24 Ocak’ta 86.787 puandaki zirvesini gören İMKB, geçen hafta 77.211 puana kadar indi. İMKB’nin 76.000-76.500 bandının altına inmekte zorlanacağı görüşü var. Bu görüşe tam katılmasam da yine de bu seviyenin bazı ‘savunucuları’ mutlaka olacak
İMKB’de geçtiğimiz hafta düzeltme bir başka aşamaya geçti, yeni düşükler görüldü. Yeni düşükleri görmeyi biraz da Avrupa Merkez Bankası’na (ECB) borçluyuz. ECB Başkanı Draghi, geçtiğimiz Perşembe günkü basın toplantısında; ilk yarıdaki büyüme umutlarını ikinci yarıya bırakırken, faizleri sabit tuttu. Euronun değer kazanmasının “euroya olan güvenden kaynaklandığını” söyledi.
Aslına bakarsanız piyasalar bir faiz indirimi beklemiyordu ECB’den. Yine de küçük de olsa bir faiz indirimi umudu yok da değildi! ABD Merkez Bankası’nın (Fed) peşine takılan Bank of Japan’dan (BoJ) sonra ECB de “yeni kervana” katılsaydı piyasalar için hiç de fena olmazdı hani. Ancak ECB bu modaya uymayınca “bedava para umudu” değilse bile, düşük faiz umudu ilerideki toplantılara ertelendi! Bu süreçte Alman DAX, İspanyol IBEX ve İtalyan MIBTEL endeksleri gibi önemli bazı Avrupa endeksleri; her ne kadar haftanın son gününde toparlansalar da, hafta içinde; kritik eşiklerini (50 günlük Hareketli Ortalamalarını HO-) aşağı yönde kırdılar.
ABD endeksleri (ve de İngiltere) “henüz” daha bu sürece eşlik etmiyor! ABD borsaları; haftanın ilk günlerinde belki yeni yüksekleri zorlayabilir ancak haftanın ortasından itibaren ABD borsalarında da bir düzeltme dönemi başlayacak gibi görünüyor . Geçtiğimiz hafta açıklanan ve beklentilerden iyi gelen ABD dış ticaret verileri bile borsalarda bir coşku yaratmazken, piyasaları daha fazla yukarı götürecek bir şey yok gibi görünüyor. Perşembe günü açıklanacak ve 360 bin artış beklenen işsizlik verileri yön verici olabilir ancak bunun da piyasalardaki “yorgunluğu” alabilecek kadar iyi çıkması zor gibi görünüyor! Yurtdışındaki olası bir yorgunluk bizim piyasalarımızı da etkiler mi? Etkilese de bu etki “hızlı bir şok” şeklinde olmayacaktır. Zira İMKB son bir yıl bazen olumlu, bazen de olumsuz diğer piyasalardan ayrı harekete ediyor. Adeta bağımsızlığını ilan eder gibi ... Diğer yandan son 7-8 iş gününde İMKB’de bir düzeltme yaşanırken, kur cephesinde (pariteden kaynaklananların dışında) ciddi bir hareket olmazken, gösterge bono bileşik faizleri yüzde 5.63 ile “tarihi dip” seviyeleri gördü! Bakıldığında İMKB’de bir düzeltme yaşandı ancak bu durum diğer piyasalara yansımadı, onları rahatsız etmedi!
Borsada ‘savunma alımları’ işe yaradı
Bono ve döviz piyasalarına bakıldığında İMKB’deki “düzeltmenin” kısa vadeli de olsa önemli bir “desteğe” kadar geldiğini söylemek mümkün. Geçtiğimiz hafta Haziran 2012’den bu yana devam eden yükseliş trendi “test edildi”. Geçtiğimiz hafta Cuma günü trend seviyesi 77.044’ten geçerken İMKB endeksi 77.211’e dek geriledi. Her ne kadar bu seviye 79.541’den geçen 50 günlük HO’nın altında kalsa da Cuma gelen “savunma alımları” iş görmüşe benziyor!
Benzer bir durum dolar bazında İMKB grafiğinde de var. Trend çizgisi 4.34 dolardan geçerken, Cuma günü 4.37 dolar görüldü ve kapanış 4.45 dolardan oldu. Bu seviye de 4.47’deki 50 günlük HO’nın altında bir kapanışı ifade etse de Cuma günkü alımlar trendin şimdilik “savunulacağına” dair ipuçları veriyor.
Ola ki bu seviyelerdeki savunucular “yorulacak olurlarsa” ve bu kez trend kırılır ise önce 74.400 ve ardından da 72.500 gündeme gelebilir. Piyasa katılımcılarının birçoğu 76.000-76.500 bandının “güçlü olduğunu” düşünüyor. Her ne kadar ben bu seviyenin güçlü olduğuna katılmasam da yine de bu seviyenin de bazı “savunucuları” mutlaka olacaktır! Diyelim ki İMKB’de düşüşün ilk aşaması sona erdi. Peki toparlanma nereye kadar olur derseniz bugün için yaklaşık 79.650’den geçen (ve her gün yaklaşık 120 puan artan) 50 günlük HO ilk önemli direnç olacaktır. Bir sonraki önemli “direnç” 80.900’de... Bu seviyelerin ardından “karar seviyesi” ise 82.000’de (düz). Bu seviyeye gelinecek olur ise İMKB yurtdışı piyasalara daha fazla bakar olacak ve kendine ona göre bir yön çizecektir.
Euro/dolar paritesinde 1.3175 dikkat!
Geçtiğimiz hafta Draghi’nin açıklamaları; temel açıdan bakıldığında “euro negatif”, teknik açıdan bakıldığında ise “euro pozitif” idi. Faizlerin indirilmemiş olması euronun dolar (ve de yen) karşısındaki faiz avantajını koruması açısından teknik açıdan euroyu desteklemesi gerekirken; piyasa bunu çok daha önceden satın aldığından, AB ekonomisine dair endişelerin öne çıktığı temel taraf euroda bir düzeltmeyi başlattı.
1.3490 seviyesi kritik idi. Ancak Cuma günü bu seviyenin altında bir haftalık kapanış yaşandı ve euro 1.3360 seviyesinden haftayı kapattı.
Şimdi sırada önce 1.3310, ardından da 1.3250 seviyesi var ki bu seviyelerden ikincisi önemli. Özellikle 1.3210’un altına inilecek ve önümüzdeki birkaç haftalık kapanış 1.3175’in altında gerçekleşecek olur ise; euroda tüm yıl boyunca görülebilecek önemli zirveler görülmüş; yılın kalanında euronun 1.30’ların bile altında, çok da daha düşük değerlerde işlem gördüğüne şahit olabiliriz.
87 binden dönen borsada düşüş nerede duracak?
Haberin Devamı