Bayram tatili sonrasında piyasalar nasıl hareket edecek?

Haberin Devamı

Biz bayram tatilindeyken tüm dünyanın gözü İrlanda’daydı. Baskılara dayanayamayan İrlanda, IMF ve AB’den yardım almayı kabul etti. Uzun bayram tatiline başlamadan önce 11 Kasım’da 10 yıllık İrlanda devlet tahvillerinin aynı vadedeki Alman bonolarına göre getiri farkı rekor seviye olan 646 baz puana yükselmişti. Cuma günü “kurtarma” haberinden sonra bu fark ancak 544 baz puana kadar geriledi. Euro/dolar paritesi 1.3765’i yukarı kırarsa 1.3940-70 bölgesine kadar bir yükseliş olabilir.

Önce İzlanda, ardından Yunanistan, şimdi İrlanda...

PIGS (Portekiz, İrlanda, Yunanistan, İspanya) küçüklerden büyüklere doğru “çatlamaya” devam ediyor. (İzlanda çok küçük olduğundan “klasmana” bile giremiyordu zaten.)

İrlanda nihayet (bulaşıcı etkiden korkan) AB’nin ve yeni “küresel mali polis” IMF’nin baskılarına dayanamayıp, mali yardım almayı ”lütfen” kabul etti. Konuşulan “yardım” 100 milyar euro seviyesinde.

PIGS tanımının ilk ortaya çıktığı yaz başında İrlanda’nın 2010-13 döneminde kamu finansman ihtiyacının 83 milyar euroya yaklaşacağı hesaplanıyordu. Aynı dönemde Portekiz’in 87, Yunanistan’ın 157 ve İspanya’nın 543 milyar euroluk finansman ihtiyacı olacağı hesaplanıyordu. Anlaşılan zaman geçip, faizler ve ülke riskleri yükseldikçe, ihtiyaç duyulan rakamlar da artmaya başlıyor. AB’nin ve IMF’nin İrlanda üzerinde baskı kurmalarının ardındaki en önemli sebeplerden biri de bu olsa gerek.

Uzun bayram tatiline başlamadan önce 11 Kasım’da 10 yıllık İrlanda devlet tahvillerinin aynı vadedeki Alman bonolarına göre getiri farkı rekor seviye olan 646 baz puana yükselmiş. Cuma günü “kurtarma” haberinden sonra bu fark ancak 544 baz puana kadar gerile(yebil)miş.

Hararetin düşmemesinin 3 açıklaması olabilir: İlki, piyasa 100 milyar euroyu beğenmemiş, bu rakamla kendini güvende hissetmemiş olabilir. İkincisi İrlanda’yı Portekiz ve İspanya’nın izlemesinden endişe edilmesi olabilir. Diğerlerinin risk primlerinin artacak olması, İrlanda’nınkinin de aşağı inmesini engelliyor olabilir. Sonuncusu ise AB’nin yüzde 12.5’lik kurumlar vergisi ile “vergi cennetlerinden” biri olan İrlanda’nın; vergi oranlarını arttırmaya yanaşmadığı durumda (ki bunun kesinlikle söz konusu olmadığını başbakanları açıkladı) yapılacak yardımın nasıl geri ödeneceği sorusunun “çalışır” bir cevabının olmaması olabilir mi?

Her ne olursa olsun, Yunanistan ile elini kaptıran AB ve IMF İrlanda’dan sonra Portekiz, İspanya, İtalya ve hatta İngiltere nedeniyle “kolunu kurtaramayabilir”... Piyasalar kana (kurbana) doymayacaklar, nasılsa veriyorlar diye hep daha fazlasını isteyeceklerdir.

Aman hiç kimse (nominal de olsa) zarar etmesin, bonolarda bir konsolidasyon yapılmasın, borçlarda zorunlu bir “tenkisata” (indirime) gidilmesin derken, maliyet her geçen gün artıyor. Yanlış seçimler, sonrasında “mecburi yanlış seçimleri” beraberinde getiriyor!

Önümüzdeki günlerde tartışılacak en önemli soru “İrlanda nasıl kurtulur?” olmayacaktır. Asıl soru “sıraki kim?” olacaktır!

Biz bayram tatilindeyken sadece irlanda konuşulmadı. ABD Hükümeti’nin kurtardığı ve adı “Government Motors”a çıkan otomobil “devi” General Motors’daki yüzde 61 olan devlet payından yüzde 28’lik kısmının “başarıyla” (?) halka arz edilmesi de önemliydi.

GM halka arzının “başarısı”, İrlanda meselesi derken dolar, euro karşısında bazı kazanımlar elde etmiş geçen hafta. 12 Kasım haftasını 1.37 seviyelerinden kapatan parite, geçtiğimiz Salı günü 1.3448 seviyelerine kadar gerilerken, İrlanda’nın “kurtarılmayı kabul etmesiyle” bir ara 1.37’nin üzerine çıkmayı başarsa da hafta 1.3670 seviyelerinden kapanmış.

Haftanın ilk yarısında 1.3765 seviyesi önemli olacak. Bu seviye yukarı kırılacak olursa 1.3940-70 bölgesine kadar bir yükseliş olabilir. Ancak önümüzdeki günler, doların biraz daha öne çıkmaya başladığı, euronun eski gücünü yavaş yavaş kaybetmeye başladığı günler olmaya aday.

Tatildeki bence en önemli haberlerden birisi, Çin’in iki hafta içinde; büyük bankalar için (29 Kasım’dan geçerli olmak üzere) zorunlu karşılıkları yüzde 0.5 arttırarak yüzde 18.5’e yükseltmesiydi. People’s Bank of China’nın (Çin Merkez Bankası) bu kadar kısa zamanda karşılıkları ikinci kez arttırması, politika faizlerinin de beklenenden daha önce artacağı endişelerini kuvvetlendirmiş. Çin borsası düşerken, asıl etki emtialar tarafında olmuş.

Çin’in bu kararının etkileri; bu hafta borsalar ve emtialar tarafında daha fazla hissedilecek, fiyatlarda geri çekilmelere neden olacaktır!

DİĞER YENİ YAZILAR