Kızım küçükken ağlama krizine tutulduğunda onu sakinleştirmeye çalıştığımızda; bir yandan gözyaşı dökerken, bir yandan da ‘Sakinleşemiyorum baba’ diye diye ağlamaya devam ederdi.
Piyasalarımızın bugünlerdeki hali tam onun küçüklüğüne benziyor. Piyasalarımız her sakinleşmeye çalıştığında bir şeyler çıkıyor, oynaklık bir türlü azalamıyor, bir türlü yatışamıyoruz. Son aylarda yaşadığımız oynaklıkta “iç politik faktörlerin” ağırlığı, dış faktörlerden daha fazlaydı. Fed’in “sabırlı kelimesini” çıkarması bile piyasaların moralini o kadar boz(a)madı. İçeride yazabileceğimiz en iyi hikaye olan “Barış süreci” mehter takımı misali iki ileri, bir geri devam ediyor görünüyor. “Kürt sorunu yoktur” söyleminin ardından “İç Güvenlik Kanunu’nun” yeniden Meclis’e gelmesi bu konudaki samimiyeti sorgulatıyor.
Üstüne üstlük Irak veSuriye’den sonra şimdi de Yemen “cephesinin” alevlenmesi işin tuzu biberi oldu. İran ve Suudi Arabistan’ın etki alanlarını koruma/genişletme adına yürüttükleri mücadele“vekiller üzerinden” yayılarak sürüyor. ABD “Kayaç Gazı/Petrolü devrimi” ile petrol arz güvenliğini sağlayınca Ortadoğu petrolüne bağımlılığı azaldı. Bölgeden “çekilince” ortaya çıkan boşluğu doldurmaya çalışanlar arasındaki “kavga” da şiddetlendi. Yemen’deki çatışmalara 10 ülkenin oluşturduğu koalisyonu ile müdahale ediliyor, kara harekatı da gündemde.
“Vekil savaşlarında” yeni bir cephenin daha açılması ve Yemen’in önemli deniz taşımacılık yollarının üzerinde olması petrol fiyatlarını vurdu. Brent petrolü dün 59.70 dolar seviyesine kadar yükseldi. Üstelik bu yükseliş, ABD petrol stoklarının 1980 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı bir günde geldi. Bu son gelişmenin İran ile P5+1 arasındaki görüşmeleri nasıl etkileyeceğini (erteleme mümkün) de yakından izlemekte fayda var. Zira İran’ın 21 milyon varili 13 süper tankerde depoladığı ve yaptırımların kalkmasıyla; bunları piyasaya süreceği, bunun da kısa vadeli petrol fiyatlarında bir düşüşe sebep olacağı konuşuluyordu. Yemen meselesi bu senaryoyu erteletebilir.
Dün kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’den ‘Türk bankalarında artması muhtemel sorunlu kredilerin, kârlılıkları olumsuz etkileyeceği” yorumunun üzerine Yemen gerginliği eklenince; dolar/TL kuru 2.6175 seviyesine kadar yükselirken, Borsa İstanbul’da günü yüzde 1.41 düşüşle kapattı.
Asıl sorun dolar/TL’deki yükselişin paritenin 1.10’ların üzerine çıktığında yaşanmasıydı. “Sepet kur” iki gün önceki 2.68’li seviyeleri aşıp yeniden 2.70’lerin üzerine çıktı, dün bir ara 2.7475 seviyesine kadar yükseldi.
Tek başına dolar/TL veya Euro/TL kurlarına bakmaktansa, parite etkisini de yansıtan “Sepet Kuru” izlemek, kurdaki gerginliği anlama açısından daha fazla yardımcı oluyor. Yarım dolar ve yarım eurodan oluşan “Sepet Kur” 2.65’lerin altına inmedikçe kur tarafındaki oynaklığın ve gerilimin azaldığını söylemek pek kolay olmayacak.