IMF’nin yeni Türkiye sorumlusu “notunuz artabilir” demesine, Merkez Bankası’nın neredeyse tam kadro Londra’ya giderek politikalarını anlatmasına rağmen; başta bono piyasası olmak üzere, piyasalar ikna olmuşa benzemiyor.
Merkez Bankası faizleri indiriyor, bono faizleri yükseliyor!
Merkez Bankası karşılıkları artırıyor, (doğal olarak fonlama maliyetleri arttığından) bono faizleri yükseliyor!
Borsadan para çıkıyor, bono faizleri yükseliyor!
Döviz kurları yükseliyor, bono faizleri yükseliyor!
Yılsonunu yüzde 7.11 bileşik seviyelerinden kapatan, yeni yıl ile birlikte alınmaya başlanan yeni pozisyonlar sebebiyle yüzde 6.79’a kadar gerileyen gösterge bono bileşik faizleri dün yüzde 8.61 bileşik seviyesine kadar yükseldi! Bono faizleri neden önemli? Yükselen faizler bir yandan beklentileri, diğer yandan ileriye dönük hesaplamaları ve eninde sonunda da kamu maliyesini etkiliyor.
Yüzde 8.40 seviyesinin yukarı yönde kırılmasıyla teknik olarak şimdiki hedef yüzde 8.80 seviyesi. Şimdilik kaydıyla geçen yılın Mayıs ayında; Başbakan’ın “IMF ile anlaşma yapılacak” haberi sonrasında; oluşan yüzde 9.81-9.61 arasındaki boşluğa kadar bir yükseliş ihtimali düşük görünüyor.
Yine de bu ihtimal piyasalardaki belirsizliğin devam ettiği bir ortamda sıfır değil.
Yükselişin dün de devam ediyor olması MB’nin yeni “politika karmasının” yani düşük faiz, yüksek zorunlu karşılık (yani kullanılabilir kaynağın daraltılması) piyasaların tanıdığı bir “karma” değil. Hele ki diğer merkez bankalarının neredeyse tamamı artan enflasyon (ve de endişeleri) nedeniyle faiz artırırken... MB bir yandan bu politikanın henüz daha sonuçlarını almadık bekleyin diyor, diğer yandan da gerekirse diğer kurumlarla birlikte “ek önlemler” de alınabileceğinden dem vuruyor. Bir anlamda kendisi belirsizliği artırıyor. İşin ilginç yanı MB’nin Londra sunumu sırasında belirttiği üzere 1 yıla kadar olan vadeler geriliyor, uzun vadeli faizler artıyor söylemi de durumu tam olarak ifade etmiyor. Zira kısa vadeli dönem 6 aya kadar uzanıyor, sonrasındaki vadelerde son kararlar sonrasında verim eğrisinde “paralel” bir yükseliş var. 6 aydan sonraki tüm vadelerde neredeyse 100 baz puandan fazla bir yükseliş gözleniyor.
Eğer piyasa MB’nin politikasına ikna olsaydı ya 1-2 yıl arasındaki vade ya da 5 yıldan sonraki vadedeki değişim farklı olurdu.
Merak ediyorum... MB; 1 haftalık politika faizlerini hiç değiştirmeden (gecelik borç alma faizlerinin yüzde 1.5’e düşürülmesi hariç) zorunlu karşılıkları artırsaydı hayat bugünden ne kadar farklı olurdu?
Bono piyasası MB’yi yanlış mı anlıyor?
Haberin Devamı