Beklenen düzeltmenin zamanı geldi mi?

Haberin Devamı

Her şey olup bittikten sonra söylemek kolay diyebilirsiniz. Dün borsalar ciddi değer kayıplarıyla günü kapattılar. Dün günlerden neydi? 2 Ekim Cuma. Yani 30 Eylül’den iki gün sonra. 30 Eylül neden önemliydi? Finansal kurumlar ve yatırım fonlarıyla hedge fonlar için bilanço raporlama tarihiydi.

Herkes performansını yüksek göstermek için son üç-dört günde elinden geleni ardına koymadı. Talihsizlik oydu ki, fon yöneticilerinin bazıları (başka bir deyişle kapanış mafyası!) Çarşamba günü açıklanan Chicago Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin bu denli kötü gelmesini beklemiyorlardı. Veriler, tam da ABD’deki işlemler henüz başlamamışken geldi. PMI Endeksi 52 beklenirken 46 geldi. Değil beklentilerin, bir önce 50 olarak açıklanan ve pozitife dönüldüğü beklentisinin başladığı seviyenin bile altına inilmiş oldu. PMI, kötü işsizlik verileri için de öncü bir haberdi.

Nitekim dün ABD’de açıklanan Eylül ayı tarımdışı işsizlik verileri bu varsayımı yanlış çıkarmadı. 180 bin yeni işsizlik başvurusu beklenirken, 263 bin yeni işsiz olduğu açıklandı. ABD’deki işsizlik oranı 1983’ten bu yana en yüksek seviyesi olan yüzde 9.8’e yükselmiş durumda.

Alınan onca önlem, Wall Street’e akıtılan onca para ne yazık ki işsizliği azaltmaya yetmiyor. Korkarım yetmeyecek de. Zira Wall Street (bankacılar ve borsacıları) için iyi olan “Main Street” (yani sokaktaki adam) için de iyidir mantığı çalışmıyor! Fed’in ve diğer merkez bankalarının verdikleri likidite bankalarda kalıyor, hisse ve emtia piyasalarındaki spekülasyonlarda kullanılıyor, şişman bonuslar dağıtılıyor ama sokaktaki adama bunun bir yansıması olmuyor. Perşembe günü New York’a geldim. Sokaktaki hava dokuz ay öncesine göre daha iyi ama henüz daha ciddi bir hareketlenmeyi görmek hayli zor. Dönüşte izlenimlerime daha fazla değineceğim.

Şimdilik piyasalarda bundan sonra ne olabilir diye kısaca bir göz attığımızda, temel verilerin desteklemediği son yükselişin artık yerini ciddi bir düzeltmeye bırakmasının zamanı gelmiş görünüyor. Önceki gün ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin yüzde 3.25’teki önemli destek seviyesini aşağı kırması ve 3.11’lere inmesi yani bonolara talebin artmaya başlaması önemli bir düzeltmenin ipuçlarından birini veriyor.

Dow Jones Endeksi bazında baktığımızda, ilk kritik seviye 9.450 olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviye önümüzdeki günlerde aşağıya sert bir şekilde geçilecek olur ise bir sonraki teknik destek 9.175 seviyesinde. İlk aşamada bu seviye tutacaktır. Ancak böylesi bir düşüşlerin olması, kendi başına yol almaya çalışan ve ABD piyasalarında “ayrışmaya çalışan” (başarması hayli zor!) İMKB’yi de mutlaka olumsuz etkiliyor. Hafta başında; bu hafta boyunca yükselen trend doğrultusunda İMKB 100 Endeksi’nde 44.900-45.600 bandının destek olacağını yazmıştım. Bu seviye şimdilik korunmuş durumda. Ancak devam eden aynı trend için önümüzdeki haftaki teknik seviyeler 45.700 - 46.200 seviyelerinden geçiyor. Yükseliş potansiyelinin azaldığı bir ortamda bu seviyelerin korunması hayli zor olacak. Eğer ki önümüzdeki hafta içinde kapanış bazında bu trend sert bir şekilde aşağı kırılacak olur ise; ilk aşamada 42.750 seviyelerini konuşuyor olabiliriz.

ABD borsalardaki bu düşüş; yeni “carry trade” parası olan dolar ile açılmış olan kaldıraçlı pozisyonların kademeli olarak kapatılmasına, bunun da doların artan talebiyle birlikte değer kazanmasını beraberinde getirmesi beklenmelidir. Bu durumun devamında paritenin de 1.4410-1.4325 bandına kadar; dolar lehine yükselmesi söz konusu olacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR