BIST’i birileri mi düşürdü?

Haberin Devamı

Pazartesi günü BIST günü yüzde 10.47 düşüş ile kapatınca gerek Twitter’da gerekse de etrafımdaki bir çok kişi bu işin sun’i olduğunu düşündü. Birileri “Borsa İstanbul’u düşürüyor burada kasıt var” dediler. İşlem hacminin tarihi rekorlarını kıramasa da yaklaştığı bir gün için bunu söylemek hayli zor!

Diğer yandan tarihindeki en büyük düşüşlerinden birisini yaşayan (dünkü Vatan Gazetesi’ndeki Ufuk Korcan’ın haberine göre 11. büyük düşüş-kapanış bazında) Borsa İstanbul yüzde 8 küsur ile güne başlamış, ardından bir toparlanma gelmişti. Ancak Başbakan’ın Kuzey Afrika gezisi öncesindeki basın toplantısındaki tavrı, söyleminde en ufak bir esneme olmadığının anlaşılması, bir de bir basın mensubu ile girdiği ‘söz dalaşı’ piyasalara gerginlik ve düşüş olarak yansıdı.

Düşüş bu denli ‘yüksekten’ olunca herkes olayın ardından bir ‘aşırı uç’, bir ‘dış mihrak’ arıyor! Üstelik bunu da piyasa katılımcılarınca tanınan, bilinen kişiler yapınca bana garip geliyor.

Böyle bir şey yok!

Birçokları dolar kurlarındaki yükselişi; Merkez Bankası’nın faiz indiriminden sonra; ‘inilecek yer kalmadı, faizde sona gelindi, o yüzden yabancılar çıkmaya başladı’ şeklinde yorumladı. Halbuki daha öncesinde kurlardaki yükselişi başlatan bir Reyhanlı olayı vardı ki, not artışı heyecanı bunu görmeyi engelledi! Faizlerde dibe yaklaşmışsınız, not ha arttı ha artacak havası var ve bunu herkes biliyor. Sınırdaşınız ülke ile politik sorunlarınız var ve bir anlamda o ülkenin iç işlerine karışıyorsunuz. O ülke de; sizin sınırınızda, patlamaya hazır hale gelmiş bir yeri ‘patlatıyor’. Sakin bir kafayla düşünün. Siz yabancı bir yatırımcı olsanız; iki ülke arasında savaş ihtimalinin bu denli arttığı bir ülkede/piyasada durur musunuz?

Belki birileri not artışı gelecek diye durabilir. Ama bir kısmı da ‘Ben zaten yeterince kazandım, bu kazancımı korumam daha doğru’ diyebilir ve nitekim de dedi. Not artışının ‘kokusunu alanlar’ hem öncesinde, hem de hemen ardından satabilecekleri en iyi ortamda hisse ve bonolarını satmış, dövizlerini de alıp kenara çekilmiş olamazlar mı?

Olabilirler deyip, geçelim. Ana trendin devam etmekte zorlandığı, düzeltme ihtimalinin arttığı bir dönemi öngöremeyip, sonra da ‘birilerine’ suçu yıkmak çok da profesyonelce gelmiyor bana!

Analistler açısından asıl mesele bunu önceden görebilmek; politika yapıcılar için de asıl mesele piyasaları bu denli ağır darbe alacak kadar gardı düşük bırakmamak olsa gerek!

DİĞER YENİ YAZILAR