Bonolarda dip seviyeler görüldü mü?

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta bonolar açısından bir büyük iki küçük ama üçü de önemli gelişme yaşandı.

Küçük olanlardan başlarsak... Merkez Bankası (MB) politika faizlerini 50 baz puan indirdi. Beklenen bir karardı. Belki 25 baz puan olabilirdi, ama MB son dönemdeki 50 baz puanlık geleneğini bozmadı. Asıl önemlisi bundan sonraki indirimlerin yavaşlayabileceği mesajını verdi. Bundan sonra bir belki iki indirim olabilir, ancak bunlar 25 baz puanlık olacak gibi.

İkincisi MB, bankaların TL mevduatları için tutmak zorunda oldukları karşılık oranlarını yüzde 6’dan 5’e indirdi. Bunun yaratacağı ek likidite MB’ye göre 3.3 milyar TL olacakmış. Zamanlaması konusunda kafa karıştıran bu karar, bankaların kullanacağı likiditenin artması, daha rahat kredi verebilmeleri adına iyi bir haber diye değerlendiriliyor(!)

Asıl büyük gelişme, Anayasa Mahkemesi’nin Türk vatandaşları ile yabancılar arasındaki vergi eşitsizliğini yaratan “stopaj istisnasının” Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermesiydi.

Yabancı yatırımcıları “ürküteceği” düşünülen bu karar sonrasında bonolara satış geldi. 6 Ekim’de yüzde 7.59’a kadar gerileyen bono faizlerinde, Cuma gelen satış ile 8.61’e kadar yükseliş oldu. Ancak bonolardaki yükseliş saman alevi gibiydi. Kısa sürdü. Nedeni ise basitti. Yabancıların ya da yabancılar satacak diye satanların yapmış olduğu satışları yerli bankalar derhal karşıladılar. Neden derseniz, onların vergi konusunda ne yabancılar, ne de bireysel Türk yatırımcılar gibi bir problemleri yok. Zira Türk bankaları ödedikleri stopajı, kurumlar vergisinden mahsup edebildiklerinden dolayı onlar için ek bir vergi söz konusu olmadı. Stopaj sorununun çözümü “stopajsızlık” tarafında da, yabancılara da stopaj tarafında da olsa onlar için farkeden bir şey olmayacak. Bu nedenle yükseliş kısa sürdü.

Ancak, kulaklara kar suyu kaçtı. Artık her şey eskisi gibi olmayacak. Yıl sonu nedeniyle yerli bankalar da yabancılarla birlikte düşük faizleri “savunuyor” olsalar da yavaş yavaş bono faizlerinde dibe yaklaşılıyor. Hatta yüzde 7.59’da büyük ihtimalle görmüş bile olabiliriz.

*****

Borsada yıl sonu hazırlığı başladı!

Yıl sonuna kadar ikibuçuk ay var. Pratikte ise Kasım sonundan itibaren piyasalar tatil havasına giriyor. Nerdeyse son elli yılın en kötü günlerini geride bırakan (daha doğrusu bıraktığını düşünen) piyasalar bu süre zarfında kazanımlarını geri vermek istemeyeceklerdir. Zira kısır geçen 2008 yılından sonra, finans piyasası çalışanları için 2009 “verimli” bir yıl oldu. Kârlı pozisyonların hepsinin satılması zor. Satılmaya kalkarlarsa hem bu denli yüklü pozisyonları alacak (hele ki bu fiyatlardan) birilerini bulamayacaklar hem de bu pozisyonlar satılacak olursa fiyatlar sert bir şekilde düşecektir. Kimse bunu istemez. Satış yerine kapanış fiyatlarına göre değerleme esas alınacaktır. Bu sebeple satışlar sınırlı olacaktır. Yeter ki yıl sonuna kadar sert düşüşler olmasın, cari seviyeler cazip bonuslar için yeterli. Bu nedenle bile bundan sonraki yükselişler “zoraki ve sınırlı” olacak gibi görünüyor.

Yıl sonuna kadar (Kasım ya da Aralık sonundaki birkaç günlüğüne bile olsa) Dow Jones’ta 10.450, S&P’de 1.120 (belki de 1.150) görülebilir. Daha yukarısı şimdilik zor görünüyor. Yatay bir seyir bile “bonusçular” için kabul edilebilir bir durum.

Kaldı ki yükseliş trendi yıl sonuna kadar piyasaları “koruyor” olacak. Altına inilmediği sürece mesele yok. Temel ekonomik bir nedenle hızlı bir şekilde inilmemişse sorun yok. “Bonusçuların işbirlikçisi yıl sonu kapanış mafyası” allem edip, kallem edip tren(d)i düzeltecektir.

Benzer bir durum İMKB için de geçerli.

Bu hafta boyunca 47.650-48.200 seviyeleri boyunca “yükselen” trend korunacak gibi görünüyor. Her ne kadar tüm bu ana trendin omurgasını oluşturan Garanti Bankası hisse senedinde geçtiğimiz hafta boyunca önemli satışlar görülse de ana trend şimdilik korunacak diye düşünüyorum.

İMKB’de yükseliş cephesinde halen daha 51.850 bir sonraki en önemli hedef olarak korunuyor. 10.400’lü Dow Jones seviyeleri görülecek olursa, İMKB’de de 52 binlere yaklaşılabilir. Her iki borsa da bu seviyeleri hakediyor mu? Hayli şüpheliyim. Bu ayrı bir tartışma konusu... (Amerika’da el konulan banka sayısı 99’a ulaşmış, TARP programındaki 33 banka faiz/temettü ödemelerini aksatmışken...)

DİĞER YENİ YAZILAR