Bono faizlerinde asıl mesele marjın daralması!

Haberin Devamı

Gösterge bono faizlerinde 6 Ekim tarihinde yüzde 7.59 bileşik seviyesi görülmesinden bu yana bir yükseliş yaşanıyor. Dün 8.80 bileşik seviyeleri görüldü, gün 8.71’den kapandı.

Böylesi bir hareketin yaşanabileceğine 19 Ekim’deki “Bonolarda dip görüldü mü?” başlıklı yazıda değinmiştim. 12 Ekim haftasında bir yandan MB’nin faiz indirimi, diğer yandan da yabancıların stopaj muafiyetinin anayasaya aykırı olduğuna dair karar açıklanmıştı. Yazıda “Ancak, kulaklara kar suyu kaçtı. Bundan böyle her şey eskisi gibi olmayacak. Yıl sonu nedeniyle yerli bankalar da yabancılarla birlikte düşük faizleri” savunuyor “olsalar da yavaş yavaş bono faizlerinde dibe yaklaşılıyor. Hatta 7.59’da büyük ihtimalle görmüş bile olabiliriz” diye yazmıştım. Görünen o ki dip görülmüş.

Peki bono faizleri neden artıyor? Muhtelif sebepler var:

* Yabancıların stopaj tedirginliği ve bunun devamında kâr realizasyonu,

* Önümüzdeki yıl Hazine’nin vadesi gelen borçlarından fazla borçlanmaya devam edecek olması (ki bu bir anlamda IMF anlaşmasının olmayacağı şekilde algılanıyor.)

* Piyasa yapıcılık mekanizmasındaki sorunlar,

* MB’nin fonlama vadesini 3 aydan 1 haftaya indirmesi,

* MB’nın faiz indirimlerinin sonuna yaklaşması, bunun sonucu olarak da bankaların “net marjlarının” daralmış olması...

Bu sebeplerin hemen hepsinin payı mutlaka vardır. Bence “kâr marjlarının”; yani aldıkları bonolarla, bu bonoların fonlama maliyetleri arasındaki farkın daralması son günlerdeki yükselişin temel sebebi. Mayıs 2008’den bu yana MB, piyasaları gerek IMKB repo piyasası, gerekse de Açık Piyasa İşlemleri (APİ) aracılığıyla; zaman zaman 20 milyar TL’ye kadar ulaşan miktarlarda; fonluyor.

Mayıs 2008’den bu yana fonlama faizleri ile bono bileşikleri arasındaki ortalama fark; yani marj; yüzde 1.89 olarak gerçekleşmiş. Ekim 2008’de yüzde 5.80’e kadar çıkan, Ocak 2009’da eksi 0.87’ye kadar gerileyen bu marjın son aylardaki ortalaması yüzde 1.1 olarak gerçekleşmiş. Bu, faiz indirimlerinin devam edeceği, IMF anlaşmasının yapılacağı beklentisiyle halen daha “katlanılabilen” bir farktı.

Ekim başındaki büyük itfa öncesi “6. kez satın alınan/aldırılan” IMF anlaşmasıyla bono bileşikleri o denli geriledi ki aradaki marj 6 Ekim’de “sıfırlandı”. Gösterge bono ihalesindeki ortalama bileşik yüzde 7.72’den gerçekleşirken, aynı gün yapılan haftalık repo ihalesinde (ki MB’nın gerçek borç verme faizi budur!) bileşik faiz 7.73 olarak gerçekleşti.

Marj sıfırlanıp riskler de artınca, bankalar ve fon yöneticileri geç de olsa durum değerlendirmesi yaptılar. Önümüzdeki dönemdeki kâr potansiyelin alınacak riskleri haklı çıkarcak denli “doygun” olmadığına karar verdiler ve (son ihaleden zarar etmiş olsalar da) bir miktar “hafiflemeye” karar verdiler.

Daha önceleri satışlar yerli bankalarca karşılanırdı. Ancak onlar da aynı “marj” endişesini taşıyorlardı. Onlar da almamayı tercih edince; geçmiş yıllara bakıldığında önemsenmeyecek, ancak gelinen seviyeler itibarıyla; ciddi sayılabilecek yükselişler yaşandı.

Bundan sonraki ilk hedef yüzde 8.96 (hadi 9.00 diyelim) bileşik.

Sonrası mı? O seviyeye gelindiğinde bakacağız artık...

DİĞER YENİ YAZILAR