yana görülen en düşük seviyesine indi! Anlaşılan kimse varlık fiyatlarının düşeceğine inanmıyor. Düşüş olursa da tuşa ilk basanın kendisi olacağına inanıyor! Herkese bol şanslar’

Gelelim rekora doymayan altın meselesine...

Geçtiğimiz haftanın yıldızı parlayanıydı altın. 1,569.4 dolar/ons seviyesini gören altın, 1,563.2 ile haftayı tarihi kapanış rekorundan kapattı.

2006 yılından bu yana gelen yükseliş trendini de kırarak yükselen altının ons fiyatında yeni hedef 1,585 seviyesi (1,600’ü de sırf şan olsun diye gösterebilirler!). Bu seviyenin bu hafta içinde test edilmesi büyük ihtimal. Ancak üzerine çıkılması zor olabilir. Zira geçtiğimi hafta altında yaşanan yükselişi gümüş desteklemedi. Altının son günlerdeki yükselişini daha çok gümüş sürüklüyordu. Altının, gümüşün boşluğunu doldurması hayli zor!

DİĞER YENİ YAZILAR