Musul harekâtının akıbeti ülkemizin dış politikası için kritik olurken, finansal piyasalar açısından 20 Ekim’de Merkez Bankası’nın yapacağı PPK toplantısından çıkacak karar önemli olacak. Haftanın sorusu; ‘Simetri sağlanacak mı?’ olacak. Türkiye’nin bir yandan Azez-Cerablus hattında diğer yandan Musul’da harekâta dahil olması hem kısa vadedeki oynaklığın artmasına hem de orta vadede belirsizliğin artması nedeniyle piyasalar üzerinde etki yapacaktır.
Kısa vadede Suriye’deki hareketliliğin artması, geçtiğimiz hafta Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla yeniden alevlenen Başkanlık tartışmaları ve Fed’in toplantı notlarından sonra Aralık’ta faiz artışı ihtimalini artırması piyasalarımızı ama özellikle de dolar/TL kurunu hareketlendirdi.
Küresel piyasalar açısından Fed’in toplantı tutanakları belirleyici oldu. Dolar Endeksi (DXY) geçen Salı günü teknik analiz açısından kritik olan 97.50 seviyesinin üzerine çıktı, Cuma günü 98.12 ile yeni yüksek görürken, 98.02’deki kapanışı ile 10 Mart’tan bu yana en yüksek seviyesinden kapandı. ABD devlet tahvili faizleri de geçtiğimiz hafta yükseldi.
ABD 30 yıllık devlet tahvili getirileri 11 Ocak’tan bu yana ilk kez geçtiğimiz Cuma günü yüzde 2.56 ile 2.51’deki 200 günlük Basit Hareketli Ortalaması’nın (BHO) üzerinde kapattı. Tüm bunlar piyasaların Kasım’da da sürpriz bir artışa olmazsa da Aralık’takine hazırlandıkları izlenimini uyandırıyor.
Simetriyi başaracak mı?
Merkez Bankası geçtiğimiz faiz indirimlerine “Sadeleştirme” adını verdi. Toplam 250 baz puanlık indirim gerçekleştirdi. Piyasa katılımcılarının ezici çoğunluğu 20 Ekim’de yapılacak toplantıda üst bantta 25 baz puanlık indirim daha bekliyor. Başbakan Binali Yıldırım, Merkez Bankası’na “cesur davranıyor” diyerek TCMB’ye faiz indirimleri konusundaki desteğini vermiş durumda. Diğer siyasiler de faiz indirimine devam eden Merkez Bankası Başkanı’nı takdir etmeye devam ediyor. TCMB bu hafta da 25 baz puanlık bir indirime gidebilir. Eylül ayı enflasyonu Merkez’i destekler nitelikte. Doğalgaza gelen yüzde 10’luk indirim de TCMB’nin elini güçlendiriyor. 3.11’e çıkan dolar/TL’nin yaratacağı kur geçişkenliği şimdilik göz ardı edilecek gibi...
Tahminim hem üst hem de alt bantta 25 baz puanlık indirime gidileceği yönünde. Doğrusunu isterseniz bu beklentimin ekonomik temelleri çok da sağlam değil. Aslında herhangi bir faiz indirimi olmaması gerektiğini düşünen taraftayım.
Ancak illâ Merkez Bankası faiz indirecek ve yüzde 8.25 olan üst bandı 25 baz puanla yüzde 8’e düşürecekse, 7.25 olan alt bandı da 25 baz puan indirsin. 7.50 politika faizini de sabit bırakacak olursa yüzde 7.00-7.50-8.00 şeklinde müthiş bir simetri yakalanabilir. Bence bu fırsat kaçmaz...
‘Hacıyatmaz’ borsa mı yapmışlar?
Darbe girişimi öncesi ve hemen sonrasındaki büyük hareketi çıkarırsak BIST 100 endeksi Mayıs’tan bu yana 79.500-74.500 arasında dalgalanıyor. Baktığınızda borsa pek de bir yere gitmiyor. Son zamanlarda 77 bin seviyesi eşik. İşin bir başka ilginç yanı TL bazındaki endekste Temmuz’dan bu yana 50 ve 200 günlük Basit Hareketli Ortalamalar birbirlerinden neredeyse hiç ayrılmıyor. Teknik analiz yapmaya başladığım 1990’lı yılların başından bu yana böylesi bir “vakaya” rastlamadım. TL bazındaki endeks yatay seyrediyor gibi görünse de dolar bazındaki BIST 100’deki düşüş 22 Eylül’deki 2.71 dolardan 2.51’e kadar geriledi. Dolar bazında “hacıyatmaz” durumu pek de gerçekçi değil. Bu hafta için 78.400 yukarıda, 76.800 aşağıda önemli olacak. Bu seviyelerden herhangi biri aşağı/yukarı kırılmadığı sürece “hacıyatmaz” seanslar devam edeceğe benziyor.
Euro/dolara dikkat!
Euro/dolar paritesi, bu haftanın indikatörü olacaktır. 1.0910-30 bandı bu haftanın kritik seviyesi. Bu seviyenin altına inilse de günlük bir kapanış olmazsa piyasalarda Kasım ayında bir faiz artışı gelmeyeceği beklentisi güçlenecek ve son günlerde yaşanan kayıpların bir kısmı geri alınabilecek. Ancak bu seviye aşağı yönde kırılacak ve günlük kapanışlar yaşanırsa 1.0725-75 bandına doğru yeni bir düşüş dalgası gelecek gibi görünüyor. 1.0930 korunması durumunda 1.1110-40 bandına doğru euronun değer kazandığını bunun da piyasalardaki gerginliği az da olsa düşüreceği beklenebilir.